1. YAZARLAR

  2. Nuh Gönültaş

  3. EMASYA yürürlükte mi, yoksa tabelalar indi, fişlemeye devam mı?
Nuh Gönültaş

Nuh Gönültaş

Yazarın Tüm Yazıları >

EMASYA yürürlükte mi, yoksa tabelalar indi, fişlemeye devam mı?

26 Kasım 2009 Perşembe 02:59A+A-

2006 yılının son aylarına gidelim.

Hatırlıyorum da Nokta Dergisi kapatılmadan önce Emasya'yı kapak yapmıştı.

Soru: EMASYA nedir?

Cevap: EMASYA dediğin askeri darbedir.

Nasıl darbedir?

EMASYA denilen şey askere gerekli gördüğü zaman toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren bir protokol, bir anlaşma...

Ama öyle anlaşılıyor ki EMASYA'ya imza atanlar neye imza attıklarını bilmiyorlardı ya da kendilerini bir şekilde imzalamak zorunda hissettiler!

2006 yılında EMASYA çerçevesinde Çağlayan Meydanı'nda tank, top yürüterek toplumsal olaylara müdahale tatbikatı yapmayı düşünenler, bunu yapamayınca bir gazetenin manşetinden yürütmüşlerdi tank ve topları.

Sonra da "Aman Sincan sanmayın" demişlerdi.

Peki, ne sanalım ki?

Yani toplumsal olaylara tankla topla müdahale olur mu?

Ne demek bu?

Nasıl sanmamızı istersiniz?

"Biz bu tatbikatı yapalım ama bunun yanlış anlaşılmaması için de bir gazetenin manşetinden "Askerin hassasiyeti" başlığını atalım ki, millet bu işi Sincan sanmasın."

Allah Allah... Hangi demokratik ülkede asker toplumsal olaylara dilediği gibi ve istediği şekilde hem de tankla topla müdahale ediyor.?

O günlerde İstanbul'da İzmir'de, Malatya'da tank top yürütülecek ve biz bunu zinhar Sincan sanmayacağız.

Amaç bize bu çağrışımı yaptırmak değilse neydi?

Tankları topları caddelere, meydanlara çıkarmanın amacı başka ne olabilir ki?

Neyse ki, böyle bir şey o zamanki 1. ordu komutanının açıklaması ile yalanlandı.

Meğer EMASYA yokmuş!

EMASYA bir Türkiye gerçeğiydi aslında. Nasıl yok olur ki?

Yok, olmasa bir komutan EMASYA diye bir şey yok diyebilir mi?

Diyemez! O halde yok ya da tasfiye halindeydi.?

Ordu bünyesinde EMASYA birlikleri oluşturulmuş. İstanbul'daki 52. Tümen bünyesinde kurulan birlik EMASYA birliğiymiş. Bu birlikler 28 Şubat dönemi şartlarında oluşturulmuş! Olağanüstü dönemin olağanüstü çabası...Normal olmayan şu:

"Protokol imzalandığı sırada Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olduğundan çok daha fazla, kendi toplumunun İslami kesiminden gelen bir tehdit paranoyası içindeydi.

TSK bu protokolden hareketle iç güvenlik doktrinini yeni baştan inşa etti.

Bu iç güvenlik doktrininde iki temel mekanizma var. Birincisi, EMASYA birlikleri tali birliklerken düzenli ve sürekli birlikler haline getirildi.

İkincisi, bir merkezileşme süreci yaşandı. Toplumsal olaylar gerçekleşmeden önce tedbir alınması fikri öne çıktı.

Bu da sürekli takip, sürekli değerlendirme, sürekli bilgi depolama anlayışını egemen kıldı.

Bunun sonucu olarak askeri garnizonların içinde asayiş güvenlik merkezleri kuruldu. Toplumsal gruplar ya da muhtemel tehlikelerle ilgili bütün bilgiler, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT), askeri istihbarattan ya da emniyet istihbarattan asayiş güvenlik merkezlerine akmaya başladı.

Bu bilgilerin değerlendirilmesi ve bunun sürekliliği dikkat çekici biçimde asker merkezli bir toplum takibi fişlemesi mekanizması üretti."

İşte bu fişleme mekanizması öyle işledi ki milyonlarca insanımız fişlendi.

Bu fişlenen milyonlarca insandan yüz binlercesine müdahale edildi.

Mesela "Kamu hizmeti yapmaya uygun değildir" denildi işinden çıkartıldı.

Yani asker sadece topluma değil kendisi dışındaki devlet kurumlarına karşı da güven duymuyor!

Önce fişliyor sonra müdahale ediyor ve sivil yetkililerden bu fişlenen kişinin işine son verilmesini istiyor. "EMASYA aslında 28 Şubat'ta yapılan postmodern darbenin niteliğini bize tanımlar. Çok açık bir şekilde bu darbe devletin iç işleyişinin mutlak olarak askerileşmesi sürecini ifade eder. Maalesef hükümet bunun farkında değil."

Hükümetin bunun farkına varması lazım!

Ayrıca Bu protokol tek taraflı olarak da bir genelgeyle ortadan kaldırılabilir.

Kaldırıldığı da düşünülmeli.

Ama askerin buna uyup uymadığı nasıl denetlenecek?

Ya tabelalar indi fakat faaliyet, fişleme işlemi devam ettiyse...

Ya da 1. ordu komutanı "EMASYA diye bir şey yok" derken neyi kastediyordu?

EMASYA iptal olmuş da haberimiz olmamış mıydı?

Sahi EMASYA protokolünün son durumu nedir, bu konuda birileri bir açıklama yapmalı değil mi?

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT