Hülya Şekerci’nin "Med-Cezir Çağında İsyan ve İman"  adlı kitabı Ekin Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturuldu. Kitapta her genç insanın hayatın anlam arayışına dair “Ben kimim, nereden geldim ve nereye gideceğim” gibi fıtri sorularına cevap aranmaya çalışılmış. Ayrıca günah, özgürlük, moda ve mutluluk gibi konulara da temas eden yazarın kitabında şunlar vurgulanıyor.

“Yaşamak ağır bir yüktür arkadaş! Beyin kıvrımlarında dolaşan sorular cevapsız kaldıkça heyula gibi çöker insana. Alıp o başı gidemezsin de. Ya onu kuma gömersin ya da cesurca çıkarsın anlam arayışına.

Anlam arayışında tek başına yola koyulabilirsin. Ancak yolun cadı kazanları, ecinniler, büyücüler ve hayaletler diyarına düşebilir. Sen bir Harry Potter'da değilsin ki bunca lanetli şeyle uğraşabilesin.”

Yazar kitabında gençlere çözüm önerisi olarak kendilerini kuyunun derinliklerinden gün yüzüne çıkarmak için bir fırsat olan can sıkıntılarına tutunarak, fabrika ayarları olan fıtrata geri dönebileceklerinin mümkünlüğünü hatırlatıyor.

Kitabın asıl muhatabı gençler olsa da hayatı anlamlandırma çabasında olan herkesin faydalanacağı bir kapsamda kaleme alınmış.

Ekin Yayınlarından çıkan ikinci kitap ise Zehra Türkmen imzalı  “Nuh’un Gemisindeki Gençler” adlı eser.

Yazar İmam-Hatiplerin yeniden ivme kazanmasıyla beraber 4 yıl boyunca gittiği İmam-Hatip okullarındaki gençlerle yaşadıklarını edebi bir dille yazıya aktarmış. Yeni nesil İmam-Hatip öğrencilerinin sorularını, sorunlarını ve hayatı yorumlama biçimlerini satır aralarına serpiştiren yazar zaman zaman 28 Şubat’ın ve cumhuriyetin yasaklı dönemlerini de hatırlatarak tarihi arka plan vermeye çalışmış.

Yazar kitabında şunları vurguluyor:

“Elbette İmam Hatiplilerle yeniden yükselen yürüyüşü ve yükselişi bozmak ve engellemek isteyenler bulunacaktır. Yolumuzun üstünde engerekler, dikenler hep olacaktır. Ama ne Mısır’da Adeviye Meydanı’nda Esma’yı şehit edeneler ne de 15 Temmuz’da güneşi söndürmeye, gökyüzünden yıldızları sökmeye çalışanlar; uçaklardan, çıplak elleriyle meydanları dolduran, dillerinde tekbirlerle tanklara karşı yürüyen insanların üzerine bombalar yağdıranlar bu güzellik yumağını, her adımda büyüyen bu yürüyüşü durduramayacaktır.

İmam Hatip nesli artık biliyor ki ümmet coğrafyasındaki dertlerimiz birbirinden farklı değil. Bunu ellerimiz birbirine uzandıkça daha iyi anlıyoruz.

Yani derdimiz de, mücadelemiz de müşterek; bilinçlenme ve gelecek yürüyüşümüz de…

İmam Hatip nesli elinden tuttuğumuz çocuğumuz, kardeşimiz, geleceğimiz. Derdimiz öncülere, sabikuna ulaşabilmek. Asım Nesli’yle, Kur’an Nesli’yle, Diriliş Nesli’yle bütünleşecek imanlı bir nesil. Karanlıktan aydınlığa yürüyüşümüz bir ibadet; ibadetimiz iki dünyayı da kazanma çabamız. Çaba ve dua bizden, takdir tabii ki Allah’tandır.”

Ekin Yanlarından çıkan "Med-Cezir Çağında İsyan ve İman"  ve “Nuh’un Gemisindeki Gençler” adlı iki kitabın da hayırla vesile olması duasıyla…