El Dedo: “Cemaat Biterse Ümmet Parçalanır”
Müslüman Alimler Birliği Toplantısı vesilesiyle İstanbul’a gelen Moritanya Nevakşot Âlimler Yetiştirme Merkezi Başkanı Dr. Muhammed El Hasan El Dedo, Vakit’e konuştu.
Ülkesi Moritanya'nın siyasi ve toplumsal durumu ile sömürgecilerle yaptıkları mücadeleleri anlatan El Dedo; "Bağımsızlığımızı kazandık ve İslam Cumhuriyetini kurduk ancak mücadelemiz bitmedi. Asıl mücadele şimdi başladı. Batılılar bize bu defa farklı yollarla saldırıyorlar. İslam dünyasının her yerinde olduğu gibi bizde de cemaatleşmeyi bitirmek ve fertleşmeyi yaymak istiyorlar. O zaman daha kolay lokma olacağımızı biliyorlar. Biz bu oyuna gelmeyiz, çünkü İslam cemaat dinidir" dedi.
Vakit'ten M. Mustafa Uzun'a konuşan Moritanya Nevakşot Âlimler Yetiştirme Merkezi Başkanı Dr. Muhammed El Hasan El Dedo; "Biz Gazze'ye yardım götürürken o gemide katledilen ve şehadete ulaşan kardeşlerimizi de gözyaşlarımızla uğurladık dünyanın öbür ucundan. Bizim de gözyaşlarımız toprağa düştü sizin gibi" dedi.
Müslümanların gerekli önlemleri almamaları halinde çok daha zor durumlara düşeceğini belirten Moritanyalı İslam alimi; "Batılılar sinema ile ve başka yollarla aileyi bitiriyorlar. Ahlaksızlığı yayıyorlar. Bütün zararlı maddeleri özellikle İslam dünyasında yayıyorlar. Ama en önemlisi eğitimimizi kendi eğitimleri gibi yaptılar. İslam düşüncesi bile bunların dili ile konuşuyor ve gelişiyor. Bizim asıl kaynaklarımızla bağımız kopartıldı" şeklinde konuşuyor.
Vakit'ten M. Mustafa Uzun'un Söyleşisi:
Dünya Müslüman Alimler Birliğinin 4. Kurul toplantısına katılmak üzere Türkiye'ye gelen birçok İslam alimi ile görüşmüş, tanışmış ve söyleşiler yapmıştım. Bunlardan bir tanesi de Moritanya Nevakşot Âlimler Yetiştirme Merkezi Başkanı Dr. Muhammed El Hasan El Dedo idi. Dr. Muhammed El Hasan El Dedo, daha otelin kapısından girer girmez gerek kıyafeti, gerek boyu ve gerekse de asaleti ile hemen dikkatleri çekti. Farklı bir hava olduğu kesindi. Sonrasında tanıştık ve hitabetinden kıyafetine, duruşundan mesajlarına kadar çok berrak bir zihinle karşı karşıya olduğumu anladım. Çok temiz bir bakışla dünyayı, ülkesini ve Türkiye'yi değerlendiren El Dedo, çok net mesajlar verdi. Buyurun:
İŞGALCİLER SADECE TOPRAKLARIMIZI DEĞİL HER ŞEYİMİZİ İŞGAL ETTİ
Öncelikle Moritanya'daki Müslümanları tanımak, bilmek isteriz.
Elbette. Moritanya Müslüman bir ülkedir. Ehli Sünnet'e bağlı ve Maliki mezhebindeyiz.
5 Milyon'a yaklaşan bir nüfusumuz var. Büyük sahradayız ve Atlas okyanusu kıyısındayız. Devletimiz de bir İslam Cumhuriyetidir. Okyanus kıyısı bir ülkeyiz ve çok güzel bir doğamız var. Uzun yıllar Fransızların sömürgesinde kaldıktan sonra ancak bağımsızlığımıza kavuştuk fakat hiçbir zaman bu durumu kabullenmedik, her zaman isyan ettik.
Sizi kim işgal etti?
Kim etmedi ki? Öncelikle Portekizliler geldi. Sonra onları kovduk İspanyollar geldi. Onları kovduk Hollandalılar ve İngilizler geldi. Son olarak da Fransızlar geldi.
Ülkeniz sömürgeciliğin olumsuzluklarını elbette yaşadı…
Tabi. Onlar sadece topraklarımızı değil, her şeyimizi işgal ettiler. Dilimizi, toplumumuzu, kültürümüzü ve kafalarımızı işgal ettiler. Okullarımızı, yollarımızı ve köprülerimizi işgal ettiler ama imanlarımızı esir edemedikleri için gün geldi ve onlardan kurtulduk. 1800'lü yılların başlarında Fransızlar bizi işgal ettiler ve ancak 150 yıl sonra bağımsız olduk. Buna rağmen arada geçen bu uzun sürede bizim imanımızı ve İslam ile olan bağlantımızı kopartamadılar.
HER YERDE OLDUĞU GİBİ BİZİM ÜLKEMİZDE DE BİZİ PARÇALADILAR
Zulüm devam etti ama…
Evet. Çok büyük zulümler yaptılar, çok büyük katliamlar yaptılar. İnsanları toplu halde yok ettiler, kadınlarımıza, çocuklarımıza saldırdılar. Biz dedelerimizden özellikle bu zulümleri çok çok duyduk. Çok büyük katliamlar yapmışlar. Kaçanlar da kurtulmamış. Dağlara, çöllere, ovalara gidenleri de arayıp bulmuşlar. Zorla itaat ettirmişler ama işte kalplerde olanı silemediler.
Şimdi durum nasıl?
Şimdi de elbette rahat bırakmıyorlar. İslam dünyasının her tarafında olduğu gibi bizim ülkemizde de ümmeti parçaladılar. Kavimlere, milletlere, topluluklara böldüler ve bunları birbirlerine düşürdüler. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Bu oyunları hala devam ediyor. Hala bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. Hala bizi birbirimize kırdırmak istiyorlar. Kavimleri birbirine düşürmek istiyorlar. Ama bu oyunlar eskisi gibi tutmuyor. Uyandık artık.
GAZZE YOLUNDA ŞEHİT OLAN KARDEŞLERİMİZ İÇİN BİZ DE GÖZYAŞI DÖKTÜK
Peki, Moritanya Müslümanlarının ümmetin diğer kısımları ile bağlantısı, ilgisi nasıl? Mesela Filistin'de düşen bir çocuk bedeni Nouakchott'da da insanları ağlatıyor mu?
Türkiye'de insanların ilgisi nasılsa, Moritanya'da da aynı. Türkiye'de herkes Kutsal Kudüs davası noktasında bilinçli mi?
Maalesef…
İşte bizde de aynı durum geçerli. Bizim de duygusuz, duyarsız ve zayıf imanlı insanlar var. Bizde de Batılıların oyunlarına alet olmuş insanlar var. Ancak bilinçli ve şuurlu kesim asla teslim olmadı. Onlar her şeyin farkındalar. Onlar Kudüs'ü de biliyorlar sizin Gazze yolundaki şehitlerinizi de. Biz sizin o geminizde katledilen, şehadete ulaşan kardeşlerimizi gözyaşlarımızla uğurladık dünyanın öbür ucundan. Bizim de gözyaşlarımız toprağa düştü sizin gibi. Elbette bizim şuurlu ve bilinçli kardeşlerimiz dünyanın ve dünya Müslümanlarının çektikleri sıkıntılardan haberdarlar ve zaten bu nedenle buradayız.
Peki, neler yapıyorsunuz?
Biz özellikle cemaatleşmeye büyük önem veriyoruz. Eğer cemaat biterse ümmet parçalanır. Biz fert İslam'ını büyük bir tuzak olarak görüyoruz. Batılılar bizi bu tür tuzaklarla vurmak istiyorlar. Bu oyuna gelmemeliyiz. Biz cemaati emreden bir dine inanıyoruz. Herkesin kendi için yaşadığı ve anne babaları dahil hiç kimsenin bir diğeri için çalışmadığı, mücadele etmediği, fedakarlık yapmadığı Batı'dan İslam dünyasına asla iyi bir örnek çıkamaz. Biz onların gittiği yoldan gidemeyiz. Bizim yolumuz bellidir. Biz cemaatiz, biz ümmetiz. Bizi fert fert bölerek parçalamak istiyorlar…
TÜRKİYE'Yİ GÖRDÜM VE DAHA BİR UMUTLA ÜLKEME DÖNECEĞİM
Türkiye'yi nasıl buldunuz?
Muhteşem. Hem doğal güzellik olarak hem insani hem de gelecek noktasındaki imkanları ile muhteşem bir ülke. Çok güzel ve ben ülkeme daha bir güçlenmiş halde döneceğim. Bize umut verdiniz, bizi sevindirdiniz. Allah da sizi sevindirsin. Buradaki Müslümanlar çok bilinçli. Dünyayı ve dünyanın nereye doğru gittiğini çok iyi biliyorlar. Sanki olaylara dünyanın dışından bakıyorlar. Bizim şoförlüğümüzü yapan o genç delikanlı bile çok bilinçli ve çok iyi yetişmiş. Biz bunu Osmanlı'nın bereketi olarak görüyoruz ve çok teşekkür ediyoruz.
Ümmetin geleceği nasıl olacak?
Allah'ın bir vaadi var elbette… Lakin eğer biz üstümüze düşen görevleri yapmazsak çok zor durumlarda kalırız. Batılılar sinema ile ve başka yollarla aileyi bitiriyorlar. Ahlaksızlığı yayıyorlar. Bütün zararlı maddeleri özellikle İslam dünyasında yayıyorlar. Ama en önemlisi eğitimimizi kendi eğitimleri gibi yaptılar. İslam düşüncesi bile bunların dili ile konuşuyor ve gelişiyor. Bizim asıl kaynaklarımızla bağımız kopartıldı. Eğer bu hal ile devam edip bir şeyleri başarabileceğimizi düşünüyorsak yanılırız. Allah, Müslümanlar yatarken onları desteklemez. Öne geçip Allah kendisi mi savaşacak? Hayır. Biz ayağa kalkacağız, uyanacağız ve savaşacağız. Biz başaracağız çünkü imtihanımız bu.
İşgallerin ülkesi Moritanya
11. yüzyılda Müslüman olan Moritanya, uzun yüzyıllar boyunca etrafına da İslamiyeti yaymaya çalışan güçlü bir ülke olarak yaşadı. Batılıların sanayi devrimini yapıp bütün dünyaya aç kurtlar gibi saldırması Moritanya Müslümanlarını da vurdu. Bu güzel İslam yurdunu Portekizliler, İspanyollar, Hollandalılar, İngilizler ve Fransızlar sırasıyla saldırarak talan ettiler. En son olarak 1904 yılında Fransız emperyalizmi Moritanya'yı sömürge ilan etti ve Müslüman halkı 1958 yılına kadar ezdi. Bu tarihte Müslümanlar Moritanya İslâm Cumhuriyetini kurdular ve 1960 yılında da tam bağımsızlığını elde ederek, Fransızları memleketlerinden kovdular. O tarihten sonra Batılılar bu güzel İslam ülkesini rahat bırakmadılar ve dönem dönem iç işlerine müdahale etmeye devam ediyorlar.
HABERE YORUM KAT