Emperyalizm Sudan’dan Elini Çekmiyor
Emperyalizm Sudan’ın bağımsızlığını elde ettiği günden beri bu ülkeyi bir şekilde uğraştırıyor. Yıllar süren Güney Sudan meselesi 25 Eylül 2003’te imzalanan anlaşmayla çözüme bağlandı. Fakat o anlaşmanın zor ve kritik merhalesine şimdi giriliyor. Ocak 2011’de bölge halkı arasında ayrılma mı yoksa Hartum’a bağlı kalma mı istedikleri konusunda referandum yapılacak. Uluslararası emperyalizm tercihin ayrılma yönünde olması için yoğun bir faaliyet yürütüyor. Kendileriyle Cezayir’de görüştüğümüz bazı Sudanlı uzman şahsiyetler de işaretlerin bunu gösterdiğini yani referandumun sonucunun ayrılma yönünde olmasının beklendiğini dile getirmişlerdi. Yakın zamanda Endonezya’daki Doğu Timor bölgesinde gerçekleştirilen denemede de emperyalizm arzuladığı ayrılışı elde etmişti.
Biz bu konu üzerinde daha önce bir yazı yazdığımız için aynı bilgileri tekrar etmeye gerek görmüyorum. (Bölünmenin Eşiğindeki Sudan başlıklı bu yazımızı www.vahdet.com.tr sitesinde bulabilirsiniz.) Gelişmelerin tahlilini referandum sonrasında ayrıca yapmaya çalışacağız inşallah. Benim burada asıl üzerinde durmak istediğim konu yine Sudan’la ilgili bir başka gelişme.
Sudan bir taraftan Güney’de yapılacak referandumun sonuçlarının ülkede yol açacağı siyasal sarsıntıya hazırlanırken ABD Başkanı Obama ülkenin Darfur bölgesine özel temsilci tayin etti. Şimdi Sudan yönetimiyle ABD arasında bu özel “diplomat” atamasından kaynaklanan sorun yaşanıyor.
Bilindiği üzere Darfur, Sudan’ın ikinci problemli bölgesi. Uluslararası emperyalizm bu problemi Sudan yönetimine karşı değerlendirebilmek ve ülkeyi farklı yönlerden sıkıştırmak amacıyla yoğun çaba harcıyor.
ABD diplomatlarının ne iş yaptığı, ne gibi amaçlar için istihdam edildikleri artık “Wikileaks belgeleri”yle gün yüzüne çıktı. Darfur bölgesinin Sudan açısından istisnaî bir yönü var ve bölgedeki problem henüz tam anlamıyla çözüme kavuşturulmuş değil. Çözüme kavuşturulmuş olsa bile hassas yönünün devam edeceği ve ABD’nin oraya göndereceği görevlinin iyi niyetle çalışmasının beklenemeyeceği malumdur.
Hatırlanacağı üzere uluslararası emperyalizmle işbirliği içindeki sözde insanî yardım kuruluşlarının elemanları bile bu bölgede iyi niyetle çalışmamış ve yetim çocukları kaçırdıkları tespit edilmişti. “Wikileaks belgeleri”yle gerçek yüzleri iyice ortaya çıkan Amerikan diplomatlarından bir kişinin Darfur’a iyi bir amaçla gönderilmiş olmasını beklememiz zordur.
Bu tayin işlemi emperyalizmin Güney Sudan sonrası için Darfur’a hazırlandığını, artık bu bölgeye yüklenmek istediğini Sudan’ın bir elini kestikten sonra diğer elini kesmek için strateji geliştirmek istediğini göstermektedir. Tayinin zamanlaması bu açıdan dikkat çekici.
Darfur’da yaşanan sorun emperyalizmin oraya el atmasını ve orada kendi hesabına göre bir siyaset gütmesini haklı kılmaz. Çünkü onun el atması ve kendi siyasetini sokması yeni bir problemi ve sıkıntıyı da beraberinde getirir. Yapılması gereken bölgede yaşayan halkların haklarını adalet ilkeleri çerçevesinde kendilerine vermek suretiyle birlikte, kavgasız yaşamanın ortamını oluşturmaktır.
Bu gelişme aynı zamanda emperyalizmin fitne ve parçalama konusunda gözünün doymadığını göstermesi açısından ibret vericidir. Senden bir parça aldığında hemen yenisini koparabilmek için harekete geçiyor. Amacı seni kendisine boyun eğmeye ve onun tahakkümü altında yaşamayı kabul etmeye zorlamaktır.
Bu tayinin işaret ettiği bir diğer husus uluslararası emperyalizmin şu anki durumunun adeta hasta yatağında bile servet edinme hesapları yapan yaşlıya benzediğidir. Uluslararası emperyalizm bu sıralarda yaşlanmıştır ve sürekli gücünü kaybetmektedir. Global ekonomik kriz sebebiyle de hastadır. Fakat bu haline rağmen gözü doymamıştır ve sürekli yeni hesapların, yeni oyunların, yeni planların peşindedir. Dolayısıyla ondan korkmak, sakınmak, ona karşı gerekli tedbirleri almak gerekir.
Bu tayin işleminden çıkarmamız gereken bir diğer anlam da Obama hakkındaki tüm iyi niyetlerin ve onun İslâm âlemiyle iyi ilişkilerden yana olduğu beklentilerinin tamamen yersiz olduğudur. Afganistan’daki direnişe lojistik destek verdikleri gerekçesiyle Pakistan’da sık sık sivil kalabalıkları katleden Obama, Sudan’a da yeni bir fitnenin yönetimini yapması için “diplomat” kılıklı bir görevli tayin etmektedir.
Bu tayin işlemi aynı zamanda Wikileaks dokümanlarıyla kirlenen diplomatların yerine tayin edileceklerin öncekilerden farklı olmayacaklarını gösterir.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT