Ecevit'i dinlerken...
Otomobilimin radyosunda önce Can Dündar’ın sesini duydum, ardından Bülent Ecevit’in sesi geldi. Her iki ses de çok genç çıkıyordu.
Neden sonra anladım, meğer dinlediklerim, Can Dündar’ın henüz bir 32. Gün ekibi üyesiyken hazırladığı, 17 yıl önceden kalma bir haberdi. 17 yıl önce de ilgiyle izlemiştik haberi ve ciddi bir haber değeri vardı, önceki akşam da radyoda duyunca kulak kesildim, hâlâ haber değeri var.
Esasına bakacak olursanız haberde anlatılanlar da büyük ölçüde 70’li yıllarda, bundan 35-40 yıl önce yaşananlar, o güne ilişkin tanıklıklardı. Muhtemelen aynı haber o sırada da ilgi çekecek önemli bir haberdi, bugün hâlâ ilgi çektiği gibi.
Fazla meraklandırmadan konuyu anlatayım... Hem de Bülent Ecevit’in ağzından...
Yıl 1974... Bülent Ecevit Başbakan olmuş. Bir gün Genelkurmay’dan bir yazı geliyor Başbakanlığa, örtülü ödenekten yüklü bir para isteyen. Örtülü ödenekte de para yok, zaten bir de Ecevit titiz, buradan harcanacak parayı kendince belgeye bağlamak istiyor.
Soruluyor Genelkurmay’a, ‘neden istiyorsunuz bu parayı’, diye. Cevap: Özel Harp Dairesi için istiyoruz, oluyor. Yahu nedir bu Özel Harp Dairesi? Ecevit, böyle bir resmi yer bilmiyor. Bütçeye bakılıyor, bu daire için açılmış bir fasıl da yok. Yeniden soruluyor, ‘Nedir bu Özel Harp Dairesi’ diye.
Genelkurmay Başkanı Semih Sancar, ‘Ben size anlatayım’ diyor, Ecevit ve Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık birlikte dinliyorlar. Ecevit, ‘Ağzımız açık kaldı’ diye hatırlıyor, ‘İkimiz de dehşete kapıldık.’
Ecevit öğreniyor ki o güne kadar bu gizli ötesi birimin parasını doğrudan Amerika ödermiş ama artık para göndermiyormuş. Bu birimin karargâhı da zaten Ankara’da Amerikan Askeri Yardım Kuruluşu’nun uzantısı bir binadaymış.
Ecevit talimat veriyor, ‘Bu birimi hesap verebilir hale getirin’ diye, sonra da takip ediyor ama araya Kıbrıs savaşı giriyor, derken erken seçim falan, iş unutuluyor.
Sonra Ecevit 1978’de yeniden başbakan olduğunda bu kez Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’e soruyor aynı birimi, hatta talimat veriyor, kapatın bunu, diye. Evren de söz veriyor kapatacağız diye.
Ama dinleyen kim... Özel Harp’in adı değişiyor, kendisi aynı kalıyor. Hâlâ Seferberlik Tetkik Dairesi onun içinde. Hâlâ ülkenin sağında solunda ‘güvenilir sivil kişiler’ ve onlar için gömülmüş silahlar.
Daha önce İtalya’da, Belçika’da ortaya çıkan, her NATO ülkesinde olduğundan şüphe duyulmayan Gladio işte. Sözde Sovyet işgaline karşı ama 70’li yıllarda sol yükselince, ‘İşgal başladı bile, görevimiz solu önlemek’ diye düşünüyor olmalılar, durumdan vazife çıkarıp ya da bir yerden emir alıp. 16 Mart katliamında da onların gölgesi var, 1 Mayıs 1977’de de, Kahramanmaraş ve Çorum olaylarında da...
Başbakan olarak Ecevit ya gücü yetmediği için ya vakti yetmediği için bu meseleyi çözememiş 70’lerde. Şimdi aynı kurum ve onun gizli kapaklı işleri bir kez daha kucağımıza düştü. Bu sefer iddialar yine çok ciddi. Cumhurbaşkanı’nın, Başbakanın adı geçen notlar, Başbakan Yardımcısının evinin yakınında yakalananlar, günlerdir süren aramalar.
Bakalım Türkiye bu sefer başaracak mı, Ecevit’ten 35 yıl sonra bu kez Türkiye’nin bu gizli ordusu tasfiye edilebilecek mi?
Bekliyoruz hep birlikte...
RADİKAL
YAZIYA YORUM KAT