1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Eğitimle düzelmeyecek laik-seküler kafanın hastalıklı hali...
Eğitimle düzelmeyecek laik-seküler kafanın hastalıklı hali...

Eğitimle düzelmeyecek laik-seküler kafanın hastalıklı hali...

Fatih Portakal, "sakal" ve "giyim kuşam" diyerek İslami hassasiyetlere sahip eğitimcileri hedef alırken sol-Kemalistlerin İslam düşmanlığı bir kez daha tebarüz etti.

31 Mayıs 2024 Cuma 17:15A+A-

HAKSÖZ HABER

Modernleşme ile dine karşı geliştirilen süreçle birlikte giyim-kuşamdan yaşam tarzına köklü değişimler meydana geldi. Yeni dönemle birlikte seküler zihin etrafında şekillendirilmiş yaşam evreni dünyanın her tarafında hâkim kılınmaya çalışıldı. Türkiye’de de bu adımın radikal uygulaması olarak karşımıza çıkan Kemalist sistem, laik-seküler paradigmayı baskı ve zorbalıkla hakim kılmaya çalıştı.

Laik-seküler evreni normal, makul, tarafsız göstermeye, topluma bunu kabul ettirmeye çalışan bu zihniyet dine, İslam’a ait olan bütün sembol ve kavramları ise şüpheli, problemli, nevzuhur göstermekten hiçbir zaman vazgeçmedi.

Baskı politikalarını uygulayabilme imkânını kaybettiği ya da zayıfladığı AK Parti iktidar sürecinde ise propaganda aygıtları üzerinden bu tavırlarını devam ettirdiler. Çarpık ve problemli bir zihnin ürünü olan laik eğitimi seküler kutsallaştırma çabası içerisinde bir yaklaşımla benimseyen bu kesim kof, içi boş bir kibir ve ukalalıkla Müslüman eğitimcileri aşağılamaya çalışıyorlar.

Sol-Kemalist tayfanın önde gelen şovmenlerinden Fatih Portakal laiklerin dindar öğretmenler karşısındaki tedirginliğini kendince aktarırken alışıldık İslam düşmanı argümanlardan besleniyor. Eskisi gibi açıkça ifade edemese de Portakal öğretmenin “sakalından” ve "giyim kuşamından" ideolojik yöneliminin belli olduğunu söylerken laik eğitim vermesi mümkün olmayan öğretmenlerin laiklerde sebep olduğu "endişeyi" özetliyor.

Türkiye’de laik-seküler kesim başörtüsü yasağını yıllarca “başörtüsü takmayanların üzerinde baskı oluşturur” gibi akıl ve mantık dışı bir gerekçeyle savunmuştu. Kemalistlerin eğitime yaptıkları vurgu aslında Türkiyelileri Kemalizm’in tornasından geçirme kaygısından başka bir şey değil. Bu kuşatmayı delme ihtimalini bulunan kimseler ise başta İslami hassasiyetlere sahip olan eğitimciler. Fatih Portakal’ın rahatsızlığı buradan kaynaklanırken sol-Kemalistlerin kibirli ve nefret kokan bakış açılarını düzeltmek için eğitimden daha fazlasına ihtiyaç olduğunu kanıtlıyor!

 

HABERE YORUM KAT

8 Yorum