Ensar Olması Gerekenlerin Muhacir Düşmanlığı Neyle Açıklanabilir?
Suriyeli muhacirlerle ilgili olarak Kemalist-laik medyada düşmanlık söylemine alıştık ama Yeni Şafak’ta Hasan Öztürk gibi bir ismin de kenarından kıyısından bu koroya katılmasına şaşırmamak imkansız!
HAKSÖZ-HABER
Yeni Şafak’ta bundan önce de çeşitli kereler Suriyeli muhacirlerle ilgili olumsuz yazılar kaleme alan Hasan Öztürk yine dedikodular, söylentiler üzerinden muhacir kuşkusunu, karşıtlığını besleyecek sözler kaleme aldı. Daha önce yazdığı yazılarda “mahallelerimizin dokusu değişiyor” türünden ‘yabancı’ karşıtı, ırkçı kokular içeren yazılarına şahit olduğumuz Hasan Öztürk “Ahval Ya Da İyi İle Kötü, Güzel İle Çirkin İç İçe” başlıklı dünkü yazısında durumu daha ileri götürerek Mısırlı muhacirleri de töhmet altında bırakacak ifadeler kullandı.
Yazısından aktardığımız şu satırlar muhacirlere ensar olması gerekenlerin dünyasını, duyarlılığını ne ölçüde yansıtıyor, okuyucuların takdirine bırakıyoruz:
“… Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden rol çalan özellikle Mısırlı Arapların bir bölümü, Türkiye’nin dış politikasını doğrudan etkilemek için her türlü numarayı çekti. “Geçici koruma” statüsüyle Türkiye’ye sığınan ancak sığınmacıdan daha çok operasyonel faaliyetlerde bulunan bu yapılar, ellerindeki muazzam servetleriyle Türkiye’deki bazı mahfilleri, sivil toplum örgütlerini ve gazetecileri kendi çıkarları için kullanıyor.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin sosyolojisini değiştiren “sığınmacılar” meselesi önümüzdeki yerel seçimlerde muhalefetin istismar alanlarından biridir. Ancak Suriyeliler, Mısırlılar ve diğer Arapların sığınmacı statüsünün dışında “ev sahibi” gibi davranışları yakın gelecekte büyük sorunlar yumağı olarak karşımıza çıkacaktır. Bunu da halının altına süpürmenin alemi yoktur…”
HABERE YORUM KAT