Dışişleri: ABD'ye Ayniyle Cevap Verilecek
ABD'nin Soylu ve Gül hakkında verdiği yaptırım kararına Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD Hazine Bakanlığının Türkiye ilgili olarak açıkladığı yaptırım kararının şiddetle protesto edildiği bildirildi.
"İki sayın bakanımızı hedef alan söz konusu karar ne devlet ciddiyetiyle bağdaşmakta ne de hukuk ve adalet kavramlarıyla izah edilebilmektedir." ifadesine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hukuk sistemimize saygısızca müdahale niteliği taşıyan bu kararın ABD ile ilişkilerimizin özüne aykırı olduğuna ve iki ülke arasındaki sorunların çözümü yönünde sürdürülen yapıcı çabalara büyük zarar vereceğine kuşku yoktur. ABD yönetimini bu yanlış karardan geri dönmeye çağırıyoruz. Hiçbir amaca hizmet etmeyecek söz konusu saldırgan tutumun karşılığı gecikmeksizin aynıyla verilecektir."
Beyaz Saray'dan Türk yargısına müdahale eden yaptırım açıklaması
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Türkiye'de yargılanmasına devam edilen Amerikalı Papaz Andrew Brunson'ın serbest bırakılmamasını gerekçe göstererek Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ABD'nin yaptırım getireceğini açıklamıştı.
Sanders, "Başkanın talimatıyla Hazine Bakanlığı, Papaz Brunson'ın tutuklanması ve hapsedilmesinde rol oynayan Türk İçişleri ve Adalet bakanlarına yaptırım getiriyor." ifadelerini kullanmıştı.
Sanders, söz konusu iki bakanın ABD'de bulunan olası mal varlıklarının da bloke edileceğini ifade etmişti.
ABD Hazine Bakanlığı da yazılı açıklamasında, Gül ve Soylu'nun, "Brunson'ın tutuklu olmasında rol oynayan kurumları yönettikleri için" yaptırım listesine alındığını bildirmişti.
ABD kanunlarına göre yaptırım listesine alınan kişilerin ABD'deki muhtemel mal varlıkları dondurulurken, Amerikalılarla ticari ilişki kurması da yasaklanıyor.
Brunson hakkındaki iddianameden
Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan ABD'li Papaz Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, Brunson'ın din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığı belirtilmişti.
Brunson'ın FETÖ'nün üst düzey mensupları ile kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün sözde eski Ege bölgesi imamı ve firari Bekir Baz ve yardımcısı Murat Safa ile hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ile görüşmeler yaparak strateji belirlediği iddia edilmişti.
Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız." mesajı da dosyaya eklenmişti.
Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.
HABERE YORUM KAT