
"Düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa..."
"Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır." (İbrahim/46)
وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللّٰهِ مَكْرُهُمْۜ وَاِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ ﴿٤٦﴾
"Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır." (İbrahim/46)
Onlar ve tuzakları yüce Allah’ın denetimi altındadır. Tuzakları güç ve etkinlik bakımından dağları yerinden oynatacak nitelikte olsa bile. Çünkü dağ en ağır ve en katı bir kütledir. Hareket etmesi, yerinden oynaması tasavvur bile edilmez. Tuzakları bu denli güçlü olsa bile, Allah tarafından bilinmiyor değildir, ona gizli olması, gücünün kontrolünden uzak olması mümkün değildir. Aksine bu tuzak onun kontrolünde gelişmektedir, ona karşı dilediğini yapabilir:
Allah teala bu âyet-i Kerimede, yüce şeriatını, sarsılmaz dağlara benzetmiş kâfirlerin tuzaklarım da onların üzerinde esen yellere benzetmiştir. Yeller nasıl dağları koparamazsa, kâfirlerin tuzakln ve tutarsız iddiaları da İslam dinine herhangi bir zarar veremez.
FİZİLALİL KUR’AN
Yani, "Allah'ın kanunlarını bozan ve vahye karşı çıkanların, zulümlerinin sonucunu değiştirmek için büyük planlar yaptıklarını ve tuzaklar kurduklarını, fakat Allah'ın onları bir tek "karşı tuzak" ile helak ettiğini gördünüz. Sizden önceki kavimlerin planları boşa çıktığı halde siz, "güçlü" hesaplamalarınız ve planlarınızla başarıya ulaşacağınızı ümit ederek, hakka davet eden mesaja karşı giriştiğiniz tuzaklardan vazgeçmiyorsunuz."
Evet tarih boyunca kâfirler, zalimler, Allah’a ve dinine karşı, Allah’a ve elçilerine, Allah’a ve müslüman kullarına karşı hep savaş açtılar, hep düzen kurdular, hep komplo peşinde oldular. Kurdukları düzenlerle Allah’la başedebileceklerini sandılar. Allah’ın dinini, Allah’ın Peygamberini ve müslümanları yok edebileceklerini sandılar. Halbuki onların kurdukları düzenleri dağları yerinden oynatabilecek güçte olsa bile Allah’ın kurduğu tuzağın yanında ne işe yarayacaktı da? Elbette Allah’ın kurduğu tuzak geçerli olacak ve onlarınkiler hiçbir neticeye ulaşmayacaktı. Çünkü onları da, tuzaklarını da çepeçevre kuşatan Allah’tı. Yâni onların her şeylerine Allah muttali iken, ilmiyle Rabbimiz onları kuşatmışken, onlar Rabbimizin tuzaklarından gafildiler.
Öyleyse ey Mekke’nin kâfirleri, ey tüm dünyanın kâfirleri sanki önceki seleflerinizin başlarına gelenlerden haberiniz yokmuş gibi şu anda sizler de Allah’a, Allah’ın dinine, Allah’ın elçisine, Allah’ın mü’min kullarına karşı tuzaklar kurmakla meşgulsünüz. Kime tuzak kurduğunuzun, kiminle savaşa tutuştuğunuzun farkında değilsiniz. Unutmayın ki tüm tuzaklar Allah’a aittir. Tüm düzenleri bozmak Allah’a aittir. Tüm tuzaklarınız Allah’ın elindedir. Unutmayın ki Allah sizin tuzaklarınızın nereye kadar gideceğini bilmektedir. Allah tüm tuzaklarınızı bozacak, elçisini ve müslümanları sizden koruyacak, tüm komplolarınızı kendi aleyhinize çevirecek ve helâkinize sebep kılacaktır.
BASAİRUL KUR’AN
HABERE YORUM KAT