1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. En Büyük Terörist Olan Esed’le Müzakere, Nusra’yla Savaş; Bu Mudur Yani?
En Büyük Terörist Olan Esed’le Müzakere, Nusra’yla Savaş; Bu Mudur Yani?

En Büyük Terörist Olan Esed’le Müzakere, Nusra’yla Savaş; Bu Mudur Yani?

İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan Suriye toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mevlüt Çavuşoğlu, “Özellikle muhalefetin de El Nusra'dan ayrılması gerekiyor.” diye buyurmuş!

16 Ekim 2016 Pazar 13:32A+A-

HAŞİM AY / HAKSÖZ-HABER

Hükümet sözcülerinin Suriye meselesini değerlendirme biçimleri bazen insanı gerçekten de sinir ediyor. Biri kalkıp mevcut durumu izah ederken hâlâ da Suriye halkının düşmanlarının ürettiği “vekâlet savaşı” terkibini rahatlıkla kurabiliyor iken yekdiğeri uluslararası diplomasi zeminlerinde öyle sözler sarf ediyor ki konuşanın bir Rus veya İranlı mı yoksa AK Parti hükümeti temsilcisi mi olduğunu karıştırabiliyorsunuz.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Lozan’da sarf ettiği cümleler de bu cinsten.

3 kere yapılmış ve her defasında sonuçsuz kalmış Cenevre fiyaskosu ortadayken uluslararası diplomasinin Suriye krizini çözmeye ne tür bir katkı sağladığı, sağlayacağı bir kenara ama bu diplomasiyi zorlayan taraf olarak Türkiye hükümetinin geldiği nokta doğrusu içler acısı bir bocalamaya tekabül ediyor. 2012’den beri diplomasideki temel vurgusu olan “uçuşa yasak” veya “güvenli bölge” talebinin karşılanmasında ciddi bir mesafe alamayan Türkiye’nin, şimdi de “Esed’siz çözüm” yaklaşımını epey bir esneterek rejimle siyasi müzakerelerin teşvikçisi bir misyon ile öne çıkması çok garip.

Hele ki Mevlüt Çavuşoğlu’nun Halep’teki insanlık krizinin çözümü sadedinde krizin baş sorumlularını adeta paranteze alarak Nusra’yı öne çıkarması hiç anlaşılır değil.

Çavuşoğlu’nun konuyla ilgili medyaya yansıyan sözleri aynen şöyle:

“Halep'ten El Nusra teröristlerinin bir an önce temizlenmesi gerekiyor. Bu bölgede özellikle, muhalefetin de El Nusra'dan ayrılması gerekiyor.”

Son süreçte Suriye direnişinin maslahatı için adını değiştirdiğini ve el-Kaide ile her tür örgütsel bağını kopardığını tüm dünyanın bildiği Nusra ne yapsa etse ne hikmettir ki Çavuşoğlu’na yine de yaranamıyor! Türkiye uzun süre direndikten sonra kabule icbar olduğu “Terörün Finansmanını Önleme Yasası” kapsamında Nusra’yı da “terör örgütleri listesi”ne almak durumunda kalmıştı. Bu, kağıt üzerinde alınmaya mecbur kalınmış bir karar olarak görülmüş veya görülmek istenmişti. Ve adı geçen yapının şuana kadar Suriye dışında ne Türkiye ne de başka bir ülkede herhangi bir askeri eylem içinde olduğu görülmemiştir. Zaten gerek komuta kademesi gerekse de mensuplarının kahir ekseriyetinin Suriyelilerden oluştuğunu en azından Çavuşoğlu’nun ayrılmaya çağırdığı muhalifler biliyorlar. Ama tüm bunlara rağmen anlaşılan önceleri icbar olunan bir karar şimdilerde fena halde kanıksanıp içselleştirilmiş ve Nusra Türkiye hükümetinin en azından bir kısım hükümet yetkilisi nezdinde açık bir düşman şeklinde telakki edilmeye başlanmıştır.

İnsan sormadan edemiyor:

Size mi kaldı Nusra’yla kafayı bozmak? Suriye’de muhaliflerin tüm sorunlarını çözdünüz de sıra Nusra konusuna mı geldi? Ülkedeki İran destekli yabancı şebbiha sayısının resmi ordudaki kişi sayısını geçtiği bir zeminde “yabancı savaşçılık” olgusunu Nusra üzerinden işletmeye kalkışmak büyük bir tutarsızlık örneği değil midir? Varını yoğunu geride bırakarak Allah için Suriyeli kardeşlerine destek olmak üzere sahaya koşan insanları bir tehdit unsuru olarak göstermek ve muhalifler arasına fitne sokmak size yakışıyor mu? Hele de en büyük terörist Esed’le siyasi müzakereyi tek çıkış yolu olarak gösterirken katillere, despotlara karşı Suriye halkına destek olan ve aslında çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu Nusra’yı terörize etmek Allah’tan reva mıdır? Ülkeyi yaklaşık altı yıldır sakinlerinin başına yıkan, Halep’te masum kadın ve çocukların başına bombalar yağdıran ve krizin çözülmesi önünde ayak direten kim? Katil Esed’in suç ortağı İran ve Rusya mı, hedef tahtasına oturttuğunuz Nusra mı? Nusra’nın Halep’i terk etmesi çağrısını eğer yüreğiniz varsa katil İran ve Rusya’ya yöneltmeniz gerekmez mi?

 

HABERE YORUM KAT

7 Yorum
  • Haldun Caner / 20 Ekim 2016 15:03

    Emrin olur (Mevlüt)paşam!Var mı başka bir isteğin?

    Yanıtla (0) (0)
  • bekir ziya / 17 Ekim 2016 14:30

    Cavusoglu gibi on kisi, bir tane Nusra savascisi etmez. Etmez ama yine de donup donup camur atmaktan vazgecmez! Nusra, sevelim sevmeyelim, Suriye halkinin yaninda, İran ve Esad zalimlerinin karsisinda olan ve onlara en buyuk zarari veren cesur savascilardan olusan bir yapidir. Terorist muamelesi gormesi vicdanimda karsilik bulmuyor. Esad'a bile yumusayan kalpler Nusra'ya bakisini degistirmiyorsa o kalpde sorun vardir. Dikkat edin, Allah sapanlardan yardimini ceker ve zillete dusurur.

    Yanıtla (1) (0)
  • Serkan m. Oğlu / 16 Ekim 2016 20:06

    Terör dost düşman tanımını hakim güçlerin dayatması ile yaparsak arakandaki görülmedik zülümlere uğradığı için direnmek zorunda kalan zavallı insanlarda yakında terörist yaftasına maruz kalacak. Ne yapsak yaranamıycamızı bilmiyormuyuz hepimiz hala.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa Ahıskalı / 16 Ekim 2016 17:45

    ABD, Rusya, İran ve Esed istedi diye Nusra'yı düşman ilan etmek basiretsizliğin zirvesidir. ABD istedi diye Kobani efsanesini oluşturup PYD'yi Kürtlerin başına bela ettikten sonra Şimdi de Nusrayımı düşman ilan ederek Esed ve avanesine yeni destektemi bulunacaksınız?

    Yanıtla (1) (0)
  • Rıdvan Kaya / 16 Ekim 2016 16:27

    Nusra Halep'i terk etmeliymiş?
    Bu ne hadsizlik, sen mi gelip koruyacan Haleplileri?
    Katil Esed'e bir şey yapmadık, Rusya karşısında diz çöktük, boş kalmayalım, mücahitlerle hesaplaşalım mı denilmek isteniyor?

    Yanıtla (0) (0)
  • Berat Rumelili / 16 Ekim 2016 14:40

    Evet eleştir, müslüman, muhalefetet müslüman,söyle müslüman, slogan üret müslüman, lafsok müslüman, birşeyi beğenme müslüman...müslüman müslüman... herhalde solcu müslüman böyle oluyor... varsa bir öneriniz söyleyinde yapsın sayın dışişleri bakanımız. yada rahmetli begoviç daytonda bosnayı sattı mı? ne de olsa amerikanın dayattığı anlaşmayı imzaladı... yeter artık bu mantığınız... içinizden atamadınız şu marxist söylemlerin gölgesindeki devrimci müslümanlık algısını...

    Yanıtla (0) (0)
  • Abdullah / 16 Ekim 2016 16:55

    Bu AKP liler kadar kaynak siyasetçi görmedim. Batıya yalakalip yapıp duruyorlar. Dün yanlış dediklerine efendileri bu doğru diyorlar arkadan hemen koro gibi doğruyMuş diye bagiriyorlar. DİK DURMAYI BİLMİYORLAR. Bir adım ileri atıyorlar milleti kandiriyorlar iki adım geri atıyorlar fakat bizim millet saf olduğu için onu görmüyor bunlarda iyi uyutuyor milleti Allah akıl fikir versin bunlara

    Yanıtla (0) (0)