Durup dinlenmeden yol yürüdük...
Musab Can
Durup dinlenmeden yol yürüdük...
Bir zaman,
Adem'in gözyaşlarında
Pişmanlık sancısı...
Bir zaman,
Habil'in gönlünden,
Şükran hediyesiydik
Gözleriyle büyüttüğü...
Ve biz...
Nuh'un gemisinde
Dokuzyüzelli yılın semeresiydik,
Tufanlarda kurtuluş burukluğu içinde...
Durup dinlenmeden Yol yürüdük...
Nasih-ul Emin'di Hud,[7/68]
Müjdesi rahmet ve mağfiret.
Dilindeki nasihat olduk,
Karşılık; tehdit ve ihanet
Bekleyin dedik, biz de bekledik [7/71]
Vaad geldi nihayet:
Hem dünyada, hem ahirette lanet.
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Semud'un ümidi [11/62] Salih'le,
Birlikte inkar ettik ataları,
Allah'ın emaneti deveyi Öfkeyle
Yıktıklarına tanık olduk..Cezaları;
Üç gün idi onlara mühlet, [11/65]
Azabın habercisi ses oldu
İhanetin bedeli belli ki yine zillet.
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Lut'la birlikte boynumuz büküktü,
Azap müjdeli bakışlarla
Melekler [11/81] misafirken önümüzde.
Sefil yaratıldı kişilerdi hanemize üşüşen, [11/78]
Sefalet istiyorlardı, sefil oldular
Taş yürekleriydi sonlarını taşlarla depreştiren. [11/82]
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük..,
Müjdeler olsun İbrahim'e kavuştuk
Tevhid baltasıydık muvahhid ellerinde
Kırılan put yürekleri, mamülü şirkten
Putkıran baba ateşe atıldığında,
yanmayan ateşte çiçek açtık rahmetten
Kokumuz mucize oldu ilahi ayetten.
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Namaz kıldık Şuay'b'la, kıyama durduk
Medyen'in tartısı eksikti, [11/85] namazla dengeledik
Anlamadılar, zayıf gördüler, tehdidleri ölümdü [11/91]
Şuayb; yapın yapacağınızı dediğinde [11/93]
Bu son sözüydü...
Bu kez felaketin diğer adı Medyen
Bize yine yol görünmüştü rahmetten [11/94]
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Dehlizli kuyulara atılırken Yusuf,
Gizemli geleceğin müjdeli çocuğu.[12/15]
Kuyulardan saraylara yol yürüyen seçkin
Saraylarda hayran bakışların doruğu.
Yürekler yanarken Yusuf'un aşkından [12/31]
Günahkar davetlere karşı tercihti zindan.[12/33]
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Musa beşiğinde hicret ederken Nil'de [20/39]
Annesinin yüreğini ümitlendiren bizdik.[28/10]
Düşman sarayında, zulmün ninnilerinde
Gözlerindeki öfke, yüreğindeki kin'dik.
Musa'nın asası müjdesiydi mazlumun [7/103]
Zulmün girdabında boğulurken Fir'avun [57/40]
Ne mülkü fayda verdine Haman ne de Karun
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Kurtuluş savaş isteyen İsrailoğullarının [2/246]
İmdadına yetişen komutan Taluttu.[2/247]
Bilge ve yiğitliğine rağmen korkakların [2/247]
Tüm bahanelerine cevabımız tabuttu.[2/248]
Savaş kervanı yola çıktığında
Hedefimiz zalim Caluttu...[2/249]
İmtihan ırmağından geçtik Talutla
Bir avuç su olduk arınanlara.[2/249]
Calut ve askerlerinin karşısında,
Sabır ve yardım için eller duada.[2/250]
Derken intifada başladı Davutla [2/251]
Şükürler olsun yine galiptik az bir toplulukla... [2/248]
Davud'un fazlından yankılandı dağlar
Rabbin izniyle emrine amade oldu kuşlar...[34/10]
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Gözü aydın Meryem'in kucağında, [19/26]
Esenlik sahibi İsa'yı gördük.[19/33]
Kem gözlerin bakışları arasında
Suskun Meryem'in orucu olduk.[19/26]
Allah'ın kulu ve Peygamberiydi [19/30]
Beşikte konuşan çocuk...[19/29]
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük...
Ve, bir ekin olduk Muhammed'in gönlünde,[48/29]
Büyüdük, filizlendik rahmet yüreğinde.
Ekin gövde üzerinde dikildiğinde,
Bir korku, bin telaş kafir yüreklerde,
Kah şefkat doluyuz ilahi gönüllere
Kah şiddet kuşandık tüm zalimlere...[5/54]
Durup dinlenmeden
Yol yürüdük..,
Yüreğimizde yıkılmaz sevda...
Kaynak: Haksöz Dergisi, Kasım 1993
HABERE YORUM KAT