Diyarbakır’da İslami sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen yürüyüşün ardından platform adına İhvander üyesi ve mavi Marmara gazisi Mehmet Ali Zeybek bir konuşma yaptı.

Zeybek konuşmasında “Kardeşlerim, bugün Gazze’de yaşananlar bir savaş değil; alenen bir soykırımdır. İsrail, gözümüzün önünde kadınları, çocukları, yaşlıları katlediyor; hastaneleri, camileri, okulları hedef alıyor. Bu zalim rejim sadece Gazze’yi değil, insanlığı, vicdanı ve ahlakı da bombalıyor. Dünya susuyor çünkü mazlumun değil, güçlünün yanında durmayı tercih ediyor. Ama biz susamayız. Bizim susmamız, zalimi cesaretlendirir. Gazze’de akan kanın hesabı sadece İsrail’in değil, sessiz kalan herkesin boynundadır. Çünkü bu artık bir insanlık sınavıdır.

Gazze, ümmetin kalbidir. Oraya yapılan saldırı, tüm Müslümanlara yapılmıştır. İsrail, yalnızca toprak işgali yapmıyor; İslam’a, onura, şerefe saldırıyor. Gazze direnişi sadece taşlarla değil, imanla yazılmış bir destandır. Biz bu destanın arkasında dimdik durmalıyız. Dualarımız, yardımlarımız, sesimiz ve duruşumuzla Gazze’nin yanında olduğumuzu haykırmalıyız. Zalimler bilsin ki, bu ümmet ne unutur ne affeder. Gün gelecek, bu zulmün hesabı sorulacak. Ve Gazze, mutlaka yeniden doğacak; çünkü zulümle abat olanın sonu her zaman hüsrandır.

Bugün Gazze halkı zorla topraklarından çıkarılmak isteniyor. Açlıkla, yoklukla, bombalarla bu direnişi kırmak; Gazze’yi boşaltmak istiyorlar. Ama biz biliyoruz ki kardeşlerimiz, cihadı tercih ettiği müddetçe onların arkasında sonuna kadar dimdik duracağız. Eğer bir gün hicret ederlerse ve bu topraklara gelirlerse, kendi çocuklarımıza nasıl sahip çıkıyorsak onlara da aynı şefkatle, aynı sorumlulukla sahip çıkacağız. Biz kardeşiz, biz bir vücudun parçalarıyız. Kardeşlerimizin yanında olmak, bizim için bir tercih değil, bir imandır, bir sorumluluktur.” Dedi.

Eylemde daha sonra Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Deniz basın açıklamasını okudu.

Basın açıklamasından sonra Bilgi ve Erdem Vakfı Başkanı Nurettin Yargıcı'nın yaptığı duayla sona erdi.

Basın açıklamasının tam metni:

Gazze’deki Soykırıma Sessiz Kalmayacağız!

Gazze Halkının Şanlı Cihadını Selamlıyoruz!

7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de Terörist İsrail tarafından işlenen insanlık suçları, gözlerimizin önünde yaşanan bir soykırıma dönüşmüştür. İsrail, savaş hukukunu, insan haklarını, ahlaki ve insani hiçbir değeri tanımadan sivil yerleşim alanlarını bombalamakta, çocukları, kadınları, yaşlıları hedef almaktadır. Emperyalist ABD ise bu katliama koşulsuz destek vererek suça ortak olmaktadır.

Dünyanın dört bir yanında vicdan sahibi halklar bu zulme karşı ayağa kalkarken, birçok devlet yöneticisi ne yazık ki suskunluğa bürünmüş, kafalarını adeta kuma gömmüştür. En büyük utanç ise, İslam ülkelerinin yöneticilerinin, bu açık katliam karşısında sessiz kalmaları ya da İsrail’le açık veya gizli işbirliği içinde olmalarıdır. Bu tavır, sadece siyasi bir sefalet değil, aynı zamanda ümmete karşı bir ihanettir. Bilinsin ki İslam ümmeti bu ihaneti asla unutmayacak ve zamanı geldiğinde hesabını soracaktır.

Terörist İsrail’in bu barbar saldırıları karşısında, tüm dünyanın gözü önünde benzersiz bir direniş azmi ile şanlı bir cihad sürdürülmektedir. Gazze’deki şanlı direnişin öncüsü olan HAMAS, sadece topraklarını değil, ümmetin onurunu, izzetini ve şerefini savunmaktadır. Dünyanın dört bir yanından toplanan katillerden oluşan en güçlü ordulardan birine karşı, imkânsızlıklar içinde sürdürülen bu direniş, tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadeledir. Bu mücadele, zillete karşı izzetin, esarete karşı hürriyetin, sömürüye karşı adaletin mücadelesidir. Bu mücadele tuğyana karşı TEVHİDin mücadelesidir.

Filistinli mücahitleri, HAMAS’ı yenemeyen terörist İsrail, bütün kinini silahsız sivillerden, çocuklardan ve kadınlardan çıkarırken; emperyalist ABD’nin başkanı olan soytarı ise bu katliamlara, israilin göreceği en ideal başkan olduğunu belirterek sonuna kadar destek vereceğini ifade ediyor. Diğer yandan bütün katliamlara rağmen ne vatanını ne de Hamas’ı terk etmeyen aziz Gazze halkını yoklukla ve açlıkla yıldırmaya çalışıyor ve dünya kamuoyunu da Gazze halkı yeniliyor algısına inandırmaya çalışıyorlar.

Hayır! Tarih şahittir ki: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir ve Allah, sabredenlerle beraberdir."

Bugün, Gazze halkının yaşadığı acılara duyarsız kalmak, zalimin tarafında yer almak demektir. Yapılan dualar, meydanlarda düzenlenen protestolar, yürüyüşler, mitingler ve insani yardım faaliyetleri ve boykot asla küçümsenmemelidir. Bu çabalar, hem mazlumların yanında olduğumuzu ilan eden açık bir duruştur hem de Allah katında büyük bir değere sahiptir. Her bir adımımız, her bir gayretimiz, Rabbimizin terazisinde tartılacaktır.

Gazze cihadı, yalnızca oradaki mücahitlerin değil, bütün ümmetin omuzlarında taşıdığı kutsal bir sorumluluktur. Unutmayalım ki bu imtihan karşısında bizler de bir tercihte bulunuyoruz: Ya mazlumdan yana duracak ve Allah katında sorumluluğumuzu yerine getireceğiz, ya da susarak, ilgisiz kalarak zalimin safında yer alacağız. Her birimiz, bu tavrımızın hesabını ahirette Allah’a vereceğiz.

Türkiye’de halkımızın yüreği Gazze için yanarken, bütün Türkiye’de eylemler aralıksız devam ederken, ne yazık ki devlet düzeyinde hâlâ Terörist İsrail’e karşı ciddi ve caydırıcı adımlar atılmamıştır. Azerbaycan’ın Türkiye üzerinden İsrail’le yaptığı petrol ticaretine engel olunmamış,limanlar ticarete kapatılmamış, çifte vatandaş olan katiller yargılanmamış ve vatandaşlıktan çıkarılmamıştır. Bu tutum, Gazze’deki kardeşleri için yüreği yanan halkın vicdanını yaralamaktadır.

Bizler, bu zulme karşı sessiz kalmayacağız. Gazze ve bütün Filistin halkının yanında olmaya, seslerini dünyaya duyurmaya, haklı davalarına destek olmaya devam edeceğiz. Bu bir vicdan borcu, bir kardeşlik görevi ve Allah katında bir sorumluluktur.

Gazze direnişi bizim onurumuzdur!

HAMAS’ın mücadelesi tüm ümmetin cihadıdır!

Yaşasın Filistin direnişi!

Kahrolsun Siyonist İsrail

Kahrolsun emperyalist ABD!

Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları