'Devrimciler Silahlı Devrim İsteseydi Çoktan Yapardı'
Mısır'da Mursi dönemi Yatırım Bakanı Hamid "Devrimciler silahlı devrim isteseydi, bunu çoktan yaparlardı" dedi.
Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminin Yatırım Bakanı Yahya Hamid, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) içinde silahlanmaya yönelik bir eğilim olduğu iddialarını yalanladı.
Hamid, Mısır'da çarşamba günü güvenlik güçlerinin bir eve düzenlediği baskında, aralarında eski bir milletvekilinin de bulunduğu İhvan mensubu 9 kişinin öldürülmesinin ardından, bazı kesimlerin sosyal medya üzerinden yaptığı "cihat" çağrıları ve teşkilatın da gelinen aşamada silahlı mücadeleyi tercih edeceğine ilişkin tartışmalar hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Hamid, "Devrimciler silahlı devrim isteseydi, bunu çoktan yaparlardı. Mısır'ın durumunun silaha baş vuran diğer ülkelerden farklı olduğunu idrak eden devrimciler bunu reddetti" dedi.
"Barışçıl yöntemlere bağlı kalmaya kararlıyız"
Mevcut yönetimle mücadele tarzına ilişkin İhvan içindeki ihtilafın hiçbir zaman "barışçıl kalmakla" ilgili olmayacağını ifade eden Hamid, "Birileri onaylasın ya da onaylamasın barışçıl olmak cemaatin yöntemidir. İhvan olarak barışçıl yöntemlere bağlı kalma konusunda kararlıyız. Diğer devrimcilere de bu yöntemi anlatırız" diye konuştu.
"Silahsız olmak, barışçıl olmaktır" sloganının, Mısır'daki mücadelenin başını çekenleri anlatması açısından büyük önem taşıdığını kaydeden Hamid, bu kişilerin devrimin gerçek liderleri olduğunu belirtti.
"Rejim, idam kararlarını uygulamaya çalışacak"
Mevcut yönetimin önümüzdeki dönemde darbe karşıtlarına verilen idam hükümlerinin infazı için çalışacağı öngörüsünde bulunan Hamid, "Açıkçası devletin muhaliflerine yönelik halihazırda takip ettiği tasfiye ve suikast politikasıyla, zalim mahkemelerin aldığı idam kararlarını uygulama arasında pek bir fark görmüyorum" ifadesini kullandı.
Hamid sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ailelerin gecenin bir vakti yakınlarının cesetlerini almak için çağrılması bir çeşit idam değil mi? Rejim, idam kararlarını uygulamaya çalışacak. Çünkü ülkeyi daha çok şiddete sürüklemeyi planlıyor. Suriye, Libya ve Yemen örneklerinin Mısır'da tekrarlanmasını istiyor. Devrimciler ise buna karşı çıkıyor. İçinden geçtiğimiz bu süreçte, tüm devrimci güçlerin, uçurumun kenarına gelen vatanımız için gerçek bir dayanışma örneği sergilemesi ve birlik içinde hareket etmesi gerekiyor. Ülkenin yüzde 60'tan fazlasını oluşturan gençler ümitsizlik içinde. Bu durum da onları şiddete ve silahlanmaya sevk edebilir."
Başsavcı Berekat'ın öldürülmesi
Başsavcı Hişam Berekat suikasti hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hamid, bunun istihbaratın işi olduğunu ancak olayla ilgili olarak İhvan'ın suçlandığını savundu. Hamid, "Biz de Sisi ve yandaşlarını suçluyoruz. Çünkü bu suikastin vukuundan istifade edecek tek kişi Sisi. Olay darbe yönetimine, İhvan ve Mursi'ye yönelttiği suçlamaları temellendirme, halkı aldatma ve hukuk tarihinde son yüz yılda benzerini görmediğimiz kanunları onaylamasını gerekçelendirme fırsatı veriyor" diye konuştu.
Mısır'ın mevcut durumu ve geleceği için derin endişe duyduğunu, ülkesinin iflas etmiş bir devlet haline geldiğini ifade eden Hamid, Sisi'nin devlet idaresinde de başarısız olduğunu, bunun birçok göstergesinin bulunduğunu söyledi. Hamid, Mısır halkının yüzde 40'ının fakirlik sınırının altında yaşamaya başladığını, ülkenin kaosa sürüklendiğini, yaygın güvenlik zafiyeti yaşandığını ve toplum kesimleri arasında da keskin ayrışmalar meydana geldiğini kaydetti.
Darbe yönetiminin, uygulamalarıyla "öldürme ve baskı politikasının devam edeceği, her türlü muhalif sesin bastırılacağı" mesajı verdiğini dile getiren Hamid, "Darbeciler için muhaliflerin İslamcı, liberal, laik veya zamanında 30 Haziran gösterilerine katılanlardan olması farketmiyor. Destek verdikleri gücün yaptığı şeyin darbe olduğunun farkına varmaları, bu kişileri de yönetimin hedefi haline getiriyor" dedi.
"Sisi ile uzlaşma söz konusu değil"
İhvan ile mevcut yönetim arasında uzlaşma sağlanmasına yönelik arayışlar olduğuna ilişkin iddiaları da yalanlayan Hamid, "Sisi ile uzlaşma hiçbir şekilde söz konusu değil. Darbe yönetimi şu an gerçekten zor durumda. Uyguladığı baskıcı politikalar da bunun açık bir göstergesi. Ülkeyi iç savaşa doğru sürüklemeye çalışıyor" diye konuştu.
Mısır'ın askeri darbeden bu yana modern tarihindeki en kötü iki yılını yaşadığını dile getiren Hamid, "Bu iki yıl içinde 41 bin kişi tutuklandı. Bunların yarısı İhvan mensubu değildi. Bu kişiler arasında 60 kadın ile binlerce üniversite hocası ve çocuklar da vardı. Darbenin lideri, Halk Meclisi'nin yokluğunda 500'den fazla yasayı onayladı. Bunlar arasında devlet arazilerinin satılmasını içeren yasalar da bulunuyordu " ifadelerini kullandı.
"Ülkedeki çekişme sadece İhvan ile asker arasında değil"
Eski Yatırım Bakanı, Mısır'da 30 yıllık Hüsnü Mübarek yönetimine son veren 25 Ocak 2011'deki halk devrimi ve geldiği noktaya ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
"Dünyada hiçbir devrim günler veya aylar içinde tamamlanmaz. Biz, kendini bu uğurda feda etmeye hazır olan bu nesle güveniyoruz" diyen Hamid, devrimin sadece İhvan'a hasredilemeyeceğini, kendilerinin devrimin bütünü değil bir parçası olduğunu ifade etti. Hamid, "Devrim İhvan'dan çok daha büyük ve kapsamlı" ifadesini kullandı.
Hamid, ülkedeki çekişmenin sadece İhvan ile asker arasında değil, özgürlük ve halkın egemenliğinin sağlanmasını isteyen grup ile halkı 60 seneden uzun bir süredir baskı altında tutan ve devlet arazilerinin yüzde 95'inden fazlasını elinde bulunduran, başını ordunun çektiği zümre arasında olduğunu savundu.
"Devrim şu an tüm hatalarına rağmen, Sisi'nin menfaatçi bir güruh tarafından şekillendirilen devletine meydan okuyor" diyen Hamid, İhvan ya da başka bir grubun, halk adına devrim yapmayacağını, İhvan'ın ve diğer devrimcilerin görevinin halkı, özgür ve onurlu bir yaşam hakkı konusunda bilinçlendirmek olduğunu ifade etti.
"Ordu, Sina'daki gruplarla baş edemiyor"
Sina'da yaşanan son gelişmelere de değinen Hamid şunları söyledi:
"Son iki yıl içinde Sina'da yaşananlar Sisi rejiminin başarısızlığının, İsrail ve Siyonist projenin işbirlikçisi olduğunun açık ispatı. Sina halkı F-16'larla vuruldu, yaklaşık bin 600 sivil öldü. Ordu, Sina'daki gruplarla baş edemiyor. Bölgede sanki Mısır ordusu yok."
İhvan'ın uluslararası alanda temaslarda bulunduğunu da ifade eden Hamid, "Biz herkese açığız. Avrupa Birliği üyesi 12'den fazla devletin temsilcileri ile görüştük. Ancak ne yazık ki uluslararası güçler Mısır'da olanlar karşısında sessiz. Bunun istikrarı sağlayacağı şeklinde bir zan var. Bizler gönderdiğimiz mektuplarla onlara Mısır'da yaşananlar karşısındaki utanç verici sessizliğin sonuçlarından tüm dünyanın etkileneceğini anlatttık" dedi.
Mısır'daki darbeye açık destek veren ülkelerden Suudi Arabistan'ın, gelinen aşamada Mısır politikasını gözden geçirmekte olduğuna ilişkin haber ve yorumları da değerlendiren Hamid, "Bazı çevreler, Kral Selman'ın göreve gelmesinin ardından Suudi Arabistan'ın Mısır'a yönelik tutumunun kısmen değiştiğini söylüyor. Ancak bu yeterli değil. Çünkü Kral Abdullah zamanında darbe yönetimine 25 milyar dolar destek veren Suudi Arabistan'ın, öncelikle geçmişteki hatasını düzeltmesi gerekiyor" diye konuştu.
AA
HABERE YORUM KAT