Hrant Dink cinayetinin üstü örtülecek mi?    Bu soru hâlâ geçerli.
Maalesef öyle.
Dava sürüyor ama...
Kuşkular da devam ediyor.
Neden?..
Çünkü 'devlet' güven vermiyor.
Sivil-asker güvenlik güçleri, yargısı, siyaset düzeni ve bütün bunlara genel olarak hakim olan zihniyetiyle güven vermiyor devlet...
Nasıl versin ki?
Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbarat vardı ama devlet kurumlarınca ciddiye alınmamıştı.
Neden?..
Akla takılıyor:
Dink, Ermeni olduğu için mi?..
Sevgili Hrant'ın adı, devlet istihbaratında 'öldürülecekler listesi'nde geçiyordu.
Ama yine de korunmamıştı.
Niye?..
Ermeni olduğu için mi?..
Hakkındaki cinayet ihbarı önemsenmemişti, korunmamıştı ama sevgili Hrant mahkemelerde süründürülmüş, hatta 'linç edilmek' istenmişti.
Böylesine bir hoyratlığı yaşamıştı.
Şimdi olumlu bir gelişme var.
Hrant Dink suikastının nasıl göz göre göre geldiği ve bu konuda 'devlet'in ne büyük açıkları bulunduğu, bir 'devlet raporu'na bağlanmış durumda.
Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan üç müfettişin birbuçuk yıllık çalışmasının ürünü olan rapordaki can alıcı bazı noktalar şöyle:
(1) Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal 2006'da firari olarak aranırken, yurtdışına çıkışının önlenmesi için gerekli adımlar atılmadı. Bu ihmalde Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nın rolü büyüktür.
(2) Yasin Hayal'in Hrant Dink'e suikast düzenleyeceği istihbaratı, Erhan Tuncel tarafından Trabzon Emniyeti'ne suikasttan 1 yıl önce bildirildi.
(3) Aynı bilgi, Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci tarafından da, yine suikasttan 6 ay önce Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'na iletildi.
(4) Ancak bu bilgiler, jandarma ve emniyet birimlerince paylaşılmadı. Bu koordinasyonsuzluk, suikastın  önlenememesinde etkili oldu.
(5) ErhanTuncel'in Dink'in öldürüleceği yönünde verdiği bilgi, İstanbul Emniyeti'ne de iletildi. Ancak buna rağmen Dink'e koruma bile vermeyen Emniyet Müdürlüğü, Erhan Tuncel'in sonradan doğru çıkan istihbaratlarını da değerlendirmedi.
(6) Raporda, Dink'e koruma bile tahsis edilmemesinde ihmali bulunan birimin emniyet istihbaratı olduğu vurgulandı.
(7) Raporda İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'a özel bir vurgu yapıldı. Cerrah hakkında İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin kınama cezası talebinde bulunmasına rağmen bunun uygulanmamasının dikkat çekici olduğu ifade edildi.
Şimdi ne olacak?
Her şey Başbakan'a bağlı.
Birbuçuk yıl önce düğmeye basarak Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu harekete geçirmiş olan Başbakan Erdoğan bugün yine bir karar aşamasında.
Örneğin, Teftiş Kurulu raporunda görev ihmalleri öne sürülen  emniyet ve jandarma görevlileri hakkında harekete geçilmesi için gerekli talimatı verecek mi Başbakan Erdoğan?..
Savcılar harekete geçecek mi?
Yoksa, bu ülkenin siyaset ve devlet düzeninde izleri hiç eksik olmayan  'Ya sev ya terket!' zihniyetinin,  'Sünnetsizler' edebiyatının o kepaze mevcudiyeti Türkiye'de devam edip gidecek mi?

MİLLİYET