Dünyadaki enflasyonun nedeni ne?
İsviçre Bankası olan UBS’in baş ekonomisti Paul Donovan tüm dünyayı etkisi altına alan enflasyonun nedenlerini ve çözüm önerilerini tartışıyor.
Paul Donovan / Fikir Turu
Dünyadaki enflasyonun nedeni ne?
Enflasyon dünya çapında da artıyor. Gıda ve enerji fiyatları rekor seviyelerde seyrediyor. Bu artış büyük ölçüde salgın sonrasında gerçekleşen tüketici artışından, küresel tedarik zincirindeki aksamalardan ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanıyor.
Dünya Ekonomik Forumu web sitesinin editörü Gayle Markovitz ve yazar Natalie Marchant, Zürih merkezli bir İsviçre Bankası olan UBS’in baş ekonomisti Paul Donovan’a dünya çapında enflasyonun neden bu kadar yüksek olduğunu ve bu durumun ne zaman düzeleceğini sordular.
Dünya Ekonomik Forumu web sitesinde yayımlanan makaleden öne çıkan bölümleri aktarıyoruz:
“Enflasyon artıyor ve dünya çapındaki birçok insan için bir yaşam pahalılığı krizi beliriyor.
COVID-19 salgını sonrasında artan gıda ve enerji maliyetlerinden kaynaklanan enflasyon, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle daha da şiddetlendi.
Küresel olarak ticareti yapılan gıda emtialarının fiyatlarını takip eden BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından aylık olarak hazırlanan gıda maliyet endeksi, Şubat ve Mart aylarında gıda fiyatlarının %12,6’lık bir artış ile endeksin 1990’da ilk defa yayınlanmasından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını ortaya koydu.
FAO’nun tahıl fiyat endeksi, büyük ölçüde dünyanın en büyük buğday ihracatçılarından biri olan Ukrayna’dan yapılan ihracatın kesintiye uğraması nedeniyle tahıl ve iri taneli tahıl fiyatlarında küresel çapta yaşanan artışı yansıtarak aynı dönem içinde %17,9 oranında daha büyük bir artışa işaret etti.
Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgali ve birçok Batı ülkesinin misilleme olarak Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulaması sebebiyle COVID-19 sonrası artan tüketici talebi, zaten yüksek olan petrol fiyatının varil başına 110 doların üzerine çıkmasına neden oldu.
Şu anki yüksek enflasyonun kaynağı ne?
Donovan, enflasyondaki mevcut artışı “tarihsel” olarak niteliyor, ancak uzun süre bu seviyelerde kalmayacağını söylüyor:
“Enflasyondaki artışa 2021’de meydana gelen olağanüstü mal talebi neden oldu, çünkü birçok ülkede kısıtlamalar kaldırıldı, mağazalar açıldı ve insanlar dışarıya çıkıp ekonomik aktivitenin az olduğu haftalarda biriktirdikleri parayla bir şeyler satın alabildi.”
Arz ve talep
Ürünlere yönelik olağanüstü bir talep artışıyla karşılaştık ve bu enflasyonu öteledi, çünkü aynı zamanda ürün arzında da olağanüstü bir artış gördük. Ancak ürünlere yönelik talep o kadar olağanüstüydü ki, bu durum arz miktarına baskın geldi. Talep mevcut arzdan daha fazla olduğunda ya söz konusu ürünlerin temininde sıkıntı yaşanır ya da fiyatlar artar. İkisinin karışımı bir durumla karşılaştık, ancak talepteki bu ani artışın bir kısmı fiyatları yükseltti. Elbette bu durum etkisini şu anda kaybetmeye başladı, geçen senenin sonlarına doğru bazı ülkelerde tüketicilerin tasarrufları tükendi ve bu yüzden ürünlere olan talep azalmaya başladı.
“Bu enflasyon baskısının bir kısmı hâlâ mevcut, ancak etkisini yitirmek üzere. Örneğin, ABD’de ve diğer ülkelerdeki televizyon fiyatlarına baktığınızda geçen sene artıyorlardı ve bu sene düşüyorlar, televizyon fiyatları şu anda aslında negatif enflasyon ile karşı karşıya. Yani fiyatlarda düzelme görmeye başladık, ancak enflasyonun artışına katkıda bulunan henüz geçmeyen etkileri hâlâ yeterince mevcut.
Savaşın sonuçları
Ukrayna’daki savaş ekonomik tahribata yol açana kadar talebe dayalı enflasyon etkisini yitirmeye başlamıştı.
“Savaşın oldukça trajik olan bin bir çeşit insani sonuçları var, ancak buna ek olarak ekonomik sonuçları da var. Rusya, bir ekonomi olarak o kadar büyük olmasa da emtia arzında önemli bir ülkedir. Savaş, ya Ukrayna’da mahsuller için ekim zamanı kısıtlı olduğu için yahut şirketler Rus petrolünü satın alma konusunda isteksiz oldukları için meydana gelen arz kısıtlamalarından ve ortaya çıkan risklerden dolayı emtia fiyatlarının yükselmesine yol açtı.
Fiyat artışlarının tek sebebi arzın şu anda kısıtlı olması değil. Fiyatlar ayrıca savaşın gelecekte arzda meydana getireceği aksaklıklara yönelik endişelerden dolayı da artıyor.”
Emtia fiyatlarındaki bu artış enflasyonu da artırdı.
Peki, ya petrol fiyatları?
Ham petrolün varil fiyatı gıda, uçak biletleri, benzin vb. şeylerin fiyatını da etkiler çünkü tüm bunlar yakıta bağlıdır.
“Elbette arabanızın deposuna bir varil ham petrol dökmezsiniz. Ancak gıda, benzin, uçak biletleri vb. için para öderiz ve bunlar için yakıt gereklidir. Bunlar, emtialar ve bol miktarda emekten oluşmaktadır ve gıda söz konusu olduğunda olağanüstü miktarda emek gereklidir.
Gelişmiş bir ekonomide gıda için harcadığımız paranın yalnızca %15-20’si gıdaya gidiyor. Harcadığımız paranın büyük bir kısmı sevkiyat, ürünlerin işlenmesi, perakende ve pazarlama gibi emek gerektiren süreçlere gitmektedir. Bir somun ekmek için harcadığımız paranın ufak bir kısmı çiftçinin eline geçmektedir.”
“Petrol fiyatlarına baktığımda ham petrol, tipik bir enflasyon sepetinin %2,5’inden daha azını oluşturuyor. Ayrıca söz konusu ham petrolü benzin haline getirmek için büyük miktarda emek harcanıyor. Yine de ham petrol fiyatları iki katına çıktığında bu, ortalama enflasyonu %2,5’un biraz altında bir oranda artırıyor. Şu anda olan şey bu.”
Enflasyon zirvede mi?
Enflasyonun zirve yapıp yapmadığını sorduğumuzda bunun nerede yaşadığınıza bağlı olduğunu söyledi.
“Benim düşünceme göre enflasyon ABD’de muhtemelen zirve yaptı, Enflasyon İngiltere ve Avrupa’da daha sonra zirveye ulaşacak.”
Donovan, bunun üç nedeni olduğunu söylüyor:
Talepteki azalma: Geçtiğimiz yıl olağanüstü talepten dolayı fiyat artışı yaşanan birçok alanda enflasyon oranları düşüyor. Hatta bazı alanlarda enflasyon oranı eksiye bile düştü. Bu, 2022 yılında birçok ürün için gerçekleşecek. Olağanüstü talep azaldığında fiyatlar da düşecek.
Baz etkisi: Enflasyon, en yaygın şekilde fiyatlarda yıldan yıla meydana gelen değişiklikler ile ifade edilir. Bu, her zaman ifade ettiğimiz enflasyon oranının yalnızca bugünkü fiyatları değil, aynı zamanda bir önceki yılın fiyatlarını da gösterdiği anlamına gelir. Yani Mart ayında ifade ettiğimiz enflasyon, 2022’nin Mart ayının normal ekonomisindeki fiyatlar ile 2021’in Mart ayının kısıtlama dönemi ekonomisindeki fiyatların karşılaştırmasıdır. Elbette kısıtlamaların sona erdiği ve uygulandığı dönemler karşılaştırıldığında fiyatlarda farklılıklar olacaktır ve bu fark, yılın geri kalanına baktığımızda daha da büyüyecektir. Haziran ayında ise ABD’de 2022’nin Haziran ayının normal ekonomisindeki fiyatlar ile 2021’in Haziran ayının normal ekonomisindeki fiyatları karşılaştıracağız. Bu noktada fiyatlardaki değişimler elbette daha az belirgin olacaktır. Bu da yıldan yıla ölçülen enflasyon oranını düşürecektir.
Ücret maliyeti ve masraf sarmalı: Ücretlerin aksine ücret maliyetlerinin şu anda enflasyonist bir şekilde arttığını görmüyoruz. Gelişmiş bir ekonomide ücretler, enflasyonun yaklaşık %70’ini oluşturur. Ücretler ile ücret maliyetleri önemli bir ayrımdır. İnsanlar daha fazla çalıştığı için ücretleri artıyorsa bu, enflasyona sebep olmaz. Çoğu ekonomide insanlar daha çok çalışıyor. Gelişmiş ülkelerde genel olarak ekonomik çıktılar, GSYİH pandemi öncesi seviyenin daha üstünde ancak istihdam pandemi öncesi seviyenin altında. Bu, daha az insanın daha fazla ürettiği anlamına gelir.
Çözüm nedir?
Donovan, hükümetlerin yapabileceği en iyi şeyin hiçbir şey yapmamak olduğunu söylüyor.
“Çünkü devletler gerçekten petrol fiyatlarını değiştiremez, merkez bankaları aniden buğday ve diğer emtiaların fiyatlarını değiştiremez.
Fiyat enflasyonu faslının zaten doğal olarak kısmen sona erdiğini ve Ukrayna’daki savaşın gıda ve akaryakıt fiyatlarına etkisi birçok devletin müdahale alanının dışında olduğunu da sözlerine ekledi.
Bununla birlikte, devletin yüksek enflasyonun sonuçlarını hafifletmeyi deneyip denememesi gerektiği ayrı meseledir. “Bu hususta bir şeyler yapabilirler. İnsanlara yüksek fiyatlardan dolayı destek olmak için ödenen sosyal yardımları veya vergilendirilen şeyleri gözden geçirebilirler.”
Örneğin petrol oldukça sık vergilendirilen bir emtiadır, bu yüzden bazı hükümetler petrolden alınan vergileri geçici bir süreliğine azaltabilirler veya diğer ürünlerden alınan satış vergilerini düşürerek insanların geçimini biraz daha kolaylaştırabilirler. Yani petrolün arz ve talep dengelerini değiştiremeseler bile hükümetlerin kısa vadede hayat pahalılığını hafifletmek için yapabilecekleri şeyler var.
“Önümüzdeki on yıl için düşünüyorsak hükümetler elbette yenilenebilir enerjiye yönelik yatırımları teşvik edebilir. Ancak hükümetlerin kısa vadede fiyat artışlarını dengelemek için yapabilecekleri sınırlı.”
HABERE YORUM KAT