Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: ‘İsrail Hayalini Hiçbir Zaman Gerçekleştiremeyecek’
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İİT'nin 50. kuruluş yıl dönümü etkinliğinde konuştu, "İsrail, Filistin yurdunun etnik temizliği ve ırkçı bir rejim yaratma hayalini hiçbir zaman gerçekleştiremeyecektir." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Filistin halkının haklarının elde edilmesi için tek umudun Müslümanların birliği olduğunu belirterek, "İsrail, Filistin yurdunun etnik temizliği ve ırkçı bir rejim yaratma hayalini hiçbir zaman gerçekleştiremeyecektir." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Fas'ın başkenti Rabat'ta İİT'nin 50. kuruluş yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen toplantıda konuştu.
Toplantıyı düzenleyen Fas Krallığına teşekkür eden Çavuşoğlu, Rabat'ın İslam ümmetinin ortak teşkilatının doğuş yeri olduğunu hatırlattı. Çavuşoğlu, İİT'nin 50 yılda organları ve kuruluşları ile büyük bir sisteme dönüştüğünü söyledi.
İİT'nin başta 24 ülke ile yola çıktığını ve şu an 57 ülkeye ulaştığını anımsatan Çavuşoğlu, dünyadaki 1,8 milyar Müslüman'ın ümit ve arzularını İİT'ye bağladığını dile getirdi. Çavuşoğlu, en büyük ikinci uluslararası kuruluş olarak İİT'nin haklı görevini üstlenmesi ve daha büyük uluslararası güç olmasının beklendiğini kaydetti.
İİT'nin gücünün, birlik, dayanışma ve iş birliği halinde hareket eden üyelerinin kolektif sesinden kaynakladığını belirten Çavuşoğlu, "Sadece kolektif hareketle, ümmetin beklenti ve ümitlerini karşılayabiliriz" diye konuştu.
"İsrail, hayalini gerçekleştiremeyecek"
"Başkenti Kudüs olan 1967 sınırlarındaki bağımsız Filistin devleti kurulmasına yönelik tarihi misyonumuza her zaman sadık kaldık." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Ancak Kudüs dahil olmak üzere Filistin topraklarının işgali devam etmektedir. Bellek kaybı ve ikiyüzlülüğe karşın Filistin halkının haklarının elde edilmesi için tek umut Müslümanların birliğidir. Birçok konuda görüş ayrılıklarımız ve farklılıklarımız olabilir. Fakat ikili anlaşmazlıklarımızın mücadelemizi baltalamasına izin vermemeliyiz. Filistinli kardeşlerimiz de kendi farklılıklarını çözmeli ve uzlaşmaya varmalıdır."
Çavuşoğlu, Kudüs, Batı Şeria ve Ürdün Vadisinde uluslararası hukukun ihlal edilmesine yönelik girişimler gördüklerini belirterek, bu tür girişimlerin iki devlet temelindeki çözümü imkansız hale getireceğini ifade etti.
Çavuşoğlu, son olarak El Halil'de olduğu gibi yeni yasa dışı yerleşimlerin ve yerleşim yerlerinin genişletilmesinin "sahada gerçeklik yaratmaya" dönük uzun vadeli planın bir parçası olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, "Ancak Filistin halkının kendini adamışlığı üstün gelecektir. İsrail, Filistin yurdunun etnik temizliği ve bir ırkçı rejim yaratma hayalini hiçbir zaman gerçekleştiremeyecektir." diye konuştu.
Rohingyalar, Uygurlar, Keşmirliler, Kıbrıslı Türkler ve Batı Trakya'daki Türkler
İİT'nin ayrımcılık, şiddet ve karalamaya karşı Müslüman toplulukların ve azınlıkların her zaman koruyucu olmayı gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları ifade etti:
"Doğuda ve batıdaki Müslüman azınlıklar ve topluluklar dahil olmak üzere tüm ümmetin esenliğinin savunucusu olmayı sürdürmeliyiz. İslam karşıtı ve ırkçı olaylardaki endişe verici artışa karşı sadece safları sıklaştırarak mücadele edebiliriz. Toplumlarımızı etkileyen çatışmalar, terörizm ve yoksulluk gibi meydan okumaları da ele almalıyız. Rohingyalar, Uygurlar, Keşmirliler, Kıbrıslı Türkler, Batı Trakya'daki Türk azınlık ve diğerlerinin haklarını savunma ve tanıtma çabalarımız artırılmalıdır. İİT, Müslümanların insani ve dini haklarının ihlalinin, aşırıcılık ve radikalizmle mücadele bahanesiyle meşrulaştırıyor gibi görünmemelidir."
Çavuşoğlu, İİT'nin 50 yıllık yolculuğunun krizler ve zorlu olaylardan geçtiğini, teşkilatın iş birliği ve ortak eylem geliştirmede uzun bir yol katettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Hala önümüzde uzun bir yol ve önemli meydan okumalar bulunuyor. Bölgede ve dünyada barış, istikrar ve refahın sağlanması amacıyla ümmet ve İİT olarak daha etkili olmak için yapılabilecekleri düşünmenin zamanı gelmiştir. İİT reform süreci bu anlamda önem taşımaktadır. Hepimizin bu sürece katkı sağlaması gerekmektedir." dedi.
Türkiye'nin İİT'ye katkıları sürecek
Bangladeş'in başkenti Dakka'da düzenlenecek İİT’nin Kapsamlı Reformu için Beyin Fırtınası Oturumunun teşkilatın icraat ve kapasitelerinin değerlendirme fırsatı sunacağını belirten Çavuşoğlu, toplantıyı düzenleyecek Bangladeş'e teşekkür ederek, teşkilat üyelerine bu toplantıya aktif katılım çağrısında bulundu.
Gambiya'nın, "Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması" için Myanmar'a karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı davaya değinen Çavuşoğlu, Gambiya'ya da bunun için teşekkürlerini sundu.
Çavuşoğlu, "Türkiye, muhteşem İİT ailesinin bir üyesi olmaktan gurur duymaktadır. İİT ekseninde aktif katkılarımız, zirve dönemimizin sona ermesine bakmaksızın sürecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde İstanbul'da şimdiye kadar ilk İİT Üst Düzeyli Kamu ve Özel Konferansı'nın düzenlendiğini anımsatan Çavuşoğlu, İİT Sosyal Kalkınmadan Sorumlu Bakanlar Konferansının da ilk kez düzenlendiğini belirtti.
Suudi Arabistan'ın dönem başkanlığında da Türkiye'nin desteklerini sürdüreceğini kaydeden Çavuşoğlu, "Asil hedeflerimizden asla vazgeçemeyeceğiz ve Müslüman dünyanın faydasına çaba gösteren her üye devletle beraber olacağız. İnanıyorum ki birliğimiz, dayanışmamız ve iş birliğimiz büyüyerek güçlenecek. Şerefli hedeflerimizin izinde bir arada durduğumuz sürece hiçbir şey bizi ilk kıblemiz Miraç şehrini özgürleştirmekten geri koyamaz." ifadesini kullandı.
"Tüm dünyada Müslümanlar birçok meydan okumayla karşılaşıyor"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, konferans ekseninde çabaları dolayısıyla Fas Krallığı'na tebriklerini, liderliği sebebiyle Fas Kralı 6. Muhammed'e ve başarılı yönetimlerinden ötürü Kudüs Komitesine teşekkürlerini iletti.
İİT'nin 50 yıl önce Rabat Anlaşması'yla kurulduğunu, Kudüs ve Filistin başta olmak üzere halen ortak amaçlar güdüldüğünü kaydeden Çavuşoğlu, "İİT'de birlik önemlidir" dedi.
Çavuşoğlu, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Müslümanların bazı zorluklarla yüz yüze geldiklerini vurgulayarak "Ancak İslamofobi, ırkçılık, ayrımcılık sebebiyle Avrupa'da yaşayan Müslüman topluluklar da dahil tüm dünyada Müslümanlar birçok meydan okumayla karşılaşıyor. Avrupa'da birçok ülkede Türklerin yanı sıra çok sayıda Faslı hayatını sürdürüyor." diye konuştu. (AA)
HABERE YORUM KAT