Dürüstseniz, konuşsanıza Bay Kılıçdaroğlu!
Dünya tersine dönmüş! Fakir-fukaranın, dar gelirlinin, işçinin dostu olması gereken, bu kesimin haklarını koruması gereken, bu insanlar için politika yapması gereken sosyal demokratlar, patronların avukatlığına soyunmuşlar!
Dün CHPGenel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’i izliyorum.. Bekliyorum ki, sosyal demokrat bir parti olarak; işçilerin, düşük ücretli memurların durumlarını dile getirsin!
Hatta belki de, büyük patronların sonu gelmeyen isteklerinin, iktidar partisi tarafından karşılanmasını eleştirsin.. “Patronlara verdiklerinizden bir kısmını da, şu düşük ücretlilere verin” desin..
Boşuna bekliyormuşum.
Onur bey, işçilerin sorunları ile ilgili tek kelime etmedi.
Etmediği gibi, tam aksi bir söylemle, büyük patron için düzenlenen cezayı gündeme getirip, eleştirilerde bulundu..
Buyurun, Onur beyin cümlelerini birlikte okuyalım da, sosyal demokrat bir partinin genel başkan yardımcısının, bu açıklamalarına hayret etmemek elde mi, birlikte değerlendirelim: “Bir yayın organı, ‘inanılmayacak kadar’ ağır bir cezaya çarptırıldı. Bu ceza siyasi amaçlıdır. Dünya Gazeteciler Örgütü de bunu, ‘basına baskı için verilmiş ceza’ olarak tanımlamıştır!”
Devlet kadrosunda yer alan, büyük ihtimalle de eski iktidarlar döneminde memurluk hayatına başlamış üç vergi denetmeni incelemede bulunuyor, bir rapor hazırlıyor.. Bu rapora göre Türkiye’nin en büyük zenginlerinden birinin büyük ortağı olduğu şirkete, vergi kaçırma sebebi ile ceza kesiliyor! Sosyal demokrat parti de, yemiyor içmiyor, açıklama yapıyor: “Ceza yanlıştır!”
Yani şu mu denilmek isteniyor: “İşçinin ezilmesi normaldir. Memurun maaşına enflasyon oranını azıcık geçecek şekilde zam yapılması normaldir. Ama trilyonlarına trilyonlar katan bir kartel şirketine ceza kesilmesi, doğru değildir. Kabul edilemez!”
Öyle mi sayın Öymen?..
Yaptığınız basın toplantısının, hemen hemen tek gündem maddesi büyük patrona kesilen vergi cezası olduğuna göre, açıklamalarınız da, bu anlama geliyor olmalı!
Başka ne anlamı olabilir ki?
Biraz insaf edin. Biraz tutarlı olun.
Sosyal demokrat iddiası ile siyaset arenasına çıkan bir parti, patronlara kesilen cezaları eleştirirse, ülkenin ekonomisi nasıl düzelir?
İşadamları vergi kaçırsınlar.. Usulsüz kayıtlarla vergilerini kuşa çevirsinler.. Ceza kesildiğinde de onları savunmak, sosyal demokrat partilere kalsın.. Böyle bir durumu, kim kabul edebilir?
Bir sözüm de, Kemal Kılıçdaroğlu beye..
Kendileri hesap uzmanlığından gelmişler ya!
Hani diyorum, şu son ceza olayı ile ilgili olarak, küçük bir açıklama lütfetseler!
Tamam biz de biliyoruz, belediye başkanlığı ile Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi olayının direkt bir ilgisi yok!
Ama şu ülkede hesap uzmanı kaç siyasetçimiz var ki? Bir “bilen” olarak, şu konuya bir izahat getirseniz? Bir görüş açıklaması yapsanız?
Kemal bey uyanık.. Hiç girmiyor, “Büyük patron”un vergi cezasına.. Hesap uzmanı olarak, bu konuları çok iyi bilmesi gerektiği ortada ama, o konuşmuyor!
İşine gelince, ülkenin genel sorunları hakkında, sadece aday olduğu ildeki değil, Türkiye’nin her yerindeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili açıklamalarda bulunuyor ama, şu an medya desteği sağlayan büyük patrona kesilen ceza hakkında, tek kelime etmiyor!
Aristokratlardan Onur beye bırakmış destek çıkma görevini..
Kendisi de, “Dürüst politikacı.. İşçiden yana, dar gelirliden yana başkan adayı” görüntüsü ile, “büyük patron”un cezası hakkında görüş açıklamadan, durumu kurtarmaya çalışıyor!
Buyur Kemal bey, çekinme.. Doğan Yayın Holding ile ilgili şu son katrilyonluk ceza olayı hakkında iki çift laf etsene!
Et de, yolsuzluk karşısındaki duruşunu bir görelim..
5 milyarlık, 10 milyarlık, bilemediniz en yükseği 50 milyarlık usulsüzlüklerle ilgili açıklamalarından geri kal demiyoruml.. Onları da gündeme getir.. Ama, 50 milyarlık yolsuzluk iddiası için, günlerce açıklamalar yapıp da, katrilyonluk yolsuzluk için tek kelime etmezsen, burada durup düşünmek gerekmez mi; “Siz, yolsuzluğa karşı mısınız, yoksa destekçi mi?”
Doğan medya grubu, kendisine propaganda imkanı veriyor diye, onların katrilyonluk vergi kaçağını niye hiç eleştirmiyor?
Dürüstlük ise, buyursun görelim dürüstlüğünü.. Namusluluk ise, buyursun görelim namuslu tavrını..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT