1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası

Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası

Yasin Aktay, forum vesilesiyle gittiği Endonezya'ya dair görüşlerini aktarırken, Filistin davasına gösterdikleri hassasiyetin tartışılmaz olduğunu söylüyor.

23 Kasım 2024 Cumartesi 14:30A+A-

Yasin Aktay/Yeni Şafak

Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası

İslam dünyasının en kalabalık, dünyanın da dördüncü en kalabalık nüfusuna sahip ülkesi Endonezya’nın yine Tokyo’dan sonra 35 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık şehri Cakarta’dayız. İslam dünyasının 18 ayrı ülkesinden 26 siyasi partisinin katılımıyla oluşan Adalet ve Demokrasi Forumu’nun Cakarta ofisinin açılışını yapıyoruz. Forumun Endonezya’dan üyesi olan Adalet ve Refah Partisi’nin karizmatik parlamento grup başkanı Dr. Jazuli Cuwaini mükemmel ev sahipliğinin de ötesinde Endonezya’ya dair ziyaretimiz boyunca kültürüyle, siyasetiyle, uluslararası konumuyla ve tarihiyle alabildiğine geniş bir panorama sunuyor. Forum fikrinin her geçen gün biraz daha evrilmesinde Dr. Cuwaini’nin baştan itibaren önemli katkıları oluyor, ama şimdi Forum’un Cakarta’da bir ofisini açma fikrini hayata geçirme konusundaki şevkini gördükçe onun şahsında Asya’nın zihinlerimizin bir kenarında hep asılı duran yükselişine dair algı tüm gerçekliğiyle tezahür ediyor.

İslam dünyasında her türlü birlikteliğin mutlaka büyük hayırları vardır. Ne yazık ki bugün Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerin rejimleri Müslümanların birliğine değil, daha da fazla parçalanmasına, birbirleriyle aralarındaki mesafelerin daha da açılmasına hizmet ediyorlar. Birlik oldukları taktirde sahip olabilecekleri gücün farkında olmadıklarını kimse söyleyemez. Geriye sadece bu gücü oluşturmamak üzere ciddi talimat aldıkları ihtimali kalıyor ki, bu çok da sürpriz bir ihtimal değildir. Ortadoğu rejimlerini var eden sebep onların zaten bu misyona olan bağlılıklarıydı.

O yüzden Müslüman dünyanın somutlaşarak ortaya çıkmasını en çok beklediğimiz bugünlerde birçok Arap rejimi İsrail’in Hamas’ı yok etme ihtimaline İsrail’in kendisinden çok daha fazla yatırım yapmış durumdadır. Bu rejimlerin kendi halklarını, yani Arap halklarını hiçbir şekilde temsil etmiyor olduklarını söylemeye gerek bile yok. Bilakis bu rejimler Müslümanlar kendilerini hiçbir şekilde temsil edemesinler diye, şeridi kapatma işlevlerini yerine getiriyorlar.

Oysa hem Allah’ın arzı geniş, hem de Allah’ın kulları olabildiğince fazla. Allah emanetin gereğini yapmayanları defedip onların yerine iyilikleri yapan, kötülükten sakındıran ve kınayanların kınamasından hiç çekinmeyen yiğit kavimler getirir. Gazze’nin yiğitleri Allah’ın bu ümmete gösterdiği ayetlerdendir. Ama verdiği onca imkana rağmen emanetin gereğini yerine getirmeyen halklar yerine yüce Allah sünnetinin bir gereği olarak başka halkların yükselişini de bir ceza gibi gösterir.

Bugün Asya’nın yükselişinin elbette ekonomik ve siyasi nedenleri, dinamikleri ve altyapısı vardır. Ancak bu yükselişin bir de böyle bir hikmet boyutu da hiçbir şekilde göz ardı edilmemelidir.

İnanılmaz samimi, tertemiz, ihlaslı Müslümanlığıyla Endonezya halkı İslam dünyasının parlayan yıldızı. Adalet ve Demokrasi Forumu’nun açılışı dolayısıyla verilen yemeğe 50 kadar yetim misafir davet edilmiş. Dr. Juwaini bunun bir Endonezya adeti olduğunu, her türlü açılışta yetimleri hem dua hem de kazanç ortağı olarak işin içine kattıklarını söyledi. Açılış sonunda kendilerine bir diş kirası vermek de işin önemli bir parçası. Nasıl bir zarafet, nasıl bir incelik.

280 milyonu aşan nüfusu ve 1 trilyon doları aşan milli geliriyle G20 üyesi tek ASEAN ülkesi konumunda bulunan Endonezya’nın çok büyük potansiyelleri var. Ekonomik olarak bir defa Güneydoğu Asya’nın 1’inci, dünyanın ise en büyük 16’ncı ekonomisidir. 2030 yılına kadar dünyadaki en büyük ilk 10 ekonomi arasına girmesi beklenen Endonezya, 2045 yılına kadar ise en büyük dördüncü ekonomi olmayı hedeflemektedir. Bölgede, pil endüstrisinde lider olmayı hedefleyen Endonezya, elektrikli araçlar için kritik olan nikel madeninin üretimini stratejik olarak önceliklendirmektedir.

Siyasi olaraksa Hindistan ve ABD’den sonra 205 milyon seçmeniyle dünyada 3’üncü büyük demokrasidir ve üstelik bu demokrasi bazı Arap rejimlerinde olduğu gibi göstermelik bir demokrasi değil. Bütün kurallarıyla işleyen ve toplumda temsil mekanizmasını en yüksek seviyede gerçekleştirebilen bir demokrasi. Nüfusunun yüzde 87’si Müslüman, dolayısıyla yüzde 13’lük bir azınlık nüfusuna sahip olsa da güçlü bir din barışı düzeyine sahip bir ülke. Bu durum Endonezya’yı birçok açıdan önemli kılıyor, İslam ve demokrasi veya din barışı ile ilgili söylenebilecek birçok sözde Endonezya ayırt edici ve sonucu etkileyici bir örnek olarak temayüz ettiriyor. Ama yeterince değinildiğini tabii ki görmüyoruz. Böyle güzel örneklerle kim neden ilgilensin ki?

Ekim ayında yapılan son seçimde Cumhurbaşkanı seçilen Prabowo Subianto Djojohadikusumo, seçildikten sonra çok enteresan derecede kucaklayıcı bir kabine kurarak kendisini desteklememiş olan partilere kabinede yer vermek suretiyle Endonezya’nın gelecek vizyonuna çok vurgulu bir yatırım yaptığını göstermiş oldu. İnsan hakları bakanı bir Hıristiyan mesela ama çok güçlü bir insan hakları filozofu gibi. Filistin meselesine olan ilgisindeki hamaset gözlerinden okunuyordu.

Yeri gelmişken Filistin meselesi Endonezya’da tam bir konsensus konusu ve bu konsensusu bozacak en ufak bir çatlak sese müsaade edilmiyor. Forum olarak ziyaret ettiğimiz Meclis Başkanı, Senato Başkanı ve diğer birçok siyasi ilginç bir biçimde Filistin davasına bağlılığı Endonezya’nın asla değişmeyen siyasi maddelerinden birisi olarak ve gururla zikrediyorlar. Ben de orada muzipliğim tutmasın mı: “Değişmesi teklif dahi edilemez mi?” diye soruverdim işte. Bizde değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelere bakın bir de.

Endonezya’dan bir siyasi partinin Adalet ve Demokrasi Forumu için ofis açması hem Endonezya açısından hem de Forum açısından kuşkusuz önemli kazanımları olan bir adım. Siyasi vizyon olarak Asya’nın bu büyük devletinin böyle bir organizasyona sahip çıkması, önemsemesi kuşkusuz kendisi açısından da oldukça rasyonel. Asya’da Ortadoğu Müslüman halklarını temsil eden siyasi partilerle iletişim içinde olmanın mutlaka önemli katkıları olur. Bir yandan İslam dünyasında adalet ve demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, insanlık onuru ve kalkınma, iş birliği imkanlarını arayan bir forum için de bu alanlarda, Türkiye’nin yanı sıra sicili oldukça parlak olan güçlü bir ülkede bir ofisin kuşkusuz göreceği çok önemli işlevler var. Bunun Türkiye için de çok önemli kazanımları olacağını söylemeye bile gerek yok.

Endonezya izlenimlerimizi aktarmaya devam edeceğiz.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum