Erdoğan, piyasalar hakkında ilk kez konuştu
MB Başkanı'nın görevden alınması sonrası piyasalar altüst olurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez döviz kurları hakkında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin 7. Olağan Büyük Kongresi'ne katıldı.
Ankara Spor Salonu'nda gerçekleşecek büyük kongre öncesinde Erdoğan, dışarıda partililere seslendi.
Burada MB Başkanı'nın görevden alınması sonrası altüst olan piyasalar hakkındaki suskunluğunu ilk kez bozan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Son bir kaç gündür piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, taşıdığı potansiyeli ve yarınını kesinlikle yansıtmıyor. Türk sanayisi, salgın dönemindeki performansıyla direncini ve gücünü bir kez daha ortaya koymuştur. Kamu maliyesi ve finans sektöründeki göstergeler, gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkeye göre daha sağlam bir yapıya sahip olduğumuza işaret ediyor.
Bir süre önce açıkladığımız ekonomideki reform programımızın politikalarını ve takvimini dün akşam itibarıyla ilan ettik. Şimdi artık vakit, daha çok çalışma, üretme, gaza basma, hedeflerimize yürüme vaktidir. İktisadi temeli olmayan hareketlere karşı ülkesinin yanında yer alarak, güven ve istikrar mesajımıza sahip çıktıkları için milletimizin tüm fertlerine ayrıca teşekkür ediyorum.
Sadece kendilerini güvende hissetmek amacı ile evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma buradan bir çağrıda bulunuyorum. Bu vatandaşlarımdan, milli servetimiz olan evlerindeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum.
Finans kuruluşları, özellikle de katılım finans şirketleri, bu altın ve dövizler için müşterilerine, onları memnun edecek getiri sağlayabilecek alternatifler sunuyor. İş insanlarımıza da, 30 Haziran'a kadar devam eden varlık barışından yararlanarak, yurt dışındaki kaynaklarını ülkemize getirebileceklerini tekrar hatırlatıyorum. Herhangi bir endişeye gerek yok. Biz kendilerinin garantisiyiz.
Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara ise, Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum. Esasen, bu çağrının somut göstergeleri de vardır. Geçen yıl ülkemizde yeni açılan işyeri sayısı 103 bine yaklaşırken, kapanan sayısı 16 binin altında kaldı. İş yapma kolaylığı endeksinde 2002 yılında 175 ülke arasında 84’üncü sırada olan ülkemiz, geçtiğimiz yıl 190 ülke arasında 33’üncü sıraya yükseldi.
Türkiye’de 2010-2020 arasında kurulan 75 bin 699 adet uluslararası sermayeli şirketten, toplam sermayesi 39 milyar lirayı bulan 11 binden fazlası, salgına rağmen geçtiğimiz yıl faaliyete başladı. Şimdi buradan soruyorum; hangi uluslararası yatırımcı geleceğine güvenmediği bir ülkeye gelip şirket kurar ve o ülkenin vatandaşlarıyla iş ortaklığı yapar?
Aynı şekilde, ülkemizde dünyanın hemen her devletinden 200 bin uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Soruyorum, hangi ana-baba evladını geleceğine güvenmediğini, huzurundan ve güvenliğinden emin olmadığı bir ülkeye 4-5 yıllığına eğitime gönderir? Siz içeride birilerinin "Battık, bittik, yıkıldık, öldük" diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın… Bunlar kendi ülkelerinin ve milletlerinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir.
Türkiye gücünü, ekonomisinin sağlam altyapısından, üretiminden, yetişmiş insan kaynağından, girişimcilerinden, ihracatçılarından; velhasıl reel ekonomisinden alan bir ülkedir. Dinamik iktisadi yapımızla, mali disiplinimizle, serbest piyasaya ekonomisine bağlılığımızla, her türlü şoka dayanıklı olduğumuzu defalarca ispatladık. Gördüğünüz gibi, her başlığı birkaç cümleye sığdırmamıza rağmen, 19 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmetleri saymakla bitiremedik. Henüz burada hiç sözünü etmediğimiz yüzlerce, binlerce başlıkta, her biri diğerinden göz kamaştırıcı eser ve hizmet icmallerimiz, dökümlerimiz, rakamlarımız bulunuyor.
Esasen bugünkü gündemimizde daha pek çok mesele var. Gündemimizde, gerek 2023 hedeflerimiz içinde yer alan, gerekse gelişen ve değişen ülke ve dünya şartlarına göre sürekli ürettiğimiz yeni programlarımız, projelerimiz, hazırlıklarımız var. Gündemimizde, yeni ve sivil Anayasa çalışmalarının çerçevesini oluşturacak ilkeler var. Gündemimizde, hukuk ve ekonomi reformlarımızın uygulama programları var. Gündemimizde, aile-eğitim-kültür merkezli yeni milli uyanış ve yükseliş ahdimiz var.”
HABERE YORUM KAT