1. HABERLER

  2. HABER

  3. DÜNYA

  4. Dünya Üzerinde 100 Bin Suriyeli Üniversiteye Gidemiyor
Dünya Üzerinde 100 Bin Suriyeli Üniversiteye Gidemiyor

Dünya Üzerinde 100 Bin Suriyeli Üniversiteye Gidemiyor

Uluslararası Eğitim Enstitüsü verilerine göre dünya üzerinde 100 bin civarı Suriyeli muhacir, üniversiteye gidebilecek statüde olmasına rağmen karşılarına çıkan engeller sebebiyle yüksek öğrenim imkanlarından yararlanamıyor.

05 Haziran 2017 Pazartesi 14:27A+A-

HAKSÖZ-HABER I Çeviri: Gökhan Ergöçün

Bulundukları ülkelerde gerek bürokratik ve gerekse de maddi engeller ile boğuşan gençlerin sorunu giderek "kayıp nesil" meselesi haline geliyor. Suriye'den ailesi ile birlikte önce Türkiye'ye sonra ABD'ye göçen Zeynep Abdo, bu gençlerden sadece birisi, Zeynep Abdo'nun kısa hikayesi sorunu tanımlama da örneklik teşkil ediyor.

***

Dünya Üzerinde 100 Bin Suriyeli Üniversiteye Gidemiyor

Zeynep Abdo, kendi yatak odasında okudu. Çünkü okula devam etmek çok tehlikeli olmuştu. Zeynep’in masası pencereye bakıyordu ve o zamanının çoğunu burada sınavlarını incelerken geçiriyordu.

Suriye'deki çatışmalar bir yıldır ateşleniyordu, ancak savaş Halep'in batısındaki küçük bir kasaba olan Abyan'a henüz ulaşmamıştı. Bomba ailesinin evine çarptığında ses Zeynep’in masasını da salladı. Apartman sarsıldı ve yankılanma onun penceresini parçaladı; duman ve enkaz odayı doldurdu. Zeynep ailesini bulmak için mutfağa doğru gitti. Annesi ve dört genç kardeşi oradaydı. Annesi, herkesin ağzına tutması için bez ıslatmaya başlamıştı. Alışveriş yapmak için ayrılan babası da birazdan onlara katıldı.

Patlama, binayı yaşanmaz hale getirdi; böylece Abdo ailesi, hızlıca birkaç eşya toplayarak evlerini terk etmek zorunda kaldı. Zeynep, babasının ses çıkarmadan sadece yakınlardaki bir köyde yer alan dedesinin evine doğru koşması gerektiğini söylediğini hatırlıyor.

O günden bu yana beş yıl geçti ve şu an 21 yaşında olan Zeynep, New Hampshire Walmart'ta gece mesaisinin ikinci saatinde. O şu anda erkek ve çocuk ürünlerini ayırıp onları alışveriş arabasına atıyor.

O, çiçekli başörtüsü ve tereddütsüz bir gülümseme ile, uzun kollu bir siyah gömlek üzerinden Walmart markalı mavi bir yelek giyiyor. Son on ay boyunca gece vardiyasında tam zamanlı çalışıyor. Haftada beş gece, saat 10’dan 7’ye, ailesi Massachusetts/Lowell’da yer alan evlerinde uyurken rafları diziyor.

Bu gece vardiyası, gömlek yığınlarını toplamak ve bir arabaya koymaktan ibaret. Telefonunu kontrol etmek için duraklar. Zeynep, birkaç koridor ötede çığlık atan mutsuz çocuğun farkına bile varmıyor. Bunun yerine, eldeki görevine odaklanıyor. Mağaza gece yarısı kapanıyor. Bundan sonra Zeynep ve az bir personel daha gece boyunca çalışacak. Bu saatlerde Zeynep’in zihni boşlukta sürükleniyor.

Zeynep, geleceğin nasıl olacağını düşünüyor. Doktor olmaya kararlı. Bazen ailesini ve şu anda dünyaya dağılmış başka arkadaşlarını düşünüyor. Ayrıca hala Suriye'deki köyünde kalan büyükannesini de merak ediyor. "Her gün onu düşünüyorum" diyor.

Zeynep, bir bombanın ailesinin apartmanına çarptığı sırada lise son sınıfta idi. 2012 yılının geri kalan kısmı ve 2013 yılının bir bölümünde, Abdo ailesi büyükannenin evi de dahil pek çok kez yer değiştirdi. Aile üç aylığına Abyan'ın yakınında bir bölgede kaldı ve orası da güvensiz hale gelince tekrar taşınmak zorunda kaldılar. Her yeni taşınılan yerde - elektriksiz, duvarlarında delikler bulunan ve çatısı akan evlerde - Zeynep çalışmalarına odaklanmaya devam etti.

Ortaöğretim sertifikası almak için, ülkesinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen bir ulusal sınavı tamamlaması gerekiyordu.

Sınavlara girme zamanı geldiğinde, Zeynep ve babası ailenin geri kalanını terk edip Halep'e gitti. Seyahat etmek, Özgür Suriye Ordusu kontrolündeki bölgeden çıkıp Esed rejimi tarafından denetlenen bir bölgeye girmek demekti. Test birkaç gün içinde gerçekleşiyordu. Bu yüzden her sabah Zeynep ve babası okula gitmek için görünmez bir sınırı geçti.

Zeynep, "Bu çok tehlikeli" idi dedi. Bir geçiş döneminde bir rejim askeri Zeynep’in başına bir silah doğrulttu ve onu ve babasını yere yatmaya zorladı. Zeynep bu sırada bir adamın başından vurulduğunu izledi.

"Ben babamı tutup gözlerimi kapattım" diyor. O ve babası, çevrelerindeki hava sessizleşene kadar iki saat yattılar ve sonra okula giderken tekrar ayağa kalktılar.

Suriye'deki savaş, Suriye'de kalan ya da ülkeden kaçmak zorunda kalan çocuklar için eğitime erişim üzerinde yıkıcı etkiler yarattı. Savaş patlak vermeden önce, ilköğretimdeki öğrenci kayıt oranı yüzde 100'e yakındı. Şimdi ise Birleşmiş Milletler, Suriyelilerin "kayıp neslini" önlemeye çalışıyor. Zeynep 2012'de bitirme sınavlarına girdiğinde, UNESCO'ya göre, ortaokula geçiş yapan öğrenci sayısı bir önceki yıla göre yüzde 98'den yüzde 57'ye düşmüştü.

UNICEF'e göre, Suriye dışında mülteci olarak kayıtlı yaklaşık 2,5 milyon çocuk var ve çoğu eğitim alanına girmek istediğinde engellerle karşılaşıyor. Abdo ailesi, Suriye'yi terk etme kararını verip 2013 sonbaharında Türkiye sınırını geçtiklerinde bu etkileri hissetmeye başladı. Zeynep, İstanbul'da bir süreliğine bir üniversite eğitimi almak için bir bağış aldı ancak bağış sona erdiğinde Zeynep dokuz ay boyunca okuldan uzak kaldı.

Bu kısıtlama, eninde sonunda Zeynep’in ailesini ABD'ye sığınma başvurusunda bulunmaya itti. Zeynep, "Annem çocuklarının çalışmasını istemiyordu" diyor.

Zeynep ve ailesi on ay önce ABD'ye geldi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2011'de savaşın başlamasından bu yana ülkesinden kaçan Suriyelilerin sayısının beş milyona yaklaştığını açıkladı; geçtiğimiz yıl ABD toplam 12.000 sığınma hakkı tanımıştı. Sığınmacıların 30'u, Boston'un 30 mil kadar kuzeybatısında, orta ölçekli bir şehir olan Lowell'e yerleştirildi. Abdo ailesinin mülteci statüsü için taranması ve statünün verilmesi altı ay sürdü. Sığınma talebinin kabul edilmesinin ve Lowell'e yerleşebileceklerinin açıklanmasından önce ise toplamda bir buçuk yıl geçti.

Abdo ailesi şimdi şehir merkezinden iki mil uzakta soluk sarı bir dubleksin üst yarısında yaşıyor. Bu bölge, mülteci ve göçmenleri ağırlama tarihi olan çeşitli bir mikrokozmosdur. 1970'lerde, Kamboçyalılar acımasız Khmer Rouge rejiminden kaçarken, Lowell yerleştikleri az sayıdaki ABD şehrinden biriydi. New England Uluslararası Enstitüsü, Boston, Lowell, Manchester ve New Hampshire’ı içeren bazı şehirlerdeki mülteci ve göçmenleri yeniden düzenliyor. Geçtiğimiz yıl 200'den fazla kişi Lowell'a (90'ı Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden, geri kalanlar ise Somali, Irak, Afganistan ve Suriye'den) yeniden yerleşti.

Zeynep şu anda Lowell'deki yetişkin öğrenme merkezinde haftada beş gün İngilizce derslerine ve haftalık iki kez Middlesex Community College'da bir gece sınıfına katılıyor. Eğitim öncelikli olmaya devam ediyor ve üniversiteye tam zamanında kaydolmayı umuyor. Fakat Zeynep’in ailesi, pek çok mülteci ailesi gibi, büyük ölçüde Zeynep’in Walmart'dan kazandığı maaşa güveniyor. Zeynep, yakın zamana kadar ailesini mali açıdan destekleyen tek kişi olmuştu. Daha sonra Babası Boston’da marangozluk yapabileceği bir iş buldu.

Uluslararası Eğitim Enstitüsü’ne göre, Zeynep, dünya çapında sayıları 90 bin ila 110 bin arasında değişen ve yüksek öğrenime katılacak statüde olup da eğitim süreci engellenen insanlar arasında yer almaktadır. İki New England koleji bunu değiştirmek için hamle yaptı. Başkan Donald Trump'ın aldığı yedi Müslüman nüfusun çoğunluk olduğu ülkeden gelen mültecileri yasaklayan yürütme kararına cevaben, Massachusetts-Norton’da yer alan Wheaton Koleji uluslararası öğrenciler için Wheaton Mülteci Bursu'nu ilan etti. Burs, öğrencilerin tüm öğrenim masraflarını karşılayacak şekilde açıklandı. Ve Ocak ayının sonlarında, Rhode Island-Bristol'de yer alan Roger Williams Üniversitesi, Suriyeli mülteciler için dört yeni burs oluşturduğunu açıkladı.

Zeynep’in bu bursların herhangi birinden yararlanmak için son başvuru tarihi geçti, bu yüzden şimdilik elindeki ile yetiniyor. Yakında New England Uluslararası Enstitüsü’nden bir kez daha randevu alacak, ve bu sefer eski yöneticisi ile görüşecek.

Zeynep yeni gelen mültecilerle gönüllü çalışmaya başlamak istiyor. O zaman bulduğu vakit -ki buna emin değil- tüm mültecilerin hoş karşılandığını hissetmesi ve Zeynep’in devam etmek için hala beklediği öğrenim sürecine kavuşması için çalışmak istiyor çünkü ona göre önemli olan bu.

Zeynep Abdo, bir bombanın ailesinin apartmanına çarptığı sırada lise son sınıfta idi. Artık o ABD'de bir mülteci ve bir mülteci olarak yüksek öğrenime hak kazanmak hiç kolay değil.

Kaynak: PRI

HABERE YORUM KAT