Ziyarette konuşan Selahattin Demirtaş, ziyaretlerini oy kaygısıyla yapmadığını ve Türkiye'nin farklı kesimlerini ziyaret ettiklerini belirterek, "Ülkemizde maalesef bugüne kadar siyaset, etnik ve mezhebi köken ayrımı üzerinden yapıldı. Biz siyaseti kendi köklerini inkâr etmeden özgürlük ve eşitlik içerisinde yapmalıyız.” dedi.

Suriye'de gerekirse milyonlarca kişiyi kaybetmeyi göze alabileceğini söyleyen Özgündüz için "Caferilerin Lideri Selahattin Özgündüz hocamız bu ülkede barışın gelmesi için bir ömür vakfederek büyük bedeller ödemiştir.” ifadelerini kullanan Selahattin Demirtaş'ın sözlerine karşılık Özgündüz,  “Bu ziyaretleriyle dolayısıyla HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş Bey’e teşekkür ediyorum. Ülkemizde; temsilde ve paylaşımda adalet, fikirde ve inançların yaşanmasında özgürlük, kanun karşısında ve fırsatlarda eşitlik esasları üzerinde yasalar oluşturulursa, bu ülkede kimse kimseden hak talep etmek zorunda kalmaz. Bizim inanç, toprak ve vatan müştereklerimiz varken, başka şeyler peşine düşmemiz gerekmez. Toprak bütünlüğümüz, milli birliğimiz ve devletimizin bekası bizim kırmızıçizgilerimizdir, vazgeçilmezimiz olmalıdır, her kesim için bunları korumak zorundayız.” ifadeleriyle karşılık verdi.

Selahattin Demirtaş son dönemde İslami kesime mensup bir grupla toplantı yapmış ve toplantı yaptığı isimlerin pek çoğunun Suriye krizinde İran'a yakın isimler olduğu dikkat çekmişti. Özgündüz'e yönelik ziyaretin bu toplantılarla bir ilgisi olup olmadığı bilinmezken HDP kaynakları Demirtaş'ın İslami kesimle diyaloğu devam ettireceğini açıklamışlardı.

"İKİ MAZLUM MİLLET VAR BİRİNCİSİ KÜRTLER İKİNCİSİ DE ALEVİLER - CAFERİLER"

Özgündüz'den önce Türkiye'deki Şii din adamlarının çatı kuruluşu olan Ehlader'i de ziyaret eden Demirtaş'a dernek başkanı Hasan Kanatlı, "Türkiye'de Caferiler olarak bazı anayasal sorunlarımız var, Alevilerde ve Kürtlerde olduğu gibi. Bizler de vatandaşlık haklarımızdan, verilmesi gereken haklardan yeterince istifade etmiş değiliz. Bu ülkenin iki mazlum milleti vardır. Birisi etnik kimlik üzerinden zulme maruz kalmış, birisi mezhebi üzerinden zulme maruz kalmış. Kürtler ve alevi-Caferilerdir. Buna inanıyoruz ki son çalıştaylar ve sizlerin de katkısıyla, açılımlar sıkıntı çeken bu iki kesimin dertlerine çare olacaktır. Kürtler içinde de Caferi mezhebine mensup insanlar var. Kars'ta, Ağrı'da, Iğdır'da Kürtlerle ve Caferiler bir arada yaşamış, kız almış kız vermiş birbirlerinin dertlerine derman olmuştur. İki mazlum milletin birbirinin yarasına derman olması gerekir." dedi.

Kaynak: Timetürk