1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Dindara şedit, yasakçıya müşfik Diyanet Başkanı!
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Dindara şedit, yasakçıya müşfik Diyanet Başkanı!

28 Ekim 2011 Cuma 17:12A+A-

Diyanet İşleri eski Başkanı, bir süre de AK Parti milletvekili olan Tayyar Altıkulaç, kitap yazmış.

Birebir şahit olduğu olayları anlatıyormuş kitabında..

Kitabın özeti, Türkiye'deki dindarların da ruh haletini bize aktarıyor.

Mütedeyyin insanlara karşı itirazcı.. Problem çıkarıcı.. Şedit.. Yeri gelirse, acımasız..

Dini hassasiyetlere mesafeli olanlara karşı ise, yumuşak mı yumuşak.. Şefkatli mi şefkatli..

Yani Kur’an’da “Müslümanlara müşfik, inkarcılara karşı şedit” diye tanımlananın tam zıttı.

Ne gibi mesela?

Şunun gibi mesela..

Tayyar hoca, Kenan Evren ile anılarını anlatırken, şöyle yazıyor: “Telefonda Kenan Evren paşa, Ramazan ayı boyunca Kur’an-ı Kerim mealini okuduğu ve bitirdiğini söyledi. Sonra da bana bunun hatim yerine geçip geçmediğini sordu. Ben de hatim sözcüğünü terim olarak Kur’an’ın asıl metninin başından sonuna kadar okunması için kullanıldığını, ancak Kur’an okumaktan asıl maksadın onu anlamak olduğunu, inşallah meal okuyarak sevabı daha çok bir iş yapılmış olabileceğini, bu hatme de pekala ‘meal hatmi’ denilebileceğini söyledim. O da bu cevaptan memnun olup teşekkür etti.”

Ne kadar sevecen. Ne kadar hoşgörülü. Ne kadar yumuşak bir üslup değil mi?

“Ne olmuş? Ne diyecekti Altıkulaç hoca? ‘Senin okuduğun hatim sayılmaz. Git Arapçası'nı oku, gel’ mi diyecekti yani, yobaz herif!” diyerek, itiraz edecekler olabilir.

Yok, o iddiada değilim..

Ama şunu diyebilirdi Tayyar hoca: “Paşa paşa.. Başörtüyü yasaklamak için yaptığın girişimler, bunun için meydanlarda söylediğin sözler, okuduğun mealin, beklediğin tüm faydasını alır götürür.”

Söyleseydi Tayyar hoca..

Ne olurdu yani?

Ne olurdu, işin doğrusunu söylese?

Dahası var, Kenan Evren ve arkadaşlarını şöyle takdis ediyor Tayyar hoca: “Kenan Evren ve konsey üyeleri inançlı, dine bağlı ve dini değerlere saygılı komutanlardı."

Allah mübarek etsin..

Dine o kadar bağlı idiyseler, niye bu ülkede başörtü yasağı dramını yaşadık biz?

Niye Kenan Evren yıllarca, “Benim dönemimde hiç yeni İHL açılmadı” diye övünüp durdu.

Aynı Kenan Evren, Turgut Özal Yükseköğretim Kanunu’nu değiştirdiğinde, Anayasa Mahkemesi’ne koşup, başörtüye serbestiyeti getiren düzenlemenin iptalini niye istedi?

“İnançlı” ifadesine bir şey diyemem.. Çünkü kalbini yarıp bakma imkanımız yok. Allah bilir orasını.. Ama “dine bağlı”, hele hele “dini değerlere saygılı” ifadesini kabul edemem..

Başörtü yasağının mimarı bir isim, ‘dini değerlere saygılı’ olamaz Tayyar hocam!..

“Gelene ağam, gidene paşam” diyen birisi olsa, Tayyar hoca.. Sadece yasakçı Evren’e karşı değil, herkese böyle taltifkar olsa Tayyar hocamız, yine bir şey demeyeceğim..

Ama bakın, rahmetli Necmeddin Erbakan için, neler yazmış kitabında.. Evren’in yüzüne karşı yapamadığı “Allah’ın emirlerini açıkça aykırı uygulamanın men’ini isteme” görevini, Erbakan hocaya karşı yerine getirme gayretine nasıl soyunmuş!. (Bana sorarsanız, Erbakan hoca’nın sözlerinde bir yanlışlık yok ama. Onun izahı uzun sürer. Biz sadece Evren’e gösterilen hoşgörünün, Erbakan’a gösterilmediğini hatırlatmakla yetinelim.)

Tayyar hoca'dan birebir aktarıyorum:

"1974 yılı başlarında Bülent Ecevit'in başkanlığında kurulan 37. hükümetin göreve başlaması sonrası din görevlileri ve din eğitimi kurumlarıyla ilgili federasyonlar hem Başbakan Ecevit'i hem de Başbakan Yardımcısı Erbakan'ı tebrik ziyaretinde bulunmuşlardı. Erbakan'ı ziyarette yaşananları o gün orada bulunan Din Görevlileri Federasyonu Başkanı Dr. Fahri Demir'in yazıya dökmesini rica ettim. Dr. Demir yazısında o gün yaşananları şöyle anlatıyor: ‘Hoş beşten sonra Erbakan konuyu açtı ve ‘Davamızı yüklenen bir teşkilat çıktığına göre artık hepinizin desteğini bekliyoruz’ dedi. Biz bu sözlere itiraz ettik, ‘Hocam biz cemaatimize dini anlatalım, partilerden birini tercih edersek cemaat arasında ayrılık çıkar. Bu doğru olmaz’ dedik. O ise, ‘Sizin dediğiniz gibi anlatılan din, din olmaz. Tıpkı gagası, tüyü, teleği olduğu halde içi saman dolu kuşun, kuş olmadığı gibi’ dedi... Bu böyle olmayacaktı...”

Buyrun kıyası siz yapın şimdi..

Başörtü yasağı ile, bu ülkede yüzbinlerce genç kızımızı mağdur eden Evren için söylenilen o güzel sözler ile, Erbakan hocanın mücadele dolu hayatını hiçe sayarak, ona karşı sarfedilen saygısızca itirazı, büyük bir maharetmiş gibi yazmanın karşılaştırmasını siz yapın artık..

Biz sadece teessürlerimizi bildirmekle yetinelim..

Tayyar Hoca’mıza!..

YENİ AKİT 

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum