Elif, lâm, ra. Bunlar, apaçık Kitab'ın ayetleridir
1- Elif, Lâm, Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın ayetleridir. 2- Gerçekten biz, Arapça bir Kur'an olarak indirdik, Ona akıl erdirirsiniz diye. (Yusuf Suresi:1-2)
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
الٓرٰ۠ تِلْكَ اٰيَاتُ الْكِتَابِ الْمُب۪ينِ۠ ﴿١
1- Elif, Lâm, Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın ayetleridir.
اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ قُرْءٰنًا عَرَبِيًّا لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ﴿٢
2- Gerçekten biz, Arapça bir Kur'an olarak indirdik, Ona akıl erdirirsiniz diye. (Yusuf Suresi:1-2)
Elif, Lâm, Râ; bunlar gerçeği açık açık anlatan kitabın ayetleridir…” Bu ve benzeri türden harfler, insanların hiç de yabancısı olmadıkları, aralarında kullandıkları harflerdir. Beşeri yetenek ve gücün, asla üretemeyeceği bu ayetlerde gerçeği açıklayan kitabın ayetlerindeki harfler de aynı harflerdir. Yüce Allah, Arap alfabesinin bilinen harflerinin kullanıldığı Arapça bir kitap indirmiştir:
“Anlayabilesiniz!”
Muhakkak ki biz onu anlayasınız diye Arapça bir Kur’an olarak indirdik. Bu kitabın Allah’tan gelme bu kitabın âyetleri üzerinde ciddi ciddi kafa yorup onunla hayatınızı düzenleyesiniz diye. Kitap evrenseldir, kitap gelişinden kıyâmete kadar tüm nesillerin kendisiyle sorumlu olduğu bir kitaptır ve bu kitap sizin konuştuğunuz bir dille gönderilmiştir.
Allah sizin tanış olduğunuz sıradan sözcükleri kullanarak mucizevî, olağanüstü bir kitap ortaya koymuştur! Umuluyor ki bu somut gerçeğin farkına varır da bu kitabın bir insan ürünü olamayacağını anlar, ancak ve ancak bir vahiy olduğunu kavrarsınız! Bu ayetle akıl ve bilinç, sözkonusu olgunun ve bu olgunun gözkamaştırıcı göstergelerinin farkına varmaya, bu gerçeği kavramaya çağrılmaktadır.
FİZİLALİL KUR’AN
Kur'an'ın Arapça olması; bu Kitabın yalnızca Araplara indirildiği anlamına gelmez. Anlatmak istediği sadece şudur: "Ey Arap topluluğu, Kur'an'ın mükemmelliğini anlamalısınız, bu mükemmellik onun ilahi vahiy olduğunun apaçık delilidir; sizin dilinizle indirildi ve artık anlamadığınıza, yabancı bir dille indirildiğine dair hiçbir mazeret ileri süremezsiniz."
Bazı kimseler yanlış bir şekilde bu ayete, kitabın Arap olmayanlara değil yalnızca Arap çölüne indirildiği yolunda bir anlam verirler. Dolayısıyla Kur'an'ın tüm insanlığa bir Hidayet (klavuz) olarak gönderilmediğini ileri sürerler. Fakat bu, Kur'an'ı gerçek anlamıyla kavramayanların temelsiz bir iddiasıdır ancak. Gayet açıktır ki, bir kitap evrensel bir kılavuz olması durumunda bile belli bir dilin kelimelerini kullanmak durumundadır. Böyle olmalı ki, o dili konuşan insanlar kitabın öğretilerini anlayabilsinler ve mesajı diğer insanlara iletebilsinler. Bir harekete dair mesajın evrensel ölçüde yaygınlaşmasının tek doğal biçimi budur.
TEFHİMUL KURAN
HABERE YORUM KAT