HAKSÖZ HABER

Sosyal medya sitesi Twitter’da  “Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Hz. Muhammed'e hakaret eden Charlie Hebdo karikatürü için "Fransa'da basın özgürlüğü var. Biz gazetecilerin editöryel seçimleri hakkında yorum yapamayız" demiş. FARAZA BİZ "BU AHMAK FRANSA'YI NASIL İDARE EDİYOR? DESEK BU DA MI HÜRRİYET SAYILACAK?” paylaşımı yapan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’e cevap veren Deva Partisi Kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi Deniz Karakullukçu “Evet, sayılacak. İfade özgürlüğü eğilemez, bükülemez, sınırlandırılmaz.” dedi.

Hiç lafı dolandırmadan, cari hukuk düzeni içinde ifade özgürlüğünün sınırları tartışmasına girmeden şunu söyleyelim Müslümanlar olarak Hz. Peygamber’e hakareti bırakın ifade özgürlüğü olarak kabul etmeyi gücümüz yettiği kadarıyla karşılığı fiili olarak verilmesi gereken bir fiil olarak görüyoruz! Bunu biz Müslümanlar olarak varlığımıza karşı girişilmiş bir eylem olarak görüyoruz, Hz. Peygamber’in bizim için canımızdan evla olması böyle bir şey! Tabii muhatabımız söylediklerimizden hiçbir şey anlamayıp hala daha ifade özgürlüğünün eğilip, bükülmemesi derdine düşebilir ancak Hz. Peygamber’e hakaretin “düşünce” adı altında normalleştirmeye çalışılmasını da asla kabul etmeyeceğimizi kendisinin bilmesini isteriz.

Türkiye toplumunun genelinin bütün zaaflı yapısına rağmen Hz. Peygamber’e hakareti sineye çekecek kadar mezhebi geniş olmadığı ortada, bu meseleye yaklaşımı da… Toplumun karşısına iktidar olmak iddiasıyla çıkan bir partinin yönetim kurulu üyesinin Hz. Peygamber’e hakarete ifade özgürlüğü, düşüncenin sınırlandırılmaması vs şeklinde yaklaşmasının elbette kendileri adına bir siyasi sonucu olacaktır. Burada esas merak ettiğimiz konuysa Deva Partisi’nin bu meselede yönetim kurulu üyelerinin yaklaşımını kurumsal olarak da paylaşıp paylaşmadıklarıdır. Soruyoruz: Deva Partisi’ne göre de Hz. Peygamber’e hakaret ifade özgürlüğü kapsamında mıdır?