HAKSÖZ HABER

Dersim’de Alevileri katledenler, şimdi “Suriye’de Aleviler katlediliyor” diyorsa, bu durum oldukça ironik bir çelişkiyi ortaya koyuyor. Dersim’de Alevilere yönelik katliamları gerçekleştiren Kemalizmin tetikçileri, Suriye’de Baasçılığın ağır yenilgisinin acısını mezhep provokasyonlarıyla Suriye halkından çıkarma çabasındalar.

Kemalizm ile Baasçılık, isimleri farklı olsa da zihniyetleri, hareket tarzları ve halka bakış açıları bakımından benzerlik gösteren iki zulüm sistemidir. Her iki sistem de, yalnızca küçük bir azınlığın huzur içinde yaşamasını sağlamak için, halkın büyük çoğunluğunu istibdat altında tutmuştur. En ufak eleştiriyi bile darağaçları, infazlar, katliamlar ve sürgünlerle cezalandırmışlardır.

Farklı ırk, mezhep ve görüşteki kesimleri kendi kontrolü altında tutmak için aralarına fitne sokarak birbirlerine düşman etmeye çalışmışlar ve korku bariyerleri oluşturmuşlardır. Kendisine muhalefet eden kim varsa, dinlemeden üzerlerine bombalar yağdırmak, katletmek ve önde gelenlerini asmak, her iki rejimin de sıkça başvurduğu bir uygulama olmuştur.

Bu rejimler, halkı kendi kontrolü altında tutmak için yalanlarla dolu bir tarih oluşturmuşlardır. En büyük icraatları arasında her tarafa heykel dikmek, tek kişi kültü oluşturmak ve toplumu bu kült etrafında ibadet edecek şekilde dönüştürmek yer almaktadır. Eleştirmek veya muhalefet etmek, her iki rejim için de ölümle sonuçlanacak bir durumdur.

Bu ikiz rejimlerin tetikçilerinin duruşları, tavırları ve söylemleri de aynıdır. Dersim’de binlerce aleviyi katleden, 76 yaşında Seyyid Rıza ile oğlunu darağacına asan, Aleviler üzerine bombalar atan Sabiha Gökçen’e madalya veren, 15 binden fazla aleviyi sürgün ettiren, alevi çocukları kayıp ettiren zihniyetin devamcılarının, bugün “Suriye’de Aleviler katlediliyor” yalanını yayması, trajikomik olmaktan öte utanç duyulması gereken bir durumdur.

Baas zulmünün Suriye’de yok edilmesinin acısını, ortaya attıkları yalan ve provokasyonlarla Suriye halkını birbirine düşürerek çıkarmak istemektedirler.