Diyarbakır'da "Kutlu Doğum" Buluşması
HÜDA PAR’a yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Platformu’nun Diyarbakır’daki Kutlu Doğum Haftası kutlamalarına katılım yoğundu.
Peygamber Sevdalıları Platformu, her yıl olduğu bu yıl da yüzbinlerce peygamber aşığını Diyarbakır'daki görkemli Kutlu Doğum etkinliğinde buluşturdu.
Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) tarafından Diyarbakır'da (Amed) “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed” temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum etkinliği sona erdi.
Yüzbinlerce peygamber aşının iştirak ettiği etkinliğin düzenlendiği Newroz Parkı Miting alanında çalışmalar, sabahın erken saatlerine kadar sürerken günün ilk ışıklarıyla beraber halkın alana akın ettiği görüldü.
6-7 Ekim 2014 tarihindeki saldırılarında katledilen Yasin Börü ile arkadaşlarının ve 9 Haziran 2015 tarihinde katledilen Aytaç Baran'ın resmedildiği ve üzerinde “Bizler şehitlerimizi unutmadık” yazılı büyük brandaların asıldığı Kutlu Doğum alanına Kürtçe, (Kurmanci /Zazaki), Türkçe ve Arapça ‘Kutlu Doğum Etkinliğine Hoş Geldiniz' yazılı afişler asıldığı dikkat çekti.
Sabahın erken saatlerinde itibaren alana akın edenlerin toplu olarak salavatlar getirmesi renkli görüntüler oluşturdu. 7 Ekim 2014'te Diyarbakır'da vahşice katledilen Yasin Börü'nün fotoğrafının üzerinde olduğu tişörtleri giyen çocuklar ile gençler ise alana tekbirler çekerek ve “Hepimiz Yasin Börü'yüz” sloganları atarak girdi.
Platformda üzerinde “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) mevlit etkinliğine hoş geldiniz” yazılı olan dev afiş ve brandanın asılmış olduğu görüldü.
Diyarbakır dışından gelen kimi ulema heyetleri için de platformun sağında bir tribün hazırlandığı ve misafirlerin burada ağırlandı belirtilirken etkinliğe 6 ülkeden toplamda 200'ü aşkın kişinin misafir olarak katıldığı belirtildi.
"Mısır'dan İhvan yetkilileri, Filistin'den Hamas yetkilileri, Irak'tan ve Afrika'dan Uganda, Sudan ve diğer ülkelerde bulunan İslami hareketin yetkilileri, Avrupa'dan ise birçok cemaatin yetkilileri etkinliğe iştirek etti.
Etkinliğin yapılmasına kısa bir süre kala şehirdeki sükûnet ve gruplar haline alana akın eden halkın görüntüleri dikkatlerden kaçmadı. Kutlu Doğum etkinliğine katılmak için birçok esnaf kısa süreliğine de olsa dükkânlarını kapatırken, cadde ve sokaklara sessiz bir hava hâkim olduğu görüldü.
Alanda saat 11.00'den sonra Özlem Ajans sanatçıları seslendirdikleri ilahileri ile etkinliğe saatler kala alanı dolduran Peygamber sevdalısı halkı adeta coşturdu.
Kutlu Doğum alanına doğru yürüyen halk ellerindeki bayrak ve pankartlarla, dillerinde salâvat ve tekbirlerle, şehrin değişik yerlerinde renkli görüntüler oluşturdu.
Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed etkinliği öncesi Molla Münir Şanlı öğle ezanını okudu. Ardından miting alanında saf tutan Peygamber Sevdalıları, cemaatle öğle namazını eda etti.
Bu yıl “Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed” temasıyla düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı görkemli kutlu doğum etkinliği büyük bir coşku ve heyecana sahne oldu. Sunuculuğunu Yunus Emiroğlu ile Mehmet Emin Gülsever'in yaptığı program Şam Emeviye Camii Müezzini Şeyh Münir'in Kur'an-ı Kerim ile saat: 13.00'te başladı
Mewlid etkinliğine; Irak ve İran Kürdistan'ından, Suriye'deki iç savaştan dolayı Türkiye'ye sığınan âlim ve aydınlar, Ürdün ve Türkiye'de bulunan Filistin ile Lübnanlı âlimlerden oluşan heyetler de katıldı.
Etkinliğe katılan Mısır Cemaati İslami liderlerinden İslam El-Amri ve Üstat Muhammed İbrahim, Lübnan Tevhit ve İslam Hareketi Lideri Şeyh Bilal Şaban, Filistin İslami Direniş Hareketi'nden Ebu Ubade, Moritanya'dan Üstad Muhammed Abdulkadir, Irak Kürdistan'ından Komela İslami yetkililerden Mamoste Faruk Beşer, Yekgırto'dan Doktor Burhan Ahmet, Irak Kürdistan'ından Sadi Mahmudi, Mamoste Rızgar, Abdulmecit Pur ve Suriye Kürdistan'ından Molla Said platforma çıkarak katılımcıları selamladı.
Programda yurt dışından gelenler tek tek platforma davet edilerek tanıtım yapıldı. Tanıtım yapıldığı esnada halkın tekbirler çektiği görüldü. Platform yetkilileri, yurt dışından gelerek Türkçe bilmeyen misafirler için özel çeviri yapacak personelin bulundurulduğunu ifade etti.
Hem bölgemizde hem de İslam coğrafyasının diğer noktalarında yaşanan olumsuzlukların, akan kanın durması ve Müslümanları bitap düşüren acıların dinmesi adına vahdetin, bir safta toplanmanın ehemmiyetine dikkat çekildi.
Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Yahya Oğraş, etkinlikte yaptığı konuşmasında, sorunların çatışarak değil sulh ile çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Oğraş, “Ümmetin her cüzü bir bedenin azaları gibidir. Ümmetin bir cüzüne yapılan haksızlık tamamına yapılmış kabul ederiz. Diller ve renkler Allah'ın ayetlerindendir. Farklılıklar Rabbimizin buyurduğu gibi birbirini tanımak içindir. Farklılıkların üstünlük taslamak için kullanılması kabul edilemez. Ümmetin her zaman olduğu gibi ittihat birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Ümmet bir olursa güçlüdür. Müslümanlar kardeştir. Farklılıklar üstünlük sebebi olmamalı, mezhep farklılıkları düşmanlıklar olmamalıdır. Hepimiz İslam ile şeref kazandık. Kürde ve Türke de şeref veren aziz İslam'dır. Başımıza gelen musibetler İslam'dan uzaklaşmaktan kaynaklanıyor.” dedi.
Siyer Araştırmaları Vakfı Başkanı Mehmet Emin Yıldırım, geçen yıl yaptığı konuşmasını hatırlatarak şunları söyledi; “Geçen sene dedim; ‘Ümmetin yetimleriydiniz, gururu oldunuz. Dilinizi yok saydılar, yokmuş gibi davrandılar. Allah yetimleri zayi etmedi; sizi de etmedi. Yetimliğin verdiği o mazlumlukla bile Allah varsa tüm dünya karşımızda olsa ne yazar dediniz. Sırtınızı Allah'a dayandınız. Atanız Selahattin gibi ‘Bizi dirilten tek şey peygamber sevdası' dediniz. Ama şimdi gurur olmanın ötesine geçtiniz. Ümmetin yetimiydiniz, ümmetin gururu oldunuz. Gururuydunuz ümmetin kefareti oldunuz. Kefaretiydiniz ümmetin ümidi oldunuz.”
“Nerede olursa olsun insanlık peygamber sevdasını sizden öğrenecek.” diyen Yıldırım, “Yüreklerinizdeki feryat ne kadar büyük olursa olsun bunu yapacaksınız. Bunu göstereceksiniz. 1 yıl içerisinde Silopi, Şırnak Cizre'de Diyar-ı sahabede evleriniz yıkıldı, hanelerinize ateş düştü. Umut kefaret demem ondan dolayı, yıkılan evlere rağmen 70 yaşındaki dedelerimiz evden kurtardıkları bir bavul eşyayı aldılar. Ama Kuran-ı Kerim'i o çantaya koymadılar. Evleri yıkıldığı halde Kur'an'ı başında taşıyan bu Müslüman kim ne yapabilir. Tüm zalimler sesimizi duysun. Vallahi siz Müslüman Kürtlerin yüreğinden imanı silemezsiniz. Öldükçe biz dirileceğiz. Analarız bir Yasin kurban verdi 10 Yasin doğuracak.” diye konuştu.
Peygamber sevdalısı halka Kürtçe seslenen Yıldırım; “Eğer bir olmazsak birer birer yok olacağız. Kimse birliğimizi bozamaz. Aynı kıbleye yöneliyor aynı Peygamberin ümmetiyiz. Bizde coğrafyaların sınırı yok. Müslüman nereye giderse mülteci değildir. Biz yeryüzünü mescit kabul eden bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz ancak muhacir oluruz. Ondan da gocunmayız. Sevdamız peygamber sevdasıdır. Sonuna kadar da bu sevdadan geri durmayacağız. Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkâri ile sınırlı kalmayacak. Kapı kapı dolaşacaksınız. Bu sevdadan mahrum olanların yüreğine o sevdayı ekeceksiniz. Siz öyle bir coğrafyadasınız ki o coğrafyanın altında coğrafyaya can veren şehitlerin kanları var. Hz Halit ile beraber gelen yüzlerce sahabenin ayak izleri var. Toprağın nefesi şehadetle beslenir. Hadi gelin o sevdayı yaydıkça yayalım. Toprak o sevdaya hazır. Bizden sadece çiftçilik istiyor. Şehitlerin ruhunu şad edelim. Torakları iman nuru ulaşsın inşallah. Vallahi sevdanın önüne geçen hiçbir şey yok. Ben o muhabbetin bu coğrafyada olduğunu biliyorum. İslam bizim için büyü bir sevda olsun. Kalkalım, oturalım İslam diyelim. Başta Yasin Aytaç Riyad Hüseyin olmak üzere şehitlerin toprağa döktüğü kanı zayi etmeyelim. Etmeyeceğinizi biliyorum.” dedi.
Alanı dolduran yüzbinlerce peygamber sevdalısına Kürtçe seslenen Molla Beşir Şimşek, bugünün Allah'a şükür etme günü olduğunu söyledi. Şimşek, “Her yıl Peygamber Efendimizin kutlu doğumunu kutluyoruz. Bu yıl ‘Vahdet ve kardeşlik peygamberi Hz Muhammed' ismiyle karşınızdayız. Zira İslam âlemi kötü günler geçiriyor. Bugün annelerin gözyaşı sel olup akıyor. Bugün mazlumların kanı akıyor, çocukların bedenleri denizlerin kıyısına vuruyor. Bugün İslam ümmetinin toprakları üzerinde fesat var. Müslümanların kardeşliği fayda etmiyor. Müminler birbirinin kanını içiyor. Bugün İslam âlemi için zor günler. Bu yüzden bugün bizler her zamankinden daha fazla Allah'ın Peygamberine muhtacız. Onun rehberlik ve çobanlığına her zamankinden daha fazla muhtacız.” dedi.
“Neden Müslümanlar bir bedenin azası iken birbirlerine düştüler. Neden Müslüman birbirinden ayrıldılar?” diye soran Şimşek, “Bizler bu fitnenin sebebini bulmadan bu durumdan çıkamayız. Fakat bizler gözümüzü açar ve Allah kelamına bakarsak bu fitnenin sebebini buluruz. Neden memleketimizde savaş ve çatışma var. Âlemlerin Rabbi bunun cevabını veriyor; ‘Müslümanlar; Allah Resulüne muhalefet etmekten korksunlar. Eğer öyle bir şey yaparlarsa aralarında fitne çıkar veya elim bir azap görürler.' Bu ayetten anlıyoruz ki; bu bela ve musibetlerin nedeni Allah'a ve Peygamberine muhalefettir, sünnetten uzaklaşmadır. Peki, çare nedir ve kardeşlik nasıl tesis edilecek? Bir kez daha rabbimize kulak verelim. Acaba rabbimiz bize ne diyor; ‘Hepiniz topluca Allah'ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin.' Sur 'da, Batman'da, Şırnak'ta, Mısır'da Müslümanlar arasında birlik olmasını istiyorsanız peygamber size ne verdiyse onu alın. Peygamberi sevin, emir ve yasaklarına uyun. Yine Allah diyor; ‘Allah'ın peygamberinde sizler için güzel örnekler var.' Birlik nerede gerçekleşir. Washington'da, Avrupa'da Müslümanlar kardeş olmaz. Bunun çaresi Kur'an'da ve Peygamber'dedir. İslam tarihi buna şahit değil midir? 1400 yıl önce Arabistan'ı fitneden kurtaran Allah'ın peygamberi değil miydi? Köleleri özgürleştiren, Bilal'i, Selman'ı diline ve rengine rağmen çıkaran o değil midir? Bizler kardeşimizi neden Avrupa'da arıyoruz.” diye konuştu.
Şimşek Hoca sözlerine şöyle devam etti; “Bugün Amed kardeşlik yeridir. Bugün Amed'de kardeşlik ve sevgi dersi veriliyor. Bu meydan kardeşlik meydanıdır. Bu meydanda aşkın ve kardeşliğin, birliğin dersi veriliyor. Bu meydanın aşkı Sur'un, Bağların, Nusaybin'in ve İslam âlemindeki fitnenin ateşin söndürecektir. Bundan başka çare yoktur. Tüm Müslümanlar gelin Allah'ın peygamberinin etrafında toplanalım. Barışa el uzatalım. Allah'ın peygamberine biatimizi tazeleyelim. Kardeşlerimize el verelim. Kardeşlik elini uzatalım ve kardeşliği Amed'den başlatalım. Aşkı Amed'den yayalım. Amed sahabeler, İslam ve sulh yeridir. Bugün peygamberin nuru, peygamber aşkı fitnecilerin ateşini söndürecektir. Allah'a Teâlâ bu günü bize erken göstersin.”
Daha sonra platforma gelen Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş ise şöyle konuştu: “Dünyanın bütün edepsizleri, ahlaksızları, haçlıları içerden ve dışardan Allah'ın parlayan nurunu söndürmek için olanca mücadele verdiler. Diyarbakır 1. Dünya Savaşı'nda bu ülkenin her tarafı işgal edildiği halde kâfirler buraya girememişti. Sanki bunun intikamını almak için, bu sahabe şehrine giremedik ama onun intikamını alırcasına ne kadar terbiyesiz ahlaksız varsa Müslüman Kürt kardeşimin dinini imanını elinden almak için yanıyor, tutuşuyorlar. Bugünkü kutlu doğum tarih yazacaktır. Öyle basit bir kutlu doğum değildir. Rabbimiz bunu bize göstermiştir; ‘Ben bu coğrafyada nurumu yeniden çıkaracağım” demiştir. Kimse bu seneyi geçen sene ile kıyaslamasın. Elhamdülillah Allah bizi bu manzarayı gösterdi. Allah nurunu bütün hücumlara rağmen, bu ülkede bu coğrafyada, katliamlar yapılmıştı. Hiç böyle şehirler tahrip edilmemiş, harabeye çevrilmemişti. Allah sizlerin eliyle sizlerin gücüyle kendi dinini bu coğrafyadan bu ülkenin her yanına yayıyor.”
“Bugün burada toplanan ve saatlerce Allah ve Resulünün adını anarak tekbir getirenleri kimse hafife almasın.” diyen Göktaş Hoca, “Bu ülkenin hatta İslam ümmeti neresinde bu manzarayı görebilirsiniz? Bu saman alevi basit bir heyecan değildir. Şu anda yüzlerce rabbani âlim var yüzlerce seyda var. Yüzlerce medreseli Yusuf'iden icazetli âlimlerimiz, kızlarımız var. Türkiye'nin cezaevi yollarında çile çeken bacılarımız vardı. Bugün binlerce icazetli kızlarımız eklendi. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isteyen katillere sesleniyoruz; yapamayacaksınız. Bu coğrafya İslam'dan başka renk tanımayacak. Bu coğrafyanın rengi İslam'dır. Hiçbir doku tutmayacak. Daima İslam diyecek ve tarih buna şahit olacak.” dedi.
Bir yıl içerisinde binlerce Kürt gencini ölüme sürenlere de seslenen Göktaş Hoca, “Allah'a nasıl hesap vereceksiniz. Gelin Muhammed'e sarılın. Bu coğrafya Kemalizm'i kabul etmedi, Sosyalizmi de kabul etmeyecek. Boşuna uğraşıyorsunuz. Sözümüzü dinlemediler. Vallahi böyle büyük bir felaketin geleceği ortadaydı. Yalvarıyorduk; “Gelin bu yolları bırakın, işte Müslümanlar işte didarlar, işte sahabe şehri. Nerede çözüm arıyorsunuz. Şurada çözümü bulamayacaksanız nerede bulacaksınız? Peygamber sevdalısı kardeşlerimin yaptığı bir şey var. Bu ülke Müslüman oldu olalı böyle bir şey görmedi. Bu yıl 100 bin kişi siyer sınavına katıldı. Bu insanlar peygamberin hayatını defalarca okudu. Bu basit bir amel değildir. Sizi burada toplayan peygamber sevdasıdır. Bu dünyanın yegâne ilaç Hz Muhammed'i sevmektir. Aksi takdirde yok olacağız.” diye konuştu.
Etkinlik, Molla Kerbela Şanlı'nın okuduğu duanın ardından sona erdi. (İLKHA)
HABERE YORUM KAT