Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin ardından İran'a geçen Başbakan Erdoğan, Sadabat Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi tarafından karşılandı. İki lider, yaptıkları görüşmenin ardından basının karşısına geçti.

"Nükleer enerjide barışçıl amaçlı olduktan sonra kimsenin kimseye dayatma hakkı yoktur." diyen Erdoğan, İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve Almanya'dan oluşan '5 artı 1' ülkeleri arasındaki nükleer görüşmelerinin İstanbul'da yapılmasının muhtemel olduğunu söyledi. Erdoğan'ın dün İran Cumhurbaş-kanı ile yapacağı görüşme ise Ahmedinejad'ın rahatsızlanması üzerine bugüne ertelendi.

Erdoğan, "Şimdi karşı tarafta da -bu konuda Kore zirvesinde aldığımız bilgilerle- olumlu gelişmeler var. Onların açıklamasını beklemek durumundayız. Biz de bu sürece olumlu katkıda bulunmayı arzu ediyoruz. Çünkü baştan itibaren bu konuyu en yakın takip eden üçüncü ülke konumundayız."dedi.

Başbakan Erdoğan, 2 günlük resmi İran gezisinin ilk gününde Sadabat Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi tarafından karşılandı. Rahimi ile önce baş başa görüşen Erdoğan, ardından heyetlerle toplantı yaptı. Erdoğan ve Rahimi'nin daha sonra birlikte düzenledikleri basın toplantısının gündeminde 13 Nisan'da başlaması beklenen ancak yeri hususunda kesinlik bulunmayan 'İran-P5+1 nükleer görüşmeleri' vardı. Bir soru üzerine Erdoğan Toplantının İstanbul'da olabileceğini, İran'ın bu teklife olumlu baktığını ancak karşı tarafın cevabının beklendiğini belirtti. Rahimi de nükleer müzakerelerin Türkiye'de olmasını istediklerini vurguladı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi dün, ülkesi ile BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve Almanya'dan oluşan '5 artı 1' ülkeleri arasındaki müzakerelerin 13 Nisan'da yapılacağını, ancak müzakerelerin yeri konusunda henüz kesin bir karara varılmadığını açıklamıştı. Salihi, müzakereler için en iyi yerin İstanbul olduğunu da ifade etmişti.

Erdoğan, nükleer enerji konusunda batılı ülkeler tarafından herhangi bir dayatma olup olmadığına ilişkin bir soruya, "Nükleer enerji konusunda kimseye barışçıl amaçlı olduktan sonra herhangi bir dayatma yapma hakkı yoktur. Nitekim Kore'deki toplantıda da nükleer sivil enerji noktasında, askeri enerji noktasında, bunların ortak ele alınması gündeme geldi. Nükleer silahlara karşı aklıselim sahibi olan herkes normalde karşı çıkıyor. Ve böyle bir dayatmayı yapmaya da kimsenin hak ve salahiyeti yoktur." cevabını verdi.

Türkiye ve İran arasındaki kardeşçe bir ilişki bulunduğunu belirten Rahimi, de "Bu, kesinlikle zarar görmez bir ilişkidir. Bugün kardeşliğimiz ve dostluğumuzun gelişmesi konusunda, bu sağlam bağa bir başka düğüm daha atılmış oldu. Dostluğumuzu ve ilişkilerimizi geliştirmek için bugün bir adım daha ileri atmış bulunuyoruz. Bu her iki millete de mübarek olsun." dedi.

Rahimi: Dinimize aykırı bir nükleer programımız yok

İran'ın nükleer enerjiyi sadece barışçıl amaçla kullandığını söyleyen Rahimi, ülkesinin barışçıl enerji alanında çok geniş yatırım yaptığını vurguladı. Çalışmalarının beşeriyete hizmeti amaçlı olduğunu ifade eden İranlı politikacı, "Bizim nükleer enerjiden barışçıl amacın dışında, insaniyete ve dinimize aykırı olan hiçbir programımız kesinlikle yoktur." diye konuştu. Batılılar İran'ın bu alanda gelişmesini istemediğinin altını çizen Rahimi, "Bunu tekel olarak kullanmak istiyorlar. Biz, gerekli yatırım ve masrafları sadece barışçıl enerji alanlarda yapmışız. Ve bunu tüm Müslüman ve kardeş ülkelere, insanlığa bu hizmeti sunmaya hazırız. Özellikle Türk kardeşlerimize..." diye konuştu. Rahimi, Türkiye'ye barışçıl enerjinin kullanılmasını desteklemesinden dolayı teşekkür ettiğini ifade etti.

Hem Erdoğan hem de Rahimi, konuşmalarında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2011'de 16 milyar doları aştığını hatırlatarak, 3 yılda içinde bu rakamın 35 milyar dolara çıkarılmasını hedeflediklerini belirtti. Erdoğan ticarette Türkiye aleyhine durumun düzeltilmesi için ilgili bakanların çalışma yapacaklarını ve önümüzdeki aylarda Türkiye'de bu konuda yeni toplantı gerçekleştirileceğini söyledi.

Atıf Ala / Zaman