Anayasa Mahkemesi Anayasa'yı çiğniyor, demokratik hukuk devletine meydan okuyor, Meclis'i alenen aşağılıyor…

Ne olacak şimdi?

Millet iradesinin temsilcileri bu "astığım astık, kestiğim kestik" tavrını sineye mi çekecekler?

"Hukuka saygılıyız, ama…" diye başlayan kifayetsiz kınamalarla geçiştirilecek mi bu iş?

Ne hukuku, ne saygısı?

Anayasa Mahkemesi, Anayasa'da yapılan değişiklikleri ancak şekil yönünden inceleyebileceği dünyanın en açık diliyle hükme bağlanmış olduğu halde, 10. ve 42. maddede yapılan değişiklikleri esas yönünden inceleyerek iptal etmiştir…

Söz konusu değişikliklerde dinin "d"sini çağrıştıracak bir ifade olmadığı halde, bunları "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahî edilemez" laiklik ilkesinin ihlali saymıştır…

Hukuk bunun neresinde?

Böyle bir karara saygı duymak ne mümkün?

"Hukuk ayaklar altına alınmıştır, bunu saygıyla karşılamak mümkün değil.. Sistem gereği karara uyacağız; ama, sistemi ivedilikle revize edip böyle bir durumun bir daha asla yaşanmamasını teminat altına almak azmindeyiz" demek lazım.

Sözün bittiği yerde eyleme geçmek lazım.

Bütün riskleri göze alarak, millet iradesinin önündeki engelleri kaldırmak lazım.

Zira hiçbir risk, o engellerin mevcudiyetiyle oluşan risklerden daha büyük, daha ürkütücü olamaz.

* * *

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Meclis'teki AK Parti grup toplantısında yapacağı konuşma, bir demokrasi manifestosu olacakmış.

Demokrasi manifestosu 22 Temmuz 2007 seçimlerinde millet tarafından zaten yazılmıştır.

Sayın Başbakan'ın yarınki konuşması bu manifestonun gereği olan eylemleri müjdeleyecek mi?

Müjdelemeyecekse, konuşmanın hiçbir anlamı olmayacaktır.

Marmara Üniversitesi'nde anayasa hukuku dersleri veren Doç Dr. Mustafa Şentop diyor ki:

"Açık bir Anayasa kuralının ihlali söz konusu… Öğrencilerimden biri sınavda böyle bir soruya Anayasa Mahkemesi'nin kararı gibi bir cevap verseydi sıfır alırdı."

Anayasa Mahkemesi ya Mustafa Şentop'un sıfırın üstünde not almış talebeleriyle doldurulmalı, yahut kapatılmalıdır!

Başbakan'ın bize yarın böyle bir müjde vermesini bekliyoruz.

Dahası; oligarşiyle topyekün tasfiyesi yönünde bir müjde bekliyoruz Başbakan'dan.

* * *

Ettekraru ahsen velevkane yüzseksen: Sözün bittiği yerdeyiz; eylem zamanı!

Altı yıldır ihmal edilen radikal reformlar için behemahal düğmeye basılmalıdır!

Rafa kaldırılan sivil anayasa taslağı raftan indirilip daha sivil, iyice sivil, sonuna kadar sivil hale getirilip halk oyuna sunulmalıdır!

Bu anayasada (ve ilgili uyum yasalarında), cumhuriyetin ilk yıllarından beri millet iradesine müdahale ede gelen bürokratik oligarşiye zerre kadar manevra sahası bırakılmamalıdır!

Sözkonusu değişimin önüne geçmeye çalışması muhtemel cuntalarla çatışma göze alınarak, devletin güvenlik güçleri seferber edilmelidir!

Dengeleri gözetmeye son!

Şimdi dengeleri alt üst etme zamanı!

Yeni Şafak gazetesi