Habertürk Gazetesi yazarı Özcan Tikit, "İlk olarak Rusya Devlet Başkanı Putin'in talimatını verdiği çekilmenin boyutunun net olmadığını vurgulamakta fayda var. Rus savaş uçaklarının saldırıları devam edecekse Rusya'nın uluslararası kamuoyunun gözünü sınırlı bir çekilmeyle boyama niyetinde olduğunu söyleyebiliriz.

Bununla birlikte gerçek anlamda büyük bir çekilmenin olmasına da şaşırmamak gerekiyor. Rusya'nın 6 aydır Suriye'de olmasına rağmen Esad'a mutlak zafer getirmediği ortada. Aksine Rusya'nın vekalet savaşına asaleten girmesi, Esad karşıtı bölgesel güçleri de sahaya daha ağır şekilde müdahil olmaya itti. Ortadoğu tarihinde ilk kez İslam Ordusu' adı artında bir tatbikat yapıldı. Putin'in çekilme talimatı vermesinden bir gün önce muhalifler 'uçaksavar' ile bir Suriye savaş uçağını düşürdü. Bu uçak- savarların yoğun kullanımı Rusya'nın Suriye'de tam bir çıkmaza düşürür.

Kaldı ki Rus kamuoyunun gelen cenazelere ne kadar tahammül edeceği de ayrı bir soru işareti. Rusya Suriye'ye girdikten sonra Rus turistleri taşıyan bir yolcu uçağı, Soğuk Savaş'ın ardından ilk kez bir NATO ülkesince, düşürüldü. Neticede Rusya ekonomik olarak da büyük kayıplar verdi. Rus elitlerin Putin'in bu tavrından dolayı rahatsız oldukları ve bir saray darbesinin olabileceğine dair söylentiler yayılıyor. Rusya'nın mezhebi yönü de bulunan bir iç savaşta doğrudan taraf olması, dahası Müslüman katliamına girişmesi ciddi bir Müslüman nüfusa sahip bir ülke için çok sağlıklı bir istikbale işaret etmiyor. Putin her ne kadar Suriye'ye Rusya'nın güvenliği için müdahale ettiği argümanına sarılmış olsa da neticede tam tersi bir durumla karşı karşıya kaldı. Rusya Suriye'deki riski içeri taşıma noktasına adım adım yaklaşıyor. Hal böyleyken, "Zararın neresinden dönülürse dönülsün kârdır" noktasına gelmiş olması da gayet rasyonel bir ihtimal gibi duruyor." dedi.

'BÜYÜK İHTİMALLE SİYASİ BİR HAMLE'

Dr. Can Kasapoğlu, "Öncelikle Rusya'nın ne çektiği ne çekmediği çok önemli. Rusya'nın bölgede konuşlandırdığı 40 kadar uçak var. Bunların yansı havadan havaya görevlerde kullanılıyor. SU-30 ve SU-25 gibi... Aynı zamanda bölgede konuşlandırdığı S-400, SA-17,SA-22'ler var. Eğer bunları çekmiyorsa Türkiye'ye yönelik tehditte bir düşüş olduğunu söyleyemeyiz. SU-34, SU-24 ve SU-25'leri çekmiyorsa yerdeki hedefleri vurma kapasitesinde bir problem olduğunu da söyleyemeyiz. Rusya Suriye'deki amfibi, hava indirme tugaylarını bu kara ile çekiyorsa, o zaman bu Suriye'deki operasyonların maliyetinin yüksek olduğunu gösterir. Bu askerler üslerin güvenliğini sağlıyor. Üslerin güvenliğini sağlama yerel veya diğer unsurlara bırakılıp maliyet hafifletilebilir. Eğer diğerlerini çekiyorlarsa hava-kara kapa-sitesinde değişim anlamına gelir. Ben, bunu büyük bir anlamda siyasi bir mesaj olarak görüyorum. Rusya, büyük ihtimalle Cenevre'de siyasi retoriğini güçlendirmek istiyor. Şunu da söylemek lazım: Bölgede Rusya'nın elektronik harp sistemleri var. Krashuka-4 sistemi, bölgedeki herhangi bir uçağın elektronik sistemini kör ediyor. Bunları çekip çekmediği Türkiye için çok önemli" dedi.

'SURİYELİ MUHALİFLER AVANTAJLI'

Al Sharq Ar. Direktörü Galip Dalay, "Rusya'nın bu kararının en önemli sonucunun muhalefete müzakere masasında daha fazla baskı yapma imkânı vermesi olacaktır. Rusya, bu davranışı karşılığında muhtemelen ABD'den muhalefete daha fazla baskı yapmasını talep edecektir. Muhalefeti, adil bulmayacağı bir formülü kabul etmeye zorlayacak-tır. Önümüzdeki günlerde bu talebin içeriği daha açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Rusya'nın bu hareketi Türkiye'nin Suriye'de hemen rahat hareket edebileceği manasına gelmemektedir. Suriye'de hâlâ hava kuvveti bulunduracaktır. Fakat Türkiye şu konuda biraz rahatlayacaktır. Rus hava desteği ile rejimin ve YPG'nin sahada ilerleme imkânlarında kısmi bir azalma yaşanacaktır. Tabii ki bu beklenti Rus askeri varlığını azaltma girişiminde samimi olduğu anlayışına dayanıyor" dedi.

Kaynak: Habertürk