Eklektik Kirliliklerden Kaçınmak ve Sadece Müslüman Olmak Şiarımızdır!
Fecr Topluluğu tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Rıdvan Kaya, Müslümanların hayata bakışını belirleyen tek bir kimliklerinin olduğunu, İslami kimliğin önüne arkasına birtakım ekler getirmenin yanlışlığını anlattı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Fecr Topluluğu adlı öğrenci grubunun bu ayki etkinliğine Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya misafir oldu. Muğla Gençlik Kültür Merkezi’nde “İslami Şahsiyetin İnşası” başlıklı bir sunum yapan Rıdvan Kaya, burada bilhassa etrafımızı dört bir yandan saran cahili etki ve yönlendirmeler karşısında Rabbimizin razı olacağı bir hayat için ölçülü olmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Müslümanların hayata bakarken, kendilerini hayat karşısında konumlandırırken ve başka insanlarla münasebetler geliştirirken mutlaka sahih ölçülerden hareket etmekle mükellef olduklarını söyleyen konuşmacı, içinde yaşadığımız ortam, toplum, gelenek ve siyasi düzenin çeşitli biçimlerde eklektik kimlikler dayattığını, oysa bir Müslüman için saf ve bütüncül manada İslami kimliğin tek belirleyici olması gerektiğini vurguladı.
Konuşmasının devamında İslami şahsiyetin inşası için ahlaki zaaflardan arınmanın önemine değinen Rıdvan Kaya, kuşatıcı olmanın şart olduğuna dikkat çekti. İslam coğrafyasında yaşanan ağır kuşatma karşısında iyimser olmanın önemini hatırlatan Kaya, zalimlerin tezviratına, Müslümanları psikolojik açıdan yenilgi duygusuna sevk etmeye yönelik çabalarına karşı doğru bir perspektiften mücadeleyi tanımlamanın şart olduğunu söyledi. Allah için ortaya konan çabaların bizatihi kazanım olduğunu hatırlatarak mücadeleye odaklanmanın lüzumunun altını çizdi.
“Birbirimize karşı dışlayıcı değil kuşatıcı olmalıyız.” değerlendirmesinde bulunan Kaya, kuşatıcılığın doğru-yanlış ayırmadan bir araya getirmek olmadığını, iyi niyetli ve iyimser olmak, çaba sarf etmek olduğunu dile getirdi. Müslümanların birbirlerinin din hususunda olmayan yanlışlarına tahammül göstermesi gerektiğini de hatırlatan Kaya, “Müslümanlar, üslup bozukluklarından kaçınmalıdırlar. Ayrıntı deyip hiçbir hususu atlamamalıdırlar.” dedi.
Kur’an’ın, Müslümanların sadece kendi şahıslarında okuduklarını uygulamalarını yeterli görmediğini, bunları Müslüman olan ya da olmayan tüm insanlara tebliğ edip duyurmalarını da istediğini kaydeden konuşmacı, “Bu tebliğ ve davet görevini de topluca yapmalarını, yaşadıkları toplumun ve dünyanın gündemini bu gerçeklerle belirlemelerini istiyor onlardan. Zira iman şahitliği toplumsal hayatı dönüştürmeyi getirir ve bu da ancak birlikte yapılır. Mücadele tek başına verilmez.” ifadelerini kullandı.
Topluca hareket etmenin bazı temel vasıflar gerektirdiğine de dikkat çeken Kaya, “Bu vasıflar Müslümanların birbirlerine karşı sorumluluklarını ifade eder. Bu temel vasıflar fedakârlık, dayanışma, Allah için sevme, birbirimizin eksiklerini tamamlama, hataları örtme, güzellikleri çoğaltma olarak sayılabilir. Bu vasıfların pratiğe aktarılmasında ise peygamberimizin örnekliği belirleyicidir.” değerlendirmesinde bulundu.
HABERE YORUM KAT