1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Eğitim modelinin kronik açmazı: Resmi ideoloji  
Eğitim modelinin kronik açmazı: Resmi ideoloji  

Eğitim modelinin kronik açmazı: Resmi ideoloji  

Özgür-Der Diyarbakır şubesinin konferanslar serisinde bu ay “Eğitim Modelinin Kronik Çıkmazı: Resmi ideoloji” konuşuldu. Programın konuğu Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay idi.  

12 Nisan 2025 Cumartesi 12:00A+A-

Sunuculuğunu Tuncay Yerlikaya’nın yaptığı programda, Yerlikaya, Türkiye’deki birçok sorunun temelinin resmi ideoloji olduğunu vurgulayarak dinleyicileri selamladı ve sözü Kenan Alpay’a bıraktı. 

Konuşmasına dinleyicileri selamlayarak ve hayır dualarında bulunarak başlayan Kenan Alpay; eğitim üzerine, hakeza müfredat üzerine çok konuşulduğunu ancak bu konuşmaların büyük oranda şikayet ve söylenme bağlamında olduğunu ifade etti. Bu denli söylenme ve şikayet merkezli konuşmaların bir yerden sonra duyarsızlaşmaya sebebiyet verdiğini ve bu sebeple kimsenin meseleye objektif ve esaslı bir şekilde yaklaşmadığını söyledi. 

Alpay konuşmasını şöyle sürdürdü: “Osmanlı’da eğitim ve öğretimin iyi bir Müslüman yetiştirme merkezli olduğunu görüyoruz. Peygamberler tarihine vurgu yapan, kıssalarla, insanlık tarihine değinen bir eğitim anlayışı mevcut. Cumhuriyet dönemi ile beraber eğitim darwinist teori üzerine kurulmuştur. Öte yandan türklük vurgusu yine eğitimde ön plana çıkarılmıştır. Evrim teorisi ile insanın varoluş gerçeğiyle bağı kopartılmıştır. Hassaten tarih dersleri ile daha çok batılı bir anlayışla yeni kök arayışlarına girilmiştir. Türklük vurgusu ile de yine müslüman toplumun ümmet anlayışı, tarihi bağları doğrudan hedef alınmıştır. Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu gibi kurumlar üzerinden yeni bir tarih arayışına girilmiştir. Tabi tamamen gerçeklikten kopuk iddialar üzerinden bir ulus inşasına başlanmıştır.”  

Cumhuriyet döneminde ortaya konulan mantığın tepeden inmeci bir mantık olduğunu ve bu mantık doğrultusunda bir takım uygulamalara gidildiğini belirten Alpay, “Cumhuriyet dönemi devrimleri tamamen bu dayatmacı anlayışın ürünüdür. Yine 1930’larda uygulamaya konan ve İslami kimliğimiz ile tamamen zıt olan andımız uygulaması bu anlayışın ürünüdür.” dedi. 

 Cumhuriyet dönemindeki dayatmacı ve tepeden inmeci anlayışın hedefinin “makbul vatandaş”, “makbul öğrenci” yetiştirmek olduğunu belirten Alpay, eğitimin de doğal olarak bu doğrultuda şekillendiğini söyledi. 

Okulların hala büst merkezi olduğunu, karma eğitimin dayatıldığını ve esasen çok köklü bir pozitif değişimin olmadığını vurgulayan Alpay, son 20 yılda da bu eğitim anlayışının aşılandığı ifade etti. 

Kenan Alpay konuşmasını şöyle sürdürdü: “Milli eğitim konusunda esaslı bir değişimin olmadığını, yerlilik ve millilik adı altında köklü müdahalelerin yapılmadığını ve bu anlamda elbette siyasetin esas sorumlu merci olduğunu söyleyebiliriz. Ancak sorumluluğun tamamen siyasilerde olmadığını, bizlerin de fert, cemaat ve toplum olarak esaslı değişim konusunda yeterli bir çaba ortaya koymadığımız ortada. Kemalizme militan yetiştiren bu eğitim anlayışını aşmak adına maalesef toplum olarak çok edilgen bir yapımız var.” 

Küçük veya büyük resmi ideolojiyi aşmaya, çocuklarımızı kemalist düzenden kurtarmaya yönelik bir toplumsal çabayı ortaya koymakla mesul olduğumuzu hatırlatan Alpay, Müslümanlar olarak bu çaba içerisinde olmamız gerektiğini ifade etti. 

Alpay: “Kemalist resmi ideolojinin kıskancından çocuklarımızı korumaya çalışırken, öte yandan magazin-futbol ve pop kültürün de yıkıcı etkilerine karşı uyanık olmak zorundayız.” dedi. 

Çocuklarımızı bir düşmana karşı konumlandırmadığımız vakit pek fazla yol almayacağımızı ifade eden Alpay, konuşmasını şunları söyleyerek bitirdi: “Kemalizmin muhakkak kazanan olduğu yanılgısını aşmamız lazım. Komünizm, sosyalizm, nazizm nasıl aşıldıysa kemalizm de aynı şekilde aşılacaktır. Yeter ki çocuklarımızı etken, özgüvenli ve düşmanın kim olduğunu bilen bir bilinçle yetiştirelim ve bir çaba ortaya koyalım. Resmi ideolojiyi kronik bir vaka olmaktan çıkarma sorumluluğu öncelikle bizlere düşmekte. Sadece eleştiri pozisyonundan çıkmamız lazım.” 

a2b29d83-8618-4023-b1ba-8a2dd6203e33.jpeg

1ecf9995-b8e5-4c62-9a17-e21b09c9af61.jpeg

0bf61cb8-ef85-4140-8b27-6e5977b53798.jpeg

869dbd1b-d416-4471-92f2-c7b2de0cadb7.jpeg

2526e4b8-b6af-4b1e-b287-743a5694afde.jpeg

a9e67d29-06ff-4648-b6c9-98aae85b3d0e.jpeg

HABERE YORUM KAT

3 Yorum