“Eğitim En Büyük Sorun”
Karar gazetesinde yayımlanan bugünkü yazısında Turgay Polat, Türkiye’deki en büyük sorunun eğitim, eğitimden kastının ise “düşünen, üreten, yenilik yaratan gençler yetiştirmek” olduğunu söylüyor.
Turgay Polat tarafından kaleme alınan ve bugün Karar gazetesinde “Eğitim En Büyük Sorun” başlığıyla yayımlanan yazıyı ilgilerinize sunuyoruz:
Üzülsek mi sevinsek mi bilemedim; IPSOS Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, vatandaşa geçen yıla ilişkin düşüncelerini ve bu yıldan beklentilerini sordu. 2016 yılının sonunda terörü en büyük sorun görenler, terörle mücadeledeki başarıyla 2017’de yarı yarıya azaldı; buna sevinelim. Ekonomiyi sorun görenler ise yüzde 23’le son 3 yılın zirvesinde yer aldı; bu üzücü. Ama araştırmanın en ilginç ve en çarpıcı tarafı Türkiye tarihinde yapılan araştırmalarda ilk kez eğitimin en büyük sorun haline geldiğini belirtenlerin oranının bu kadar yüksek çıkması oldu. Geçen yıl eğitimi sorun görenler yüzde 5 iken bu dönemde yüzde 12’ye yükselmiş. Eğitimi en büyük sorun görenler 2015 ve 2016’da yüzde 5 bandında seyrederken, müfredat ve TEOG ile üniversite sınavlarının değiştiği 2017’nin sonunda bu rakam bir anda yüzde 12’ye yükseldi. Bu konudaki memnuniyetsizlik ve kafa karışıklığı, sınav değişiklikleri doğrudan sorulduğunda kendini daha baskın gösteriyor. TEOG’un ve üniversite sınavının değişmesini onaylamayanlar % 60’ın üzerinde. Yani her 3 kişiden 2’si, sınav sistemi değişikliğinden memnun değil. Yine toplumun yüzde 64’ü, çocuğunun daha iyi bir eğitim görebilmesi için gerekirse taşınmayı göze alıyor.
***
Şimdi bu sonuçlara bakınca toplumumuzun nihayet gerçek sorununu anlamaya başladığını düşünerek seviniyorum. Ama tabi ki bu sorunun büyümesi üzücü. Hep söylüyorum terör sorununun varlığının sebebi de, ekonomik sorunların sebebi de, işsizliğin sebebi de eğitimdir. O yüzden bu ülkenin tek sorunu tüm dünyada olduğu gibi eğitimdir. Eğitim sorununu çözdüğünüz zaman ekonomik sorunlarınızı da, terör sorununuzu da çözmüş olursunuz.
Bakın nasıl olduğunu size anlatmaya çalışayım. Yapılan tüm araştırmalarda eğitimli nüfusunuz “1” puan arttığında milli geliriniz de artıyor. Okul öncesi eğitim alan nüfusunuz arttıkça üretken nüfusunuz da artıyor. Türkiye’nin üniversite mezunu oranı yüzde 17 ve kişi başı milli geliri 10 bin USD’dir. Oysa üniversite mezunumuz yüzde 30 olsa kişi başı milli gelirimiz 25 bin USD oluyor. Bunu ben demiyorum OECD söylüyor. 2016 OECD kalkınma raporuna göre G. Kore’nin son 20 yılda üniversite mezunu oranı yüzde 22 artmış ve buna bağlı olarak kişi başı milli geliri bu süre içinde 8.5 bin dolardan 29.200 dolara yükselmiş. İşte eğitim ekonomi ile bu kadar ilişkilidir. Terör de eğitimle ilişkilidir, nüfusumuzu eğitebilirsek terör örgütlerinin insanları etkilemesini ve kandırmasını engelliyor ve onun da önüne geçmiş oluyoruz.
***
Ama şunu da belirtmek lazım; hangi eğitim? Eğer eğitimden anladığımız çocukları “memur” gibi her sabah bir binaya gönderip “mesai” yaptırmaksa kastettiğim bu değil. Eğitimden kastım; düşünen, üreten, yenilik yaratan gençler yetiştirmek. Bir kitaptan ezberleyen, sınavlarda test çözen, yılda binlerce test çözen değil; inovasyon, kodlama, sanat, düşünme, matematik, algoritma öğrenen ve bundan ürün oluşturmayı beceren gençler yetiştirmektir. İşte bu yüzden Türkiye olarak tek sorunumuz eğitimdir. Eğitimi iyileştirmek ve eğitimle düşünmek, eğitim sorunlarını çözerek yola devam etmek zorundayız. Nereden mi başlayalım? En çok test çözeni, test şampiyonlarını başımızın üstünde taşımayı bırakıp; proje yapan, üreten çocuklarımızı baş tacı yapmadıkça bu işi çözmenin yolu maalesef yok.
HABERE YORUM KAT