Devrime Karşı, “İhvan” Yaftası Kullanmışlar!
Mübarek iktidarı, rejim karşıtı gösterilerin arkasında Müslüman Kardeşler'in bulunduğu iddiasını yayarak protestolara son vermek istedi.
Mısır'da 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesiyle sonuçlanan 25 Ocak halk ayaklanmasının, "Eylemlerin arkasında Müslüman Kardeşler var." şeklinde yaftalanarak bastırılmaya çalışıldığı ortaya çıktı. Mübarek döneminde rejimin en güçlü sesi olan Ahram gazetesinde yayımlanan rapora göre yaftalamanın arkasındaki isim ise rejimin en güçlü isimlerinden İçişleri Bakanı Habib el Adli. 1997'de göreve geldikten sonra özellikle devlet içinde devlet olarak adlandırılan Emn-u Devle (Devlet Güvenlik) ile halk üzerinde büyük bir baskı oluşturan Adli, 25 Ocak'ta başlayan gösteriler öncesi bir grup gencin içinde olduğu olayların kısa sürede kontrol edileceği konusunda Mübarek'e teminat vermiş. Ahram'a göre gösterilerin başlamasıyla birlikte Radyo ve Televizyon Kurumu'na bir mektup gönderen Adli, bundan sonra nasıl yayın yapılacağı konusunda sert emirler vermiş. Adli, Mübarek'e de olayların arkasında Müslüman Kardeşler'in bulunduğunu aktarmış. Bu yöndeki iddiaları Mısır radyo ve televizyonlarından yayınlatan Adli, İhvan'ın arkasında olduğunu öne sürdüğü "terörist eylemlerin" sert önlemlerle bastırılacağını da deklare etmiş.
Ahram'ın raporunda krizin Mübarek, istihbarat şefi Ömer Süleyman, Cemal Mübarek ve Mübarek'in sırdaşı Zekeriya Azmi tarafından yönetildiği kaydediliyor. Ancak en fazla söz Cemal ve Mübarek'in eşi Suzan'daydı. Ahram, daha sonra şu ilginç ifadelerle raporunu sürdürüyor: İçişleri bakanı görevden alınmasına rağmen olaylar bitmiyordu ve insanlar halen evlerine dönmüyordu. Aslında yapılan değişiklikler halkı yatıştırmalıydı. Ancak Mübarek ve çevresi, gelişmeleri okuyamıyordu. Onlara göre sokaktakilerin üçte biri gençler, üçte biri tesadüfen gösterilere katılanlar ve üçte biri de Müslüman Kardeşler üyesiydi. Özellikle İhvan hem Tahrir'i hem de öteki şehirlerdeki gösterileri alevlendiriyordu. Ayrıca gösteriler halkın arzusu değildi. Halk işinde gücündeydi. Gazeteye göre en büyük hata at, katır ve develerle meydana dalan rejim yanlılarına ellerine taş, sopa ve kesici aletlerle göstericilere saldıran sözde istikrar yanlılarından geldi. Rejim yanlısı basın, işadamı, sanatçı, futbolcu, işçilerden oluşan on binlerce kişinin istikrar için gösteri yaptığını öne sürüyordu ve saldırının karşı taraftan geldiğini belirtiyordu. Gazeteye göre deve savaşı da kaybedilmişti. Artık sonun başlangıcı gelmişti.
Anayasa değişikliği komisyonuna 10 gün süre
Mısır ordusu, anayasa değişikliği çalışmalarının 10 gün içinde tamamlanmasını istedi. Geçici bir anayasa hazırlayarak ülkeyi demokratik seçimlere götürecek olan anayasa değişikliği komisyonunun başkanlığına ise emekli yargıç Tarık el Bişri getirildi. Mısır halkı tarafından sevilen bir isim olan Bişri, Türkiye tecrübesinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten entelektüeller arasında yer alıyor. Komisyon, ilk çalışmasını da dün yaptı. Yüksek Askeri Konsey, anayasa çalışmalarının tamamlanmasından sonra iki ay içinde referanduma sunulmasını da istedi. Komisyon üyeleri arasında Müslüman Kardeşler üyesi eski avukatlardan Suphi Salih de bulunuyor. Salih, dün yaptığı açıklamada, hazırlanacak yeni metnin demokratik bir yönetim kuruluncaya kadar geçerli olacağını söyledi. Öte yandan Mısır'ın en büyük muhalefet örgütü Müslüman Kardeşler, sınırlamalar kaldırıldığında bir siyasi parti kurmayı planladığını açıkladı. Örgüt tarafından yapılan açıklamada, aslında yıllardır siyasi partiye dönüşme düşüncesinin olduğu, ancak siyasi partiler yasasının engeliyle karşılaşıldığı belirtildi.
Zaman
HABERE YORUM KAT