HAKSÖZ-HABER

Son dönemlerde iktidar çevrelerinin oportünizmi zirve yapmış durumda. Kendilerine yakın duran herkese ve işlerine gelen her söyleme, niyet, arkaplan, tutarlılık aramaksızın itirazsız dört elle sarılıyorlar. Doğu Perinçek liderliğindeki Aydınlıkçı tayfaya yönelik tavır da bu ilkesiz tutumun tipik bir göstergesini sunuyor. 

Aydınlıkçı ekibin yayın organı Ulusal Kanal’a konuşan Mehmet Metiner de bu kervana katılmış, CHP’yi eleştirme adına Vatan Partisi’ni pohpohlamış! Mehmet Metiner gibi 80’li yıllardan beri bu zihniyeti ve mensuplarının yapıp ettiklerini gayet yakından takip etmiş birinin şu ifadelerine bakın: 

   “…Nedir Kemal beyin iddiası? ABD projesine bağlı kalarak Türkiye’yi istikrarsızlaştımak ve kaosa sürüklemek... Keşke Atatürkçü, ulusalcı bir genel başkan olarak Türkiye’yi yönetme iddiası olsaydı. O zaman Türkiye’ye faydası olurdu. Bağımsızlıkçı, anti-emperyalist bir genel başkan olsaydı da biz de alkışlasaydık. AK Parti ABD’ye rağmen böylesine bağımsızlıkçı bir direnç ortaya koyarken Ünal Çeviköz, 'ABD’yi gücendirmeyin' diyor. Ben Kılıçdaroğlu CHP’sinin Türkiye açısından bir Milli Güvenlik problemi olduğunu düşünüyorum. 'Gelecek ve Deva partilerine milletvekili verebilirim' çağrıları yaparken Vatan Partisi'ne neden öneride bulunmuyor? Vatan Partisi’nin böyle bir öneriyi kabul edeceğini düşünmüyorum ancak Vatan Partisi dururken neden Gelecek ve Deva Partilerinden medet umuyorsunuz?”

Gündemdeki darbe tartışmalarını da değerlendiren Metiner şunları da söylüyor:

   “Unutmayalım ki Amerikancı darbe her dönemde Türkiye için tehdittir. Darbe konusunda Türk milletinin her zaman teyakkuzda olması gerektiğini söylemek yarın darbe olacak gibi bir algıya dönüşmemelidir. ABD’ye kafa tutan Türkiye var olduğu sürece ABD Türkiye’de darbe yapmak isteyecektir. Ben şu an Türk ordusu içerisinde Amerikancı bir damar olduğunu düşünmüyorum… Yüzümüzü Türkiye kıblesine çeviriyorsak yani temel müşterekimiz buysa eğer bunun içinde de Atatükçüler, Kemalistler, Ulusalcılar varsa baş göz üstüne hep birlikte yürürüz. Kimin iktidara geleceğine de sandık karar verir.” 

Yüzü Türkiye kıblesine çevirmek ne demek? Mecaz bile olsa kıble kavramının böyle uluorta kullanılmasının yanlışlığı bir yana, tüm siyasi ömürleri darbe peşinde koşmakla geçmiş bir ekibe darbecilere karşı omuz omuza yürüyelim çağrısı yapmanın tutarsızlığı, temelsizliği açık değil mi? Daha dün “tarikatların, cemaatlerin kökünü kazıyacağız, Tayyip Erdoğanları bitireceğiz” diyen bir zihniyetten daha darbeci kim olabilir?