Emre Uslu, Sakine Cansız'ın İnfazını Yorumladı
Emre Uslu, PKK'nın Paris bürosuna yönelik baskında Sakine Cansız'ın öldürülmesini kendi sayfasında yorumladı.
Paris'teki PKK suikastları iç hesaplaşma mı, derin cinayetler mi? Emre Uslu’nun yorumu:
PKK’nın kurucu üyelerinden Sakine Cansız PKK içindeki Kürt Alevi yapılanmanın önde gelenlerinden biridir. PKK içindeki Alevi-Sünni çatışması, diğer adıyla Urfalılar-Dersimliler çatışması öteden beri bilien bir çatışmadır. PKK taban itibariyle sünni tavan itibariyle Alevilerin ağırlıkta olduğu bir yapıdır. Bu zaman zaman PKK içinde kanlı infazların yolunu da açmıştır.
Abdullah Öcalan’ın devreye barış için devreye girdiği dönemlerde PKK’nın içindeki dersimliler grubu bu girişimlere genelde karşı çıkmıştır. Örneğin 1999 yılında Öcalan PKK unsurlarına çekilin talimatı verdiğinde dersimliler buna karşı çıkmış bunların bir kısmı da çekilmemiştir.
Yine 2011 de Öcalan Türk-Kürt tarihinin en büyük barışına hazırlanıyoruz dediğinde PKK içindeki dersimliler grubunun yönlendirmesiyle Silvan saldırısı yapılmış süreç baltanmıştı. PKK’nın batı ve karadeniz yayında etkinliği belirgin bir şekilde devam eden bu grubun PKK ile yapılacak barış görüşmelerini sabote etmesi her an mümkündür.
Bu nedenle 2009 yılından bu yana PKK sınır dışına çekimeden barış görüşmeleri yapılmaz diyorum. Bu nedenle son İmralı görüşmelerinden oldukça umutsuzum. PKK’nın iç sorunlarını çözmeden Türkiye ile masaya oturması oldukça problemli ve sancılı bir süreç demektir.
İşte Sakine Cansız cinayeti tam bu keşmekeşin kesiştiği noktada ortaya çıktı. Sakine Cansız, örgüt içinde Mustafa Karasu ve Duran Kalkan ekibine yakın ama pasifize edilmiş bir örgüt lideriydi. Bu yönüyle de onun infaz edilmesi Duran Kalkan ve Mustafa Karasu ekibine verilmiş net bir mesajdır.
Mesajın anlamı şu: Barış sürecini kabul edip devletin önerdiği plana göre Avrupa’ya gelirseniz Sakine Cansız gibi infaz edilmeyeceğinizin garantisi yoktur. Bu nedenle savaşa devam.
Bu infazi örgüt içi bir infaz gibi görünmekle birlikte özellikle Paris’te daha önce de benzer infazlar yapmış İran istihbaratının işi olma olasılığı da vardır.
İnfazın arkasında kim olursa olsun mesaj PKK liderlerine veriliyor ve çok net: “Örgütü bırakıp Avrupaya gelirseniz infaz edilmeyeceğinizin garantisi yok.”
O halde bu cinayetten yola çıkarak şu değerlendirmeyi yapabiliriz:
1) Muhtemel barış olasılığı giderek artıyor ve bu da üçüncül aktörleri, İran, Suriye vb gibi, oldukça rahatsız ediyor. Paris’te infaz yaparak Örgüt liderlerine Avrupa’ya gelmeyi kabul etmeyin diyor.
2) PKK içinde barış olasılığına karşı ciddi bir yarılma yaşanıyor ve bu yarılma infazlara kadar gidiyor
3) Eğer infazların barış süreciyle ilgisi yoksa –ki bu da pekala mümkün- örgüte yönelik Avrupa’ya yapılan operasyonlar nedeniyle bir iç tartışmanın sonucu olabilir. Özellikle Fransa’da yapılan operasyonlarda örgüt üyelerinin birbirlerini Fransız güvenlik makamlarına ajanlık yapmakla suçladıklarını biliyoruz. Fransa’da örgüte yönelik operasyonlarda bir çok kişi tutuklanırken örgütün kurucularından Sakine Cansız’ın elini kolunu sallaya sallaya kamuya açık bir kurumda yöneticilik yapması onu örgüt içinde “ajan” durumuna düşürmüş olabilir. Örgüt’te “ajan”ın cezası infazdır…
Sonucu itibariyle Sakine Cansız’ın infazı hem örgüt içinde bir çatlamaya neden olabilir. Hem de İmralı sürecine yönelik kuşkuların derinleşmesine neden olabilir
Emre Uslu / euslu.com
HABERE YORUM KAT