Hediyeleşme, peygamber(a.s)’ın ümmetine tavsiyesi, İslami davet çalışmalarında bulunan kişilerin imkanları dahilinde mutlaka yerine getirmesi gerektiği bir sünnetidir. Hediyeleşmeyi bu kadar önemli bir durum haline getiren hususun şunlar olduğunu söyleyebiliriz. Hediyeleşme, kalplerin birbirine yakınlaşmasına vesile olur, sevgi, dostluk, muhabbet ve kardeşlik bağlarını kuvvetlendirir. İslam davetçisini, sakınılması gereken kıskançlık, bencillik ve cimrilik gibi hasletlere karşı korur.

Bizler biliyoruz ki, davetçinin muhatabına İslamı tebliğ etmesinin yolu, onunla vakit geçirmesi ve onunla olan bağlarını kuvvetlendirmesi ile olur. İşte tam da bu noktada davetçinin muhatabına alacağı küçük bir hediye onunla olan bağlarını kuvvetlendirecek, davetinin daha etkili olmasını sağlayacaktır. Bu durum böyle olmakla beraber bugünün davetçileri olarak bizlerin, peygamber (a.s)’ın bu sünnetini yerine getirme noktasında gereken hassasiyeti göstermediğimizi söyleyebiliriz. ‘’Kendisiyle ilgilenip ona İslamı tebliğ ettiğimiz bir kimseye en son ne zaman hediye aldık?’’ sorusuna vereceğimiz cevap kanımca bu konuda biraz daha dikkatli davranmamız gerektiğini bizlere hatırlatır.

‘’Hediyeleşin, çünkü hediye, aradaki muhabbeti artırır.’’ diyor peygamber efendimiz. İnsanların kapı komşularını dahi tanımadıkları, komşuların asansöre birlikte bindiklerinde dahi birbirleriyle bir kelime konuşmadıkları bu devirde verilecek küçük bir hediye aradaki muhabbeti artıracak, İslamı tebliğ edeceğimiz imkanlar oluşturacaktır.

Başka bir hadislerinde peygamber (a.s) şöyle buyuruyor: ‘’Hediyeleşin, çünkü hediye, dostluğu artırır, kini, düşmanlığı giderir.’’ Beraber İslami davet çalışmalarında bulunan kardeşlerin kendi aralarında hediyeleşmeleri, dostluklarını pekiştirecek ve yanlış anlaşılmalardan kaynaklanıp meydana gelebilecek kini ve düşmanlığı giderecektir. Rabbimiz Haşr suresinde bizlere müminlerin şu şekilde dua ettiklerini bildiriyor: ‘’Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma!’’ Şeytan inananların birbirleriyle olan ilişkilerinin bozulması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ne yazık ki çoğu zaman inananlar olarak şeytanın bu vesveselerine kanıyor ve kardeşlerimize karşı farklı duygular besleyebiliyoruz. İşte hediyeleşmenin bu yanlış anlaşılmaları gidereceğini ve aramızdaki dostluğu daha da pekiştireceğini söyleyebiliriz.

Verilen hediyenin geri çevrilmeyip kabul edilmesi gerektiği konusu dikkat edilmesi gereken bir husustur. Bu konuyla ilgili peygamber (a.s) şöyle buyuruyor:

‘’Talep etmeden verilen hediyeyi kabul edin!’’

‘’Hediyeyi reddeden, Allahü teâlânın verdiğini reddetmiş olur.’’

Hediyeleşmenin aradaki muhabbeti ve dostluğu arttırdığını düşündüğümüzde verilen hediyeyi reddetmenin bunun aksine durumlara sebep olacağını, bu yüzden verilen hediyeleri kabul edip bu hediyelerin karşılığında daha güzelini vermemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Nitekim peygamber efendimiz bu konuda da şöyle buyuruyor: ‘’Hediye, Allahü teâlânın gönderdiği güzel bir rızıktır. Hediyeyi kabul edin ve karşılığında daha güzelini verin. Eğer verecek bir şey bulamaz iseniz, onun için dua edin ki hediye karşılıksız kalmasın.’’ Bu hadisten verilen hediyeye dua şeklinde olsa dahi karşılık vermemiz gerektiğini anlıyoruz ki o yüzden ‘’Hediyeleşme’’ diyoruz.

Son olarak ‘’Bir arkadaşın hidayetini artırıcı veya onu tehlikeden kurtarıcı bir söz söylemekten daha iyi hediye olmaz.’’ hadisini de hatırlayarak insanlara İslamı tebliğ edip onların hidayetine vesile olacak çalışmalar içerisinde olmamız gerektiğini, bu dünyanın ve dünyalıkların geçici olduğunu hatırlatarak yazımızı nihayete erdirelim.