1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Dün tarihin en büyük kitlesel gösterisi yapıldı Mısır’da!
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Dün tarihin en büyük kitlesel gösterisi yapıldı Mısır’da!

13 Temmuz 2013 Cumartesi 00:35A+A-

Tarihin en büyük kitlesel gösterisi sanırım İran’da Humeyni’nin dönüşü sırasında yaşanmıştı..

Şimdi o rekor kırıldı.. Ramazan’ın ilk red cumasına milyonlarca insan katıldı..

1,5 milyarlık İslam dünyasında müslümanlar darbeye ve darbecilere lanet ettiler, Mursi ve arkadaşları için dua ettiler..

İslam ülkelerinin kimi yöneticileri Sisi’nin yanında dursa da ümmetin safı tekti ve belli idi Mursi’nin yanı!

İsrail ve Suudi Arabistan, ABD ve AB ülkeleri şunu bilsinler ki, İhvan bir daha iktidar olmayacak olsa bile Mısır’da, bu lanet ve İslam ümmetinin öfkesi bu ülkelerin yakasını asla bırakmayacak.. Sisi ve Baradey bitti!

Hem Mescidi Aksa, hem Kudüs, hem Filistin anıldığında Mekke ve Medine’yi hatırlayacağız.. ABD, İsrail ve AB ülkelerini hatırlayacağız, Suudi Arabistan’ı ve BAE’yi hatırlayacağız.. Tarih bu ihaneti affetmeyecek!

Sonunda ırmak yatağını bulacak. Tarihin akış yönünü değiştiremezsiniz. Geciken zaman büyüyen öfkeye dönecek.. Dökülen kan, intikam duygularını ateşleyecek, Bereketli Nil vadisinde büyüyen öfke, bu vadiye kan ve gözyaşı ekenlerin yakasını tüm dünyada bırakmayacak!

Utanmaz Mısır yönetimi, Türkiye’nin Mısır’ın içişlerine karıştığını söylüyor. Peki, ya ABD’nin resmi raporlarına geçen o tezgah ne oluyor..

Kaldı ki, tüm dünyadaki Müslümanlar Mısır’daki darbeye ve darbecilere aynı öfkeyi duyuyor ve aynı tepkiyi gösteriyorlar.. İslam ülkelerinin işbirlikçi yöneticileri batının arkasında, halkları ise ümmetin yanında saf tuttu! Bu durum batının Cumhuriyet ve Demokrasi konusundaki iki yüzlülüğünü gösteren bir mektebe dönüştü insanlar için. Batılılar için Demokrasinin, nasıl acıkınca yedikleri  helvadan bir puta dönüştüğünü gördük. Kahire bizim için bir mektep oldu!

Bu gün bu darbeyi gerçekleştirenler ve destekleyenler, İslam ümmetinin gözünde Liberman ile aynı seviyede. Liberman’ın, İsrail Savunma Bakanı Moshe Ya’alon’un dostluğunu alıp, Müslümanların öfkesi ile takas ettiler. “O zaman onlarla haşrolsunlar!” dedirtmek mi istiyorlar bize.. Bu yaptıklarına biz şahid olduk! Allah da şahid!

ABD, AB ve içimizdeki işbirlikçileri suçüstü oldular. Bu pislikten arınmadıkça sözlerinin hiç bir değeri yok. Başları hep önlerine eğik durmak zorunda..

Bu saldırının Rusların Afganistan’a, ABD ve İngiltere’nin Irak’a girmesinden bir farkı yok! Sadece bu işi uşakları üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Tetikçilerini kullanıyorlar..

Mısır savunması, benim gözümde aldatılmışlıklarla dolu bir Çanakkale müdafasından tek farkı, direnişin İttihat Terakki Cuntası eliyle bir Alman Generalin komplosu sonucu değil, İhvanın eliyle gerçek bir direniş olması. Nasıl Çanakkale aşılırsa, Mekke, Medine, Kudüs yolu aşılma endişesi varsa, bu gün de aynı endişe sözkonusu. Bu kez tarihi plato  Süveyş. Haçlı kuvvetleri Babül mendep ve Süveyş’e yığınak yapıyor. Sözkonusu olan yine Kudüs, Medine ve İslam’ın kalpgahı olan Mekke!

Aslında savunduğumuz bu değerlerin muhafazasıdır. Suudilerin  bu olaydaki safı, aslında kendisini Mekke ve Medine’nin kontrolü için komiser olarak atayanlara karşı bir sadakat gösterisinden başka bir anlam taşımıyor.. Kudüs müdafasının, bir gün Mekke ve Medine müdafasına dönüşmesinden korkuyor. Ama bu tavrı ile, başarısız bir darbe girişiminin arkasında durarak aslında korktuğunun başına gelmesine zemin hazırlayacak bir süreci başlattı..

Gazze büyüdü Mısır oldu! Bu olay İslam ümmeti üzerinde “One minute”den ve Mavi Marmara’dan çok daha büyük bir şok etkisi yaptı! Ama birileri hala bunun farkında değil. Çünki gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, kalpleri var hissetmiyorlar.. Korku ve panik içindeler ve yedikleri haltın sorumluluğunun altında utanç içinde ezilmiş ve öfke arası bir duygu ile ne yaptıklarını bilmiyor olmalılar..

Kılavuzu İsrail olanın akibeti böyle olur!

Ramazan sonuna kadar bu tepkiler dinmeyecek.. Ramazan sonrası da bu haksızlık giderilene kadar öfke ve tepki bitmeyecek..

Sisi ve şirekası Türkiye’nin ilgisi ve ihvana desteğinden rahatsız ama, keşke halkın duası Türkiye ile.. Türkiye belki de Mısır’daki kilidi açacak tek ülke gibi. Sisi Türkiye’ye kapısını kapatırken aslında kendisi için de kurtuluş kapısını kapatıyor olabilir!

Biz bunları 28 Şubat’tan tanırız. Bankaların içini nasıl boşalttılar, hazine kaynaklarını yağmaladılar. Şimdi yine aynı şey oluyor. Bu yaptıkları zulmün Arapçası. Biz daha önce zulmün Türkçesini, Kürtçesini yaşadık! Ayrı ayrı dillerde aynı şarkıyı söylüyorlar aslında..

Sahi o hergün kesilen elektrik bu gün nasıl kesilmiyor. Petrol kuyrukları nasıl bir anda bitti.. Biz bu işleri 12 Eylül’den biliriz.. Alçakça bir oyun bu! Terör de öyle. Faili meçhuller de. Biz bu filmin Türkçesini daha önce defalarca seyrettik!

Amerikalılara ve batılılara, bizdeki bir atasözünü hatırlatmak gerek: Zararın neresinden dönerseniz kardır! Ama yine de siz bilirsiniz Firavunların izinden gidebilirsiniz yolun sonuna kadar, cehennemin dibine kadar yolunuz var!

Batı kamuoyuna da bir çift sözümüz var: içinizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bunların tutuşturdukları ateş dönüp sizi de yakacak!
Reyhanlı, Taksim ya da Tahrir, oyun deşifre oldu. Suçüstü oldunuz ve Mısır halkı ümmet adına size tarihin en büyük kitlesel gösterisi ile son sözünü söylüyor: Allahu ekber!

Yakında nasıl bir inkılabla devrileceğinizi göreceksiniz. Zulm ile abad olunmaz..

Bizde bir söz var “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” diye..

Rabiatül Adeviye’yi, İhvan’ın eski önderleri ile birlikte bu vesile ile rahmetle anarken, Müslüman Mısır Halkını bu İntifada dolayısı ile selamlıyorum! Selam ve dua ile..

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT