Darbecilerin Parası Örtülü Ödenekten
Ergenekon mütalaasında, Şener Eruygur’un darbe hazırlıklarının finansmanını, ‘denetlenemediği için’ jandarma örtülü ödeneğinden karşıladığı ifade edildi.
DARBE HAZIRLIĞI YAPMAK İÇİN JANDARMA BİLİNÇLİ SEÇİLDİ
İSTANBUL 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Ergenekon Silahlı Terör Örgütü davasında Cumhuriyet Savcılarının sunduğu 2271 sayfalık mütalaada, darbeye zemin hazırlamak için yapılan çalışmaların maddi kaynağı anlatıldı. Mütalaada, darbeye zemin hazırlamak amacıyla yapılan tüm çalışmaların devlet tarafından Jandarmaya verilen ödenekle gerçekleştirildiği belirtildi. Genelkurmay tarafından Jandarmaya aktarılan örtülü ödeneğin denetlenemediği için Şener Eruygur’un parayı kontrolüne alarak darbe planları için kullandığı vurgulandı.
Yetkisini Ergenekon’a kullandı
Ergenekon savcılarının mütalaasında, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un emriyle kurulan ve Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven gibi darbe planları hazırlayıp yönlendiren birim olan Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun (CÇG) darbe çalışmaları ve finans kaynaklarıyla ilgili çarpıcı bilgiler yer aldı. Mütalaada, “Eruygur, devletin kendisine verdiği imkan ve yetkileri tamamen kötüye kullanarak Ergenekon’un amaçlarına hizmet etmiştir ve bu amaçla kurduğu ekip ile askeri müdahaleye zemin hazırlamıştır. Bunu da devletin ödenekleriyle emir ve komutasında olan Jandarma Komutanlığı üzerinden karşılamıştır” denildi.
Neden Jandarma’da seçildi?
Mütalaada darbeye zemin hazırlamak için kurulan CÇG’nin, Genelkurmay bünyesinde değil de Jandarma Genel Komutanlığı’nda kurulmasının nedenleriyle ilgili de çarpqıcı tespitler yapıldı. “CÇG’nın Jandarma Genel Komutanlığı’nın bünyesinde kurulmasının özel bir anlamı var. Çünkü dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, komutanlarla yaptığı toplantılarda muhtıraya karşı olduğunu ve her şeyin demokratik yollarla çözümlenmesi gerektiğini söylemiştir. Jandarma’nın idari açıdan İçişleri Bakanlığı’na bağlı olup teknik takip yapma faaliyetleriyle örtülü ödenek harcamalarını denetleme yetkisi Genelkurmay’ca yapılamamaktadır” denildi.
Tek bir örgütsel irade var
Mütalaada, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün davada tanık olarak verdiği ifadesinde, “örtülü ödenek harcamalarıyla ilgili denetleme yetkilerinin olmadığı” şeklindeki sözlerine de yer verildi. Darbe hazırlıklarının örgüt mantığıyla yapıldığı anlatılan mütalaada “Darbeye zemin hazırlama aşamasında yapılan tüm çalışmalar disiplinli ve iş bölümüne dayalı tek bir örgütsel iradeden çıkmıştır. CÇG sözde ülkede irtica tehlikesi varmış şeklinde kamuoyu yaratıp birçok vatandaşı fişlemiştir”denildi.
BALBAY’IN FAALİYETLERİ GAZETECİLİK OLARAK GÖRÜLEMEZ
ERGENEKON mütalaasında, CHP Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay’ın ‘darbe günlükleri’nin de darbe faaliyetlerini gözler önüne serdiği anlatıldı. Mütalaada ‘’Balbay’ın örgüt yöneticisi İlhan Selçuk’la birlikte örgüt yöneticisi Şener Eruygur ile örgütsel toplantılara katıldığı, görüşme konularını not alarak günlük şeklinde yazdığı halde hiçbir yerde yayınlamadan sildiği, halbuki bu eylemlerinin gazetecilik faaliyeti olduğunu savunduğu, bir gazeteci için çok değerli olan bu notların silinmesinin darbe faaliyetlerine bizzat katıldığını gösterdiği, CÇG ekibiyle Cumhurbaşkanı arasında köprü görevi gördüğü,27 Mayıs darbesinin sembolü olan ‘Genç Subaylar Tedirgin’ şeklinde manşete imza attığı, 3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen sonrasında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı ile yaptığı görüşmede, komutandan hükümete yönelik ‘en azından bir mesaj’ verilmesini talep ettiği, eylemlerinin gazetecilik faaliyeti ile açıklanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır’’ denildi.
(Star)
HABERE YORUM KAT