Davutoğlu’ndan BM ve Avrupa’ya Suriye Eleştirisi
“Ne zaman uyanacağız? 70 bin yerine 700 bin insan ölünce mi?” diye soran Davutoğlu, BM’den Suriye için insani erişim istedi.
Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi’ne, milyonlarca kişinin şiddet, soğuk ve açlıkla mücadele ettiği Suriye’ye yardımların ulaştırılabilmesi için ‘insanî erişim’ başlıklı bir karar kabul etmesi çağrısı yaptı. İster muhalif ister rejim güçleri olsun, bu yardımları engelleyen tarafa yaptırım uygulanmasını istedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası toplumun rejim karşıtı protestoların başladığı Mart 2011’den bu yana 70 binden fazla insanın öldüğü Suriye’ye insani yardımların girebilmesi için tedbir alınmasını istedi. BM Güvenlik Konseyi’nin ‘insani erişim’ (humanitarian access) başlıklı bir karar kabul etmesi çağrısında bulunan Davutoğlu, “İnsani yardımın ulaşmasıyla ilgili bir karar. Her yerde geçerli olmak üzere. Muhaliflerin de rejimin de kontrolünde olan yerler olmak üzere. İnsani yardımı engelleyen tarafa müeyyide uygulayan bir karar çıksın.” teklifinde bulundu.
Davutoğlu, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 71. toplantısındaki konuşmasında Türkiye’nin Suriye’ye bakışı hakkında açıklamalarda bulundu. Uluslararası toplumun krize gerektiği gibi tepki vermemesinden yakındı. Suriye’deki krize uluslararası hukuk çerçevesinde, BM Güvenlik Konseyi kanalıyla müdahale edilmesi gerektiğini kaydeden Bakan, “Suriye’de 70 bin insanın ölümü üzerine milyonlarca insan aç bî ilaç kış şartlarında yaşarken, BM Güvenlik Konseyi harekete geçmiyorsa ne zaman geçecek? Niçin bu bedeli sadece Türkiye gibi komşu ülkeler ödüyor hep? Niye Avrupa Parlamentosu bu konuda bir girişimde bulunmuyor? Ne zaman uyanacağız? 70 bin yerine 700 bin insan ölünce mi?” diye sordu.
Türkiye’deki kamplarda kalan Suriyelilerin sayısının 182 bini bulduğunu, şehirlerde de 100 bin civarında Suriyeli bulunduğunu bildiren Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin tek başına sadece kamplara yaptığı yardım tutarının AB’nin toplam yardımından daha fazla olduğunu vurguladı. Dışişleri Bakanı, “Biz insani sorumluluğu alırız. Ama bilinsin ki siyasi sorumluluğun vebali hâlâ Suriye krizinde 70 bin insan ölmesine rağmen aynen Bosna-Hersek’te olduğu gibi karar alamayan BM Güvenlik Konseyi’nin üzerindedir.” diye konuştu.
LAVROV: ESED’E ÇEKİL DEDİK, DİNLEMEDİ
Uluslararası alanda Esed rejimine destek veren Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e çekilmesi yönünde telkin yaptıklarını ancak Suriye liderinin kendilerine kulak asmadığını söyledi. Lavrov, “Eğer Esed istifa etmeden onunla diyalog kurulamayacağı söyleniyorsa, onlar şunu anlamalı ki o istifa etmeyecek. Çünkü biz onun görevi bırakması için konuşmaya çalıştık. O kendi kafasında bu kararı vermiş değil.” dedi.
Rum Vekile Annan Planı’yla Cevap
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısında, “Türk askeri Kıbrıs’tan ne zaman çekilecek?” diye soran Rum vekil Eleni Theochorous’u 2004’te referanduma sunulan Annan Barış Planı’yla susturdu.
Soru üzerine Türk ordusunun Rum zulmünü durdurmak için Ada’ya çıktığını belirten Davutoğlu, “O gün gidilmemiş olsaydı oradaki Türkler Bosna’daki Boşnaklar gibi katledilecekti.” dedi. Ardından da Kıbrıs’ın birleşmesini öngören 2004’teki Annan Planı’na Rumların ‘hayır’ dediğini hatırlatarak, “2004’te kararı siz verdiniz sayın bayan. Verdiğiniz karar ile orada güvence oluşturduğumuz askerî mevcudiyetimizin kalması zorunluluk haline geldi. Ada’nın birleşmesi yönünde karar verseydiniz, bugün bu konuşmayı yapma ihtiyacı hissetmeyecektik. Keşke siz burada bugün tanımadığımız bir ülkenin milletvekili olarak değil, birleşmiş barış içinde yaşayan bir Kıbrıs’ın milletvekili olarak buraya gelmiş olsaydınız. Böyle olmadıysa bunun sorumlusu Türkiye değil.” diye konuştu. (Zaman)
HABERE YORUM KAT