Erdoğan, Hatay Mitinginde Reyhanlı Faillerine Dikkat Çekti
Başbakan Erdoğan, Antakya mitinginde konuştu ve Reyhanlı katliamının faillerine dikkat çekti: "CHP'nin genel müdürü, bu zalim Esed ve rejimine, onun şebbialarına, azılı katillerine neden sempati duyduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz."
"Şu anda Cumhurbaşkanı ile ilgili açıklama yapmıyorlar. Niye, 'şimdi zaten Başbakan ile uğraşıyorum diye. Ama vakti gelirse onu da açıklayacaklar"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Antakya'da itfaiye önünde düzenlenen mitingdeki konuşmasına, Hatay ve ilçeleriyle kardeş şehirleri olarak tanımladığı Lazkiye, Tartus, Beyrut, Gazze, Ramallah, İdlip, Halep, Hama, Humus ve Şam'ı selamlayarak başladı.
Hatay'ın Suriyeli kardeşlerine sahip çıktığını belirten Erdoğan, kentin misafirperverliğiyle, ensar olmasıyla iftihar ettiklerini bildirdi. Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin, ülke, millet, Hatay ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Türkiye'nin büyümesini, kalkınmasını, kardeşlik içinde ilerlemesini hazmedemeyenlerin, içeriden ve dışarıdan çok ahlaksızca saldırılar başlattıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu saldırıların ilkini biliyorsunuz Reyhanlı'da yaptılar. 10 ay önce, 11 Mayıs'ta Reyhanlı'da yapılan alçakça saldırıda 53 kardeşimizi şehit verdik. Saldırının ardından geldim, Reyhanlı'da incelemelerde bulundum, gerekli talimatları verdim. Bugün bir kez daha o saldırıda vefat eden şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, yakınlarına, ailelerine tekrar sabır ve başsağlığı diliyorum.
Güvenlik güçlerimiz, istihbarat birimlerimiz çok sıkı çalıştılar ve olayı büyük ölçüde aydınlattılar. Türkiye içindeki sorumluları yakaladılar. Türkiye dışındaki sorumlular da tespit edildi. Onlar da çok iyi biliniyor, onlardan da hesap soruldu ve soruluyor. Fakat Reyhanlı saldırısında bizi derinden yaralayan bir başka boyut var. Maalesef Türkiye içinden, Hatay içinden birilerinin de bu haince, bu alçakça saldırıya katıldıklarını, destek sağladıklarını tespit ettik. İşte bu ihanet bizi derinden yaraladı. Kendi ülkesine, kendi ülkesinin halkına, kendi şehrinin sakinlerine karşı böyle bir alçaklığın içine girenler bizi derinden sarstı."
"Son derece çirkin eylemlerin içinde yer alıyor"
CHP'ye bir çağrıda bulunduklarını anlatan Erdoğan, "CHP ile irtibatlı, CHP milletvekilleriyle irtibatlı bazı şahısların, bu elim olaya karıştığını söyledik. CHP'ye hem bu olayın failleriyle hem de Esed rejimiyle arasına mesafe koymasını söyledik. Maalesef CHP bunu hiç umursamadı. Reyhanlı saldırısını yapanların, Türkiye içinde başka planları olanların CHP heyetini Esed'e götüren rehberler olduğunu belgeleriyle ortaya koyduk. CHP bunu da umursamadı" dedi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP'nin genel müdürü, bu zalim Esed ve rejimine, onun şebbialarına, azılı katillerine neden sempati duyduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Esed'e maalesef destek veren, bu güzel Hatayımızı karıştırmak için elinden gelen çabayı gösteren CHP, aynı tahrik ve provokasyonları başka şehirlerde de yapıyor. İstanbul sokaklarını karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Malatya'yı, Adıyaman'ı karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Hem CHP genel müdürü hem onun milletvekilleri özellikle de Hatay milletvekilleri, Tunceli milletvekilleri, son derece çirkin eylemlerin içinde yer alıyor, polise taş atıyor, polise hakaret ediyorlar.
Şu anda CHP yanına MHP, BDP, malum medya, bazı işverenler, işveren örgütleri, şimdi bir de ne çıktı Pensilvanya. Hepsi bir araya geldi. Türkiye'yi karıştıralım, huzuru bozalım, istikrarı bozalım, güven ortamını zedeleyelim, hükümeti yıpratalım. Gerekirse Türkiye karışsın ama biz kazanalım dediler."
Vakti gelirse onu da açıklayacaklar
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda Cumhurbaşkanıyla ilgili açıklama yapmıyorlar. Niye, 'şimdi zaten Başbakan ile uğraşıyorum bir de onunla niye uğraşayım' diye düşünüyorlar. Ama şu anda verileri depolamışlar. Vakti saati gelirse onu da açıklayacaklar.
Başbakanla ilgili de şu anda açıklayabildikleri kadar açıklıyorlar ama benim abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Bunlar montajcı, bunlar dublajcı, bunlar sahtekar, bunlar haşhaşi, çete, çete, örgüt. Bunların terör örgütünden hiçbir farkı yok."
Kendi nefsini bilmeyenden alim olmaz
Başbakan Erdoğan, "Kendi nefsini bilmeyen kişi alim olmaz. En yakın arkadaşının bu Pensilvanya'daki zat hakkında söylediklerini dinlediniz, değil mi? 'Yanına gittiğimizde bizimle ilgili şeyler konuşuyordu. Çok enteresan. Bunu keramet zannediyorduk. Meğer telefonlarımızı dinliyormuş.' Ya insanların özel hayatlarını dinleyenlerden alim olur mu?" dedi.
Bundan sonra bizden bunlara su yok, su
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunlar, hem paralarımızı aldılar, bizi böyle söğüşlediler. 'Himmet, zekat, sadaka' dediler, koyunlarımızı, kurbanlarımızı aldılar. Bunlara bundan sonra 'artık yeter' deyin. Artık olimpiyat molimpiyat hak getire. Bundan sonra bizden bunlara su yok. Bunların yayın organlarını sakın ha satın almayın, yandaşlarının, yandaş medyalarının yayın organlarını asla satın almayın. Bunlara dersi böyle vermek lazım. Nasıl olsa bunlar ananasçı. Ananaslar bunlara bir yerden geliyor. Rafineri bunlarda geliyor. Nasıl hoca efendiyse, bir ceketi varmış. Ceketin cebine CHP de MHP de, şirketler, rafineriler, milyarca dolar sığıyor. Bu nasıl ceket? Bu nasıl bir hoca efendilik. Sen hocalığını yap, bırak da tüccarlığı başkaları yapsın. Ondan sonra dürüst, samimi ol. Yavrularımızı alıp, evlerde beddua seanslarıyla Başbakan'a beddua... İşte geçenlerde yine çıktı, gerçek yüzleri çıkıyor ortaya. 'O uzun, çok hainlik yaptı' diyor. Ben bu milletime ihanet içinde olmadım, hamdolsun, sadece hizmetinde bulundum. Ama sen dürüstsen, eğer samimiysen niçin bu ülkeden 99'da madem herhangi suçun yoktu, buradan kaçıp Pensilvanya'ya gittin, niye kaçtın, neden? Demek ki su kaçağı var. Emekli diye yutturdular, emekli filan değil, istifayla ayrıldı ve paralel yapı, ona da yeşil pasaport uydurdu, çünkü ilkokul mezunu, pasaport alamaz. O pasaportla kaçıp gitti. Sordular, verilen cevap, inzivaya çekilmiş. İnzivaya çekilecek bizim yerlerimiz yok mu? Hatay, Konya, Erzurum, İstanbul'da inzivaya çekilseydin, Ankara'da Hacıbayram-ı Veli gibi orada inzivaya çekilseydin. Bunlar da yetmiyorsa Mekke, Medine'de çekilseydin.
Milletime ihanet içinde olmadım
Başbakan Erdoğan, "Geçenlerde 'uzun adam'a sesleniyor, 'o uzun çok hainlik yaptı' diyor. Uzun hainlik yapmış... Ben bu milletime ihanet içinde olmadım hamdolsun. Sadece hizmetinde bulundum. Ama sen dürüstsen, eğer samimiysen, niçin bu ülkeden 1999'da herhangi bir suçun yoktu madem buradan kaçıp da Pensilvanya'ya gittin? Niye kaçtın, neden? Demek bir su kaçığı var" dedi.
''Sen neyin belediye başkanısın?''
Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'ye gidip solcu olduğunu, Hakkari'ye gidip bayrağından utandığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Bir tane Türk bayrağı koyamıyor. Elazığ Kovancılar ilçesine gidiyor, önceki seçimlerde aday dahi çıkartamadığı bu ilçede başörtülü aday gösteriyor. Çorum'a gidiyor sağcıdan, Ankara'ya gidiyor ülkücüden aday yapıyor. İşte Hatay'da da geldiler, bizim aday yapmadığımız bir zatı aday yaptılar. Hatay'da teşkilatları yok mu, bunların Hatay'da gösterebilecekleri bir tane aday yok mu? Hatay'dan aday yapacak bir tane adam bulamadılar. Bizim aday yapmadığımızı bunlar aday yapıyor, demek ki bir sebebi, bir gerekçesi var, demek ki biz memnun kalmadık aday yapmadık. İlçeyi yönetemeyen büyükşehiri yönetebilir mi? Bakınız, Hatay'da düzenlenen yasa dışı eylemlerde polis araçlarına itfaiyeden su vermiyor. Sen kimsin ya, sen neyin belediye başkanısın? Sen nasıl olur da polis araçlarına su vermezsin? Polis araçları suyu nereden aldı? Narlıca'dan, Altınözü'nden alıyor. Şuna bak, bunlar ihanet içinde ihanet.''
Devletin kurumları arasında dayanışma olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ''Sen CHP'nin belediye başkan adayı olabilirsin. Ama şu anda bu devletin bir belediyesinin belediye başkan adayısın. Gereken neyse onu yapmak durumundasın. Hatay'da bu kirli oyunu, bu kirli ittifakı benim Hataylı kardeşlerim bozacak'' dedi.
''AK Parti'den yüz bulamayana oy vermeyeceğinizi biliyorum''
İstanbul'u CHP belediyesinden aldığını, kendisinden önce 1994'te CHP'nin yolsuzlukların belediyesi olduğunu dile getiren Erdoğan, İSKİ yolsuzluğunun tescilli olduğunu söyledi ve göreve geldiğinde İstanbul'da susuzluk, hava kirliliği ve çöp dağlarının bulunduğunu anımsattı.
Görevi devraldıktan sonra 2 yılda İstanbul'u çöp dağlarından temizlediklerini, hava kirliliğini giderdiklerini belirten Erdoğan, ''İstanbul halkı artık su istasyonları kurulmuştu, oradan gidip su alıyordu. Evlerdeki küvetler onlarla dolduruluyordu. Banyo yapmak artık zor hale gelmişti. Biz 180 kilometreden, dağları deldik ve İstanbul'a su getirdik'' dedi.
Erdoğan, ''Hatay'da kendisi aday çıkaramayan CHP'ye de, AK Parti'den yüz bulamayan adaya da ben oy vermeyeceğinizi biliyorum. Hatay inşallah belediyeciliği çok iyi bilen, 30 Mart'ta hizmete yani Sadullah Ergin kardeşime oyunu verecektir. Hatay lafa değil, icraata bakacak'' diye konuştu. (AA)
HABERE YORUM KAT