Erdoğan: Sınırımızda Bir Güvenli Bölge Olacaksa, Bizim Kontrolümüzde Olur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Suriye sınırında bir güvenli bölge olacaksa o bizim kontrolümüzde olur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk'e verdiği röportajında Suriye konusu ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'la yaptığı görüşmelerden bahsetti.
"Sayın Trump'la Suriye konusunda olumlu bir görüşme yaptık diyebilirim" diyen Erdoğan, ABD başkanıyla olumlu bir ilişkiye sahip olduklarını ve bunun da birçok sorunu çözmelerini sağladığını belirtti.
Erdoğan ayrıca "Kendisinin (ABD'ye) bir daveti oldu. Ben de 'önce ben sizi bekliyorum' dedim" ifadelerini kullanarak şöyle devam etti:
"Şu anda biliyorsunuz Savunma Bakanımız Washington'da idi. O da orada görüşmelerini yaptı. Bu görüşmelerle birlikte iş daha da farklı bir konuma gelecek. Daha net bilgileri Sayın Bakanımızdan alacağım. Görüşmemizde Suriye özellikle öne çıkarken, bunun yanında ikili ilişkilerimizde, 75 milyar dolar hedefi çok önemliydi. Dedik ki, 'Patriotlar meselesi sizin döneminizin getirdiği bir netice değil, bu ne yazık ki Sayın Obama döneminin getirdiği bir neticedir.' Sayın Obama, bu işi kongreden halledilebilseydi bugünkü duruma gelmeyecektik. Maalesef bu olumlu olmadı. Kendisi de bana çok hak verdi. 'Bu konuda çok haklısınız. Sizi buraya hangi sebeplerin getirdiğini biliyorum' dedi. Günümüz uluslararası ilişkilerinde liderlerin kendi arasındaki diplomasi son derece önemli. Biz de Sayın Trump ile olumlu bir ilişkiye sahibiz. Bu da bir çok sorunu daha kolay çözmemizi sağlıyor. Kendisinin bir daveti oldu. Ben de kendisine 'Önce ben sizi bekliyorum' dedim. Bu denli ilişkilerde bir sıcaklık söz konusu.
Rusya Federasyonu ile olan ilişkilerimizdeki yoğunluk gayet olumlu bir şekilde devam ediyor. Artık dünya liderlerinin uluslararası ilişkilerdeki samimiyeti ile ayrı bir zenginlik kazanıyor. Bu ayrıca aranızda kullanılan dili bile yumuşatabiliyor. Biz Sayın Putin ve Trump ile aynı zamanda bizim dışımızda belirlediğimiz isimleri de aktive ediyoruz. Onlar da birbirleriyle hemen anında görüşme yapabiliyorlar. Bu anında yaptıkları görüşmelerle netice almamız kolaylaşıyor. Şimdi Sayın Trump ile bu görüşmelerimizde bu neticeyi alabiliyoruz ama geçmişte bunlar yoktu. İktidarımızda bunu başardık. Uzun zamandır ABD'nin Ankara'da büyükelçisi yoktu. Şu anda çok önem verdikleri bir ismi Türkiye'ye büyükelçi atıyorlar. Belki bir iki hafta içinde bu büyükelçi görevine başlayacak. Maslahatgüzar ile bir büyükelçinin çalışması aynı değil. Kendisiyle de konuştuğumda, 'Önemli bir büyükelçimi gönderiyorum' dedi. 31 Mart'tan sonra belki bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir, belki kendisi Türkiye'ye bir ziyarette bulunabilir. Bu konular önem arz ediyor ikili ilişkilerde."
'S&P ile ilişkimiz kalmadığı için bu onları çıldırtıyor'
Erdoğan, S&P'nin Türkiye'ye karşı kasıtlı bir davranışının söz konusu olduğunu dile getirerek, bu değerlendirmelerin ekonomik gerçekliklerden çok uzak olduğunu ve tamamen siyasi olduğunu anlattı.
Erdoğan, S&P ile Türkiye'nin bir ilişkisi kalmadığını "bunun da onları çıldırttığını" ifade ederek, şunları kaydetti:
"2002'de 212,7 milyar lira olan bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2018 sonu itibariyle 3,9 trilyon liraya ulaştı. Mevduat büyüklüğü 16 yılda 138 milyar liradan 2,1 trilyon liraya yükseldi, toplam öz kaynaklarda 25,7 milyar liradan 421,2 trilyon liraya ulaştı. Çöken ekonomi bu mu? Bankacılıkta şube sayısı 6 bin 170'ten 10 bin 493'e çıktı. İhtiyaç olduğu için bu şubeler açılıyor.
Sorunlu kredilerin oranı ise yüzde 17'den yüzde 3,8'e gerilemiş vaziyette. Özellikle bankacılık sistemimiz sağlam şekilde yoluna devam etmekte bunu rakamlar da açıkça ortaya koymaktadır. Şu an da bankacılık sistemi çok ciddi bir itibara sahiptir. BDDK bu yıl için sorunlu kredilerin oranının yüzde 6 civarında olacağını tahmin ediyor. Bazı sektörlerde sorunlu kredilerin oranları çift haneye yaklaşsa da sektörlerin genelinde bu oran en kötü senaryoda bile çift haneye ulaşmayacak." (Euronews)
HABERE YORUM KAT