1. YAZARLAR

  2. Ahmet Taşgetiren

  3. DP: Ümitsiz vak'a
Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Tüm Yazıları >

DP: Ümitsiz vak'a

03 Kasım 2009 Salı 00:01A+A-

ANAP'ın feshedilip Demokrat Parti bünyesinde yeni bir bütünleşme harekâtı için "Ümitsiz vak'a" tanımlaması yapmam yadırganabilir.

Yadırganmamalı.

Gerçekten bu oluşuma "Ümitsiz vak'a" olarak bakıyorum.

Bu bir temenni de değil.

Hatta, keşke iyi bir şey olsa da, AK Parti dengelense diye de düşünürüm. Tıpkı Saadet'in güçlü olmasını temenni ettiğim gibi.

Ama, DP'yi inşa eden aktörlerin geldiği çizgiye baktığımda, "Ümitsiz vak'a" yargısı ağır basıyor.

Bu hareket en önce DP değil.

Ben Demokrat Parti deyince de Menderes çizgisini anlıyorum.

Demokrat Parti bünyesinde öteden beri bir de masonik çizgi olagelmiştir.

Aynı şey, Adalet Parti bünyesinde de devam etmiştir.

Onun için Demokrat Parti bünyesi başından beri ikili bir çizgi halinde seyretmiştir.

Bunun bir ölçüde ANAP bünyesinde bile sürdüğünü söylemek mümkün. Rahmetli Özal, bir dönem kendi hakimiyeti ile ANAP'taki gerçek "Demokrat" ağırlığı korumuş, sonra da ne yazık ki, Semra Özal'ın koruması altında partinin elden çıkmasına mani olamamıştır.

Şu andaki olay ne?

Bence, Demokrat Parti'nin masonik çizgisinin ANAP'ı da yutması ve ortaya Demokrat Parti'nin sadece ismini kullanan bir siyasi yapının çıkmasıdır.

Neden Demokrat Parti'nin adı derseniz?

Orada bir isim sömürüsü ümidi bulunduğu için derim.

Neden "ümitsiz vak'a" diye sorarsanız, Demokrat Parti bünyesinde masonik çizginin başından beri bir oy karşılığı bulunmadığını, yani o çizginin herhangi bir toplumsal tabana sahip olmadığını ancak önemli bir yekun tutan demokrat-muhafazakar toplum tabanının istismarına dayandığını, toplumun da Menderes gibi (hayatında böyle bir disiplin bulunmasa da) bu noktada gerçekten samimiyetine inanılan insanların varlığı sebebiyle bu siyasi mecraya aktığını söylerim. Belki bir diğer motif, toplumda gerçekten derin siyasi birikim sağlayan CHP karşıtlığının, bu siyasi mecrada temsil ediliyor olmasıdır.

Bugüne gelirsek...

Demirel Menderes midir?

28 Şubat'tan sonraki duruşuyla o dünyanın çok uzağında bir görüntü sahibidir.

Cindoruk Menderes midir?

Ergenekon dostluğu Menderes'e yakışır mıydı?

Kaldı ki Aydın Menderes, "Bu hareketin Demirel, Cindoruk ve Yılmaz'dan sonra dördüncü ortağı Aydın Doğan'dır" diyerek, bu harekete tavır koyuyor.

Mesut Yılmaz Menderes midir?

ANAP'ı, daha Özal hayattayken Özal çizgisinden söküp alan bir sima Menderes'e yakın olabilir mi?

Peki CHP karşıtlığı var mı bu hareketin?

Şunu söylemek yanlış olmaz:

Şu an birçok özelliği ile Cindoruk çizgisi ile Baykal çizgisi arasında "derin" paralellikler bulunmaktadır.

Ergenekon yandaşlığı bu paralelliğin en görünen kısmıdır.

Demokrat parti çizgisinin en bariz vasfı, muhafazakar değerler konusundaki hassasiyettir.

Demirel-Cindoruk-Mesut Yılmaz çizgisi, 28 Şubat 1997'den bu yana, muhafazakar dünya ile aralarına "derin" mesafeler giren bir siyasi çizgidir.

RP-AK Parti karşıtlığı gibi gözüken bu çizgi, Türkiye'nin içinden geçtiği bu tarihi süreçte, müdahaleci-darbeci çevrelerle yol arkadaşlığı yaparak, Demokrat Parti'nin tarihi misyonu ile en derin çelişkiyi bünyesine taşımıştır.

"Ümitsiz vak'a"dan kastım, bu hareketin, geniş bir toplumsal tabana ulaşamayacağı kanaatidir.

Bu hareketin toplumsal karşılığı yoktur.

Hatta ben daha önceki değerlendirmelerimde "Bu hareketin başına Cindoruk değil Demirel geçmeli ve Demirel 28 Şubat sonrası tercihlerini toplum nazarında sınamaya soyunmalı" dedim.

Bu kanaatimi koruyorum.

Peki şu anda Demokrat Parti'nin hiçbir siyasi karşılığı yok mu?

Var.

AK Parti'nin eleştirilecek pek çok yönü üzerinde durulabilir, duruyoruz.

Ama, ana çizgi olarak, ruh olarak, toplumsal karşılık olarak DP çizgisinin şu anda AK Parti ile somutlaştığını söylemek yanlış olmaz. Belki, iç doku ve insicam olarak da DP'den daha muhkemdir.

Garip bir şey:

Cindoruk'lu hareket, DP karşısında CHP'nin sistemi tahkim için devreye girmiş yan kuruluşu gibi durmaktadır. Nitekim, bünyeye çağırdığı "eski" siyasilerin büyük çoğunluğu eski CHP'lilerden oluşmaktadır.

Bizler, Demirel-Cindoruk çizgisinin bu son hamlesinde ilginç bir ibretlik olaya tanıklık etme şansına kavuşuyoruz.

Haydi hayırlısı.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT