Doğan Grubu’na tahakkuk ettirilen vergi ve kesilen cezalarla ilgili ciddi bir propaganda yapılıyor: “Cezalar siyasi amaçlıdır.”

 “Bu iddia ne derece doğru?” tartışmasında, önce bir konuyu düzeltmemiz lazım.

Kesilenler; sadece ceza değil, aynı zamanda, ödenmesi gerekirken ödenmeyen vergiler..

Örneğin; son 4.8 milyar liralık toplam ödenmesi gereken kamu borcunda; 1.2 milyar lira, vergi aslı olarak isteniliyor..

Yani; Aydın Doğan’ın mali uzmanları, uyanıklık yapıp vergi kaçırmaya kalkışmasalardı, zamanında ödeyecekleri 1.2 milyar lira ile, son dönemde çıkan 4.8 milyar liralık faturayı baştan önlemiş olacaklardı..

Onlar 1.2 milyar lira vergiyi ödemediler.

Ödemeyince de, 4.8 milyarlık; vergi ve ceza toplamı olan bir hesap çıktı..

Bunu böylece bilelim..

Ayrıca şunu da bilelim..

Ödemediği vergi tespit edilince; vergi ile birlikte kendisinden cezalı tarhiyatta bulunulup, tespit edilen kamu alacağı istenildiğinde “Uygulama siyasidir, önyargılıdır” diyen ilk işadamı da Aydın Doğan değildir.

Tarihte, bunun çok örnekleri var.

Her işadamı, vergi konusunda ödemediği kaçaklar yakalandığında, hemen “siyasi karar” savunmasına yapışır.

Bunun en canlı ve aktüel, aynı zamanda artık gülünecek hale gelen örneği de, Uzanlar..

2003’te Uzanlar’ın bankalarına ve bazı şirketlerine el konulduğunda, hangi savunmada bulunmuşlardı?

Bugün Aydın Doğan’ın yaptığı savunmanın aynısı değil miydi, Uzanların da savunması!

Aynısının tıpkısı..

Adam, bankadaki hesabı bile; bakkal defteri gibi, çifte hesap üzerine kurmuş!

Bankasına el konulunca da, “Karar siyasidir” deyip, sıyrılmaya çalıştı..

Daha doğrusu, çalışmış(tı)!

CemUzan’ın da yurtdışına kaçması ile birlikte, o defter kapandı artık..

Uzanların ne numaralar çevirdikleri, halkın sırtına yükledikleri borçta nasıl korkunç bir tezgâh kurdukları, şimdi daha net olarak görülebiliniyor.

Eğer 2003’te Uzanların bankasına ve şirketlerine el koyan güç, onların iddia ettikleri gibi; siyasi bir kaynaktan emir alıyor idiyse, Cem Uzan 6.5 yıl boyunca bu ülkede elini kolunu sallayarak nasıl dolaştı?

Babası ve kardeşi kaçtıktan bir sene sonra, bilemediniz iki veya üç sene sonra, onun da defteri dürülürdü.

Ama 6.5 sene boyunca, mahkemeler oyalandı. Adam hakkında açılan davaların bir tanesi bile kesinleştirilemedi.
AKParti iktidara geldikten 7 ay sonra, Uzanların bankalarına el koyabilecek gücü kendisinde gördüğüne göre, sonraki iki yılda, üç yılda, Cem Uzan’ı da haydi haydi içeri attırabilirdi.

Eğer Uzanlara yapılanlar siyasi kaynaklı olsaydı, kaçmasına izin verilmezdi!

Uzanlardan gelelim, Doğan Grubu’na..

Doğan Grubu da, aynen Uzanlar gibi, kendilerine yönelik vergi tahakkukları için, “siyasi” suçlamasında bulunuyorlar!

Nasıl ki; Uzanlar’a kesilen vergi ve cezalar, 6.5 yıllık süreçte ortaya çıktığına göre, siyasi kaynaklı değil ise, Doğan’a kesilenler de aynı şekilde siyasi değildir.

Çok basit bir soru soracağım.. Doğan Grubu’na çıkartılan vergi ve cezalar siyasi olsa, hükümetten tek bir kişinin, devlet görevlilerinden bir kişinin Doğan Grubu etkinliklerine katılması mümkün olabilir miydi?

Eğer siyasi bir karar sözkonusu olsa, yapılacak iş basitti: “Doğan Grubu tarafından düzenlenen hiçbir etkinliğe, hükümet yetkilileri katılmayacaklar. Devleti temsil eden hiç kimse, Doğan Grubu faaliyetlerinde bulunmayacaklar” şeklinde bir genelge yayınlanırdı..

Bunun sebebi de gayet basit izah edilirdi: “Aleyhinde katrilyonluk vergi tahakkuku çıkartılan, birçok cezai soruşturmaya muhatap olan işadamının, kendisini aklayıncaya kadar, devletten kendisine bir ayrıcalık tanındığı eleştirilerine muhatap olmamak.”

Bu kadar basitti.

Ama ben hâlâ, şu ilin valisini, bu ilin şube müdürünü, Doğan Grubu’nun bir etkinliğinde görebiliyorum.. Başbakan; kendi partisindeki bakana, siyasi yönü de olan valiye, atamasında geniş takdir hakkı olan şube müdürüne söz geçiremiyor da, çok sınırlı etkisi olan vergi kontrolörlerine mi söz geçiriyor? Kaldı ki; o tahakkuklar da, siyasi irade ile hep çatıyan yargıya gidiyor!

Böyle bir ortamda; kim, hâlâ “Salınan vergiler siyasidir” diyebilir?

VAKİT