Dönüşlerin de bir adabı olmalı değil mi?
Ahmet Mahmut Ünlü yaptığı açıklamalar ile tekrar gündem oldu. Muhbirliğinin de ötesinde cemaatlere olan düşmanlığını siyasi polemiklere dahil eden Cübbelinin salvolarının bir sınırı olmadığı görüldü.
HAKSÖZ HABER
Müslüman cemaatleri hedef almaktan çekinmeyen, dini konularda ticari söylemleri öne çıkaran, pazarlamacı kurnazlığıyla Müslümanların yaşamlarına hurafeleri dikte etmeye çalışan Ahmet Mahmut Ünlü verdiği mülakatla yine Müslümanları hedef aldı.
Biricik ve tek doğru bellediği cemaatinin dahi kendisinden zaman zaman şikayetçi olduğu Mahmut Ünlü'nün bu defaki açıklamaları bu kadarına da pes doğrusu dedirtti.
Cumhuriyet'in haberine göre, “Bir zamanlar Atatürk’ü savunduğum için de hedef olmuştum” diyen Cübbeli, “Ben Atatürk dönemi Diyaneti’ni istiyorum. Onun döneminde Diyanet, Maturidi çizgisindeydi. Ya şimdiki İlahiyatçılar? Bir kısmı Vehhabi, bir kısmı Ehli Sünnet dışı başka ekollerden. Bunları söylemeyelim mi?” dedi.
Müslümanları 28 Şubat sürecinde hedef alan gazete manşetlerinin sahibi Çin'in Türkiye distribütörü Perinçek'i sevdiğini, onunla iyi anlaştığını ifade eden, Mustafa Kemal'in Müslümanları astığı tarihi bir kenara bırakarak ona övgüler düzen, Diyanet'in vesayet altındaki dönemini özlediğini ifade eden Cübbeli'nin salvolarının sınırı olmadığı görüldü.
Din üzerinden tüccarlık ve muhbirlik yaptığı söylemleri ile hadis diye birçok sıhhati tartışmalı rivayeti hakikat şeklinde hikayeleştirerek anlatan Mahmut Ünlü bu defa da, "Ben dinin, imanın gereklerini söylüyorum, Mahmut Hoca’yı savunuyorum, saldırılara maruz kalıyorum. Söylediğimin hangisi yalan, hangisi inanca aykırı... Sorsan yüzde 99’u Müslüman diyorlar, toplumun yüzde 17’si ateist olmuş, ne kadar deist var bilmiyoruz, ama hataları dile getirdiğim için beni hedef alıyorlar” dedi.
İsmailağa Cemaati’nin devlet içinde örgütlenmediğini, memuriyetten uzak durduğunu iddia eden Cübbeli, “İnanın artık tarikatları, cemaatleri savunamaz oldum. Liyakat yok, koltuklara oturmuşlar. Dernek diye, vakıf diye holdingleşmişler. Ben bedel ödedim, FETÖ de beni hedef aldı, hapse attı. Ya bunlar? Bugün beni hedef alan Yeni Şafakçılar o vakit FETÖ’nün izindeydi” söylemine sarıldı.
İftira, asılsız muhbirlik ve ithamlarına yetişilmekte zorlanan, kamuoyuna popülist söylemler vermekten çekinmeyen, televizyon ekranlarından tartışmalı konularla Müslümanları hedef alan söylemlerin oluşmasına sıklıkla katkı sunan, sıhhati tartışmalı hadisleri kabul etmeyenleri telin eden Ahmet Mahmut Ünlü'nün bu sözlerini hangi kefeye koymak gerekir?
HABERE YORUM KAT