1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Endişeye gerek var!
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Endişeye gerek var!

27 Ağustos 2010 Cuma 03:58A+A-

Kabe’yi yıkıp yeniden yapıyorlar. Hacerül Esved 40 parça, her biri başka yerde.

Ya hu Kabe çevresinden çakıl taşı bile alıp başka yere götüremezsin.. Hacerül Esved tek parça değil artık. Plastik bir gövdeye oturtulmuş taşlar var orada sadece..

Zemzem derseniz, doğal zemzem yok artık. Kuyu kapatıldı. Su çekilip, şehir dışında dinlendiriliyor, çökeltiliyor, soğutuluyor ve tekrar pompalanıyor.. Ne kadar lazımsa o kadar.

Bana Zemzemin laboratuvar kayıtlarını verebilir misiniz? Debisi ne mesela. Anyonları, katyonları.

Zemzem Silisli bir su. Ama tortu bırakmıyor, yosun oluşmuyor.. Onun için kaynatılamıyor.. Zemzemle çay-kahve yapamazsınız..

Aslında sanıldığı gibi tek bir kaynaktan “zemzem” diye bir su çıkmıyor. Zemzem kuyusunun bulunduğu yerden bir damar geliyor, bir damar Safa tepesinden, diğer bir damar Merve tepesinin bulunduğu yerden. Bu üç su Zemzem kuyusunun olduğu yerde birleşiyor ve Zemzem oluşuyor.. Yani zemzem tek kuyudan çıkan, tek kaynaktan gelen bir su değil.. Orada mucizevi bir şekilde, doğal bir mermer havuzun içinde oluşuyor ve bu kimyasal reaksiyon sırasında köpürüyor ve süte benzer bir beyazlık kazanıyor..

Hangi kaynağın debisi, oranı ne, hangi kaynağın analizi ne, bilmiyoruz..

Bunlar bilinmiyor değil ama açıklanmıyor..

Zemzem suyunun farklı zamanlarda yapılan tahlillerinde farklılık var. Bunun sebebi ne?

Mesela Zemzem, mevsimine göre, tad ve debisinde bir farklılaşma oluyor mu? Suyun ana kaynağı hakkında bir jeolojik araştırma yapılmış mıdır? Anyon ve katyonları, yani mineral yapısı nedir. Bunu bilirsek Zemzeme en yakın su hangisidir, onu bilebiliriz...

Bu 3 kaynaktan gelen su, belli bir oranda karışarak Zemzemi oluşturuyor demiştik. Bu altın oran ne?

Mehdi isyanında Zemzem kuyularından biri hasar görmüştü. Bu nasıl çözüldü?

Zemzem herkese yeter deniyor.. Suyun debisini bilsek, bunun sırrını çözeceğiz de, iddia o ki, şimdiki Zemzem işlenmiş bir Zemzem.. Yani işleniyor ve bu işleme sırasında da, ne kadar açık varsa, normal içme suyundan destekleniyor. Bu iddia doğru mu? Ekleniyorsa hangi oranda su ekleniyor?

Hani böyle ise bunu da bilelim. Saf olarak her Hacıya, Umreciye bir litre saf, 10 litre karışık su verelim..

Bir iddia da şu: Zemzemi, normal suya katar bekletirsen, o su da zemzem olur.. Yani zemzem maya gibi bir su. Diğer suları kendine dönüştürüyor..

Bütün bunlar isbata muhtaç. Kaynağının belli olması gerek.. En azından kutsala ilişkin şeylerin açık ve net olması gerek.. Bu konuda beynelmüslimin bir komisyon kurulması gerek. Bir Mekke-Medine Ajansı kurulabilir ve bu iki bölge ile ilgili bütün bilgi, belge, çalışmalar, buradan duyurulabilir. Bu ajansın da İslâm Konferansı gözetiminde beynel müslimin bir komite olması gerekir..

Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere üzerinde kimsenin hakimiyeti yoktur, olamaz. Ancak “Hadim” olunabilir.. Bu mekânlar kimsenin babasının malı değildir, öyle alınıp-satılamaz.

Suudi yönetimi bu konuda bir anlayış göstermez, emrivaki siyasetini sürdürmeye kalkarsa, bugün Kudüs konusunda İsrail’e gösterilen tepkiler, yarın Suudi yönetimine gösterilebilir.. Suudi Arabistan İslâm dünyasında yalnızlaşabilir ve çok zor durumda kalabilir.. Onun için bu konuyu şimdiden kendi iradesi ve rızası ile bir hal yoluna koyması gerekir..

Bu iki kutsal şehrin Beynel Müslimin bir anlayışla, Mekke ve Medine, katılımcı, çoğulcu, şeffaf bir anlayışla yönetilmesi gerekir.. Bu işin istişare ve şûra ile yapılması şarttır.. Bu bölgeler, siyasi, ya da herhangi bir mezhebi grubun tekeline bırakılamaz.. Bu bir gün böyle olacak.

Suudiler bu işin barışçı bir şekilde sorunsuz olarak gerçekleşmesini istiyorlarsa, şimdiden bu yönde olumlu bir adım atmaları gerekir. Aksi halde bu geçiş sancılı ve sorunlu olacaktır.

1. ve 2. Dünya Savaşı sonrası oluşan, batılı ülkelerin müdahalesi ile şekillenen siyasi sonuçlar dinî olmadığı gibi, siyasi açıdan da ahlâkî ve hukuki bir değer taşımamaktadır. Belli bir konjonktürde oldu-bitti şeklinde ortaya çıkan durum bundan böyle aynı şekilde sürdürülemez.

Artık bu işi, batıda eğitim gören Suudiler de görüyor ve içeride bu konuda tartışmalar giderek artıyor..

Artık GSM ve internet var. Suudi yönetimi bugünkü statükoyu bu şekilde sürdüremez.. Yüklü silah alımları ile bu talepleri bastıramazlar.. Bugünkü durumu kendi çocuklarına bile anlatamazlar.. İnsanların vicdanını hakikat karşısında baskılayamazlar.

Suudi yönetimi açısından can sıkıcı şeyler yazdığımı biliyorum. Ama keşke onlar bu uyarıları not ederek yanlıştan vazgeçseler.

Yanlış yapıyorlar ve Müslümanlar gelişmelerden endişe duyuyor..

Benden söylemesi.

Selam ve dua ile..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT