Darbe kalkışmasına karşı sokağa çıkarak kamyondaki görüntüleriyle simgeleşen ve Başbakan Binali Yıldırım'ın da fotoğraflarını görünce duygulandığını söylediği kadınlar AA’ya konuştu.

“İlk Gün Köprüde Kaldık”

Kamyonu kullanan 50 yaşındaki Şerife Boz, o gece haberleri izlerken bir şeylerin olduğunun farkına vardığını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine darbecilere karşı sokaklara çıktığını anlatarak, “Devletin, milletin, çocuklarımın geleceği için canla başla mücadele ettim. O tankların olduğu yerde sabah 06.00’ya kadar kaldım. İlk gün köprüde kaldık. Orada tekbirler getirdik. Çok şeyler yaşadık orada. Ertesi günün akşamında ise bu defa kamyonu alıp Taksim’e gittim.” dedi.

“Ben Resmen Savaşa Gittim”

Çocuklarını, torunlarını, komşularını kamyona bindirip yola çaktığını anlatan Boz, şunları söyledi:

“Kamyonu ben kullandım. E-Sınıfı ehliyetim yok ama kamyon kullanabiliyorum. Babam ve eşim hafriyatçı olduğu için, bu kamyon ilgi alanıma girdi. Tabî ki kamyonu kullanıyorum ama hafriyata gitmiyorum. Ben resmen savaşa gittim. Çok büyük duygularla oraya gittim. Sabaha kadar bağırdım. Sesim kısıldı. Aracı yolda giderken insanlarla da doldurduk. Oraya gidince de tekbir getirdik, duâlar okuduk. Bu kadar ilgi olacağını hiç düşünmedik.”.

“Hiç Korkmadım”

Dört çocuğu ve torunuyla alanlara inmekten gurur duyduğunu anlatan Boz, “Askerlerle çok karşı karşıya geldik. Onları alıp götürdüler. Gençler hep tankların üstündeydiler. Fotoğraflar çekildiler. Ben hiç korkmadım. Çok mücadele verdik. Cumhurbaşkanı çağrı yaptığında ben çıktım. Kızlarım ‘Anne, nereye gidiyorsun?’ dedi. Çarşafımı üstüme giyer giymez hemen gittim. Hiç kimseyi dinlemedim.” dedi.

“Arabaya Bindim ve Gittim”

Aynı kamyonda Taksim'e çıkan ve şoför koltuğunun yanında oturan 61 yaşındaki Sema Tutar ise, “Komşum arabayla darbeye karşı duruş sergilemek için alanlara gideceğini söyleyince onlarla beraber hareket ettim. Arabaya bindim ve gittim. Çok büyük bir duygu vardı. Çok ağladık yollarda. Kurtulduğumuza çok sevindim.” diye konuştu.

Tutar, şöyle devam etti:

“Darbe istemiyoruz. Bu parti işi değil. Biz millet, vatan ve toprağımız için gittik oraya. Çok mutluyum. Hiçbir şekilde pişman değilim. Çünkü bu varlık yokluk meselesiydi. Öldürülen siviller için çok üzüldük. Bir daha asla böyle bir şey istemiyorum”.