Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İranlı mevkidaşı Ruhani arasında geçen telefon konuşmasıyla ilgili Tahran yönetiminden gelen yalanlamaya Türk Dışişleri cevap verdi. Açıklamada, görüşmenin kayıtlarda olduğu belirtildi ve "Çarpıtma gayreti gayriahlâki" denildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya'nın IŞİD petrolleri ile ilgili iddialarının ardından yaptığı açıklamada, İran yönetimi ile yaşadığı bir diyaloğu anlatmıştı. Türk-İş'in 22. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, "Hele ailemi bu işe karıştırmak, o bu işin çok da ahlâki olmayan bir yanıdır ki bunu daha önce İran televizyonları yaptı" diyerek İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yi aradığını söylemişti.

Tahran yönetimi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi arayarak kendisi ve ailesiyle ilgili İran medyasında dile getirilen iddialar için uyardığı ve bunun üzerine haberlerin kaldırıldığı yönündeki açıklamaları yalanlamıştı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yle zamanında yaptığı telefon görüşmesinde dile getirdiklerinin sadece kayıtlarda olmadığını, İran makamları tarafından da bilindiğini söyledi.

Bilgiç, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü'nün Türkiye'nin bölgesel politikalarıyla ilgili söylediklerinin ve bazı İran haber ajansları ile İranlı yetkililerin, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasıyla ilgili kullandıkları ifadelerin "hayretle karşılandığını" belirterek şunları söyledi:

"Söz konusu görüşmeyi yapılmamış saymak veya içeriğini çarpıtmaya gayret etmek, sadece gayriahlâki olmakla kalmayıp, gerçekleri komşu İran halkından saklamak anlamına da gelmektedir. Türkiye bölgesinde mevcut sorunların barışçı yollardan çözümüne yönelik ilkeli ve uluslararası çabalarla uyumlu politikalar izlemekteyken ve sorunun insani boyutuna yönelik olarak uluslararası toplumun çabalarının çok ötesinde imkanlarını seferber etmişken, halkına karşı devlet terörü yapan eli kanlı Şam rejimiyle işbirliği içinde krizin tırmanmasına yol açan devletlerin, ülkemize terörizmle ilgili ithamlarda bulunmalarının ciddiye alınacak bir yönü bulunmamaktadır."

AA