1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Durun Kapatmayın! - Dünya çocuklarının size hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı
Durun Kapatmayın! - Dünya çocuklarının size hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı

Durun Kapatmayın! - Dünya çocuklarının size hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı

Hepimizin 2025'i dünyanın her yerindeki çocuklar için daha iyi bir yıl haline getirme sorumluluğumuz bulunmaktadır. 

30 Aralık 2024 Pazartesi 20:38A+A-

Inger Ashing’in al-Jazeera’de yayınlanan makalesini Barış Hoyraz, Haksözhaber için tercüme etti.

 

Dünyanın bu yıl tanık olduğu art arda gelen krizler benim gibi çocuk hakları savunucularını da çok düşündürüyor: “İleriye dönük, tüm çocukların haklarını teslim edebilmek için ve daha parlak bir gelecek şansına sahip olmalarını sağlamak için neler yapabiliriz?

Save the Children International'ın CEO'su olarak görevim gereği, çoğumuzun hayal bile edemeyeceği -hiçbir çocuğun asla içinde bulunmaması gereken- durumlarla karşı karşıya olan pek çok karmaşık ve kırılgan ortamlardan çocuklarla karşılaşıyorum ve çoğu zaman onların göstermiş olduğu dirençleri ve umutları karşısında şaşkına dönüyorum. Bu yıl Sudan ve Güney Sudan sınırındaki bir mülteci geçiş merkezinde, kalabalık ailesiyle birlikte Sudan'daki savaştan kaçan 13 yaşında bir çocukla tanıştım. Annesini ve babasını savaşta kaybettiğinden, sürekli gördüğü kâbuslarla nasıl mücadele ettiğini anlattı. Onunla dışarıda derme çatma oluşturulmuş bir voleybol sahasında konuşurken, kendileri de Sudan'daki savaştan kaçmış olan bir grup erkek çocuğu topu filenin üzerinden geçirmek için birbirleriyle yarışıyor, oynayarak gülüyor ve tezahürat yapıyorlardı.

Her ne olursa olsun, çocuklar her zaman çocuktur. Oyun oynamak isterler. Gülmek isterler. Öğrenmek isterler. Bir gelecek isterler. Bizlerin de onları dinlemek ve desteklemek için yanlarında olmamız gerekiyor.

Onların bu yürek parçalayıcı hayat hikayeleri karşısında üzülebiliriz, içimiz daralabilir, ancak onları görmezden gelmek hiçbir zaman çözüm değildir. Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, haberleri izlemekten kaçınmanın 2024 yılında rekor seviyelere ulaştığını ve ankete katılanların yüzde 39'unun - 2017'deki oran yüzde 29'a kıyasla - haberlerden bazen ya da her zaman kaçındığını gösteriyor. Katılımcılar, Ukrayna, Gazze ve Sudan'daki savaşlar gibi uzun süredir devam eden savaşın ve buralardan her gün gördüğümüz haberlerin olumsuz atmosferinin kendilerini endişeli ve güçsüz hissettirdiğini söylüyorlar.

Artık insani krizler için ayrılan yardım fonları da azaldı; Birleşmiş Milletler'in kasım ayı sonu itibariyle yaklaşık 198 milyon insana yardım etmek üzere hazırladığı insani müdahale planının sadece yüzde 43'ü toplanabildi.  Gerekli miktarın yaklaşık yüzde 45'inin toplandığı geçen yılın aynı dönemine kıyasla içerisinde bulunduğumuz yıl içerisinde yaklaşık 400 milyon dolar daha az para toplanmıştır.

Dünya çocuklarına sırtımızı özellikle şu anda dönmememiz her zamankinden daha kritik bir önem arz etmektedir. İçinde bulundukları duruma en az sebep olan çocuklar, yine de bu durumdan en çok etkilenenlerdir. Dünyanın dört bir yanında gerçekleşen ölümcül çatışmalar ve çocukların en ağır bedeli ödediği iklim acil durumu, umutlarına ve hayallerine ağır bir darbe vurmaktadır.

Bugün her çocuğun sağlık, eğitim, korunma, güvenlik, seslerini duyurma gibi hakları vardır.  Ancak çatışma, iklim değişikliği ve eşitsizlik gibi sürekli tehditler nedeniyle çocuk haklarının erozyona uğradığını görmek giderek daha fazla cesaret kırıcı hale gelmektedir.

Bugünün çocukları, zihinsel, fiziksel ve duygusal güvenliklerini ve haklarını göz ardı eden benzeri görülmemiş çatışmalar ve jeopolitik güç mücadeleleriyle karşı karşıyadırlar.  Bunun yanında, iklimle ilgili doğal afetler rekor sayıda çocuğu evlerinden etmektedir.

Kısa süre önce yayınladığımız ‘Çocuklara Karşı Savaşı Durdurun’ başlıklı raporumuz, 473 milyon çocuğun - ya da dünya genelinde her beş çocuktan birinin - bir çatışma bölgesinde yaşadığını ya da bu bölgeden kaçtığını ortaya koymuştur. Ayrıca savaş zamanlarında çocuklara yönelik ağır ihlallerin 2010 yılından bu yana neredeyse üç kat arttığını görmekteyiz. Bu tür bir şiddetle karşı karşıya kalan çocukların, hiçbir çocuğun asla yaşamaması gereken manzaralarla karşı karşıya olduğunu da çok iyi biliyoruz.

Bu yıl gerçekleşen BM Genel Kurul toplantısı sırasında üye devletlerle birlikte işgal altındaki Filistin topraklarındaki çocukların durumuna ilişkin bir oturuma ev sahipliği yaptık. Bizimle konuşan çocuklardan biri, Batı Şeria'da yaşayan 17 yaşındaki bir kız çocuğu olan Rand (Takma ad kullanılmıştır) idi. Yıllarca süren savaşın ardından bizlere şunları söyledi: “Bugün size anlattıklarımın bir değişiklik yaratıp yaratmayacağından emin değilim ve açıkçası bir değişiklik yaratacağını da düşünmüyorum. Ama değişimin olmasını canı gönülden istiyorum. Dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan özgür çocuklar gibi bir hayatımız olsun istiyorum. Filistinli bir çocuk olarak hayatımızın değişmesini, savaşın sona ermesini, özgür ve haklarımıza saygı duyularak yaşayabilmeyi gerçekten çok istiyorum.”

Save the Children tarafından geçtiğimiz ay Azerbaycan'da düzenlenen COP29 zirvesi öncesinde yapılan yeni bir analiz, dünyadaki her sekiz çocuktan birinin bu yıl şimdiye kadar yaşanan ilkim değişikliğinden doğrudan etkilendiğini, bu nedenle açlık krizi yaşayan çocukların sayısının ise beş yıl içinde iki katına çıktığını gösterdi. Evlerinden ayrılmak zorunda kalan çocuklar, emniyet ve güven duygusunu kaybetmenin yanı sıra öğrenme ve gelecekteki yaşamlarını şekillendirme şansını da yitirmektedir.

Bu COP'ta, bu yılın başlarında kavurucu bir sıcak hava dalgası nedeniyle ülke genelinde okulların iki hafta boyunca kapalı kaldığı Güney Sudan'dan etkinliğe gelmesi için desteklediğimiz Naomi isimli bir çocuk ile tanıştım. Artan sıcaklıkların, aşırı hava sıcaklıklarını daha sık ve şiddetli hale getirdiğini belirten Naomi, liderlerin acilen harekete geçmemesi halinde kendisi ve diğer çocuklar için bir gelecek olmadığını söyledi.

Bunun yanında, çocuklara yönelik ortaya çıkan şiddet oranları da şaşırtıcıdır; dünyadaki 2,4 milyar çocuğun yarısı her yıl fiziksel, cinsel, duygusal istismar ve ihmale maruz kalmakta, bu da zihinsel sağlık sorunları riski ve madde bağımlılığı gibi sosyal sorunlar, yetişkinliğe kadar devam edebilecek geniş kapsamlı sonuçlara yol açmaktadır.

İnsanların günlük haberlerin gerçekliğiyle yüzleşmekten giderek uzaklaşması elbette şaşırtıcı değil, ancak zorlukların arttığı bir dönemde gerçekliklerimizden yüz çevirmeye devam edemeyiz. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve dünya nüfusunun üçte birini oluşturan çocukların bugün ve gelecekte haklarının verilmesini sağlamak için acilen harekete geçmemiz gerekiyor. Çocukları dinlemeli, onlara fikirlerini paylaşabilecekleri bir platform sunmalı ve haklarını desteklemeliyiz.

Hep birlikte 2025 yılını çocuklar için daha iyi bir yıl haline getirmeliyiz.

*Save the Children International İcra Kurulu Başkanı (CEO)

HABERE YORUM KAT

1 Yorum