Başörtülü avukatların duruşma salonlarından atılmasına, başörtülü stajyerlere zorluklar çıkarılmasına sessiz kalan barolar, Taksim Meydanında polise molotof atanlara destek veren avukatları savunmak için sıraya girdi.

Danıştay kararına rağmen başörtülü avukatların duruşma salonundan atılmasına tepkisiz kalan, başörtülü stajyerlere engel olan yasakçılara ses çıkarmayan Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu, sözde Gezi Parkı bahanesiyle adliyeleri çalışamaz hale getirmek isteyen avukatlara destek olmak için sokağa indi.

Barolar Eylemde

Önceki gün Çağlayan Adliyesini basıp provokasyon yapan avukatların gözaltına alınması Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu ve Ankara Barosu tarafından protesto edildi. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve İstanbul Barosu’nun düşük Başkanı Ümit Kocasakal yapılanların demokratik olmadığını iddia etti. Çağlayan Adliyesinde protesto gösterileri yapılırken, Çağdaş Avukatlar Derneği ve Özgür Hukukçular Derneğinin ortak hareket etmesi tavsiye edildi.

Ankara’daki eylemde Ankara Barosu Başkan Vekili Sema Aksoy’un baro adına okuduğu açıklamada, “Bugün mesleğimiz ve değerlerimiz hiç olmadığı kadar ağır bir saldırı altındadır. İstanbul Barosu avukatları, çalışma mekanları, evleri, yuvaları olan adliyede gözaltına alınmıştır. Hem de sürüklenerek. Yaka paça. Zorla” dedi.

Kamalak ve Eşine Saldırıya Da Tepki Gösterilmedi

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi avukat Zübeyde Kamalak, başörtülü olduğu gerekçesiyle Ankara 11. Aile Mahkemesi Hakimi Mustafa Karadağ’ın hakaretine maruz kalmıştı. Danıştay’ın başörtüsüne ilişkin kararını takmayan Karadağ, evliliğin iptali davasında müvekkilini savunmak için duruşmaya giren Kamalak’ı, yüzüne dahi bakmadan, başörtüsü konusunda uyarmış ve hakkında hakkında tutanak tutmuştu.

Bu hukuksuzluğu duyurmak için Mustafa Kamalak ve oğlu Furkan Kamalak’la birlikte adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen Zübeyde Kamalak, bu sefer de Gezi Parkı eylemlerine destek vermek üzere toplanan Ankara Barosu’na kayıtlı avukatların saldırısına uğramıştı.

Yargının İşleyişine Müdahale

İstanbul Adliyesindeki avukatların gözaltına alınması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Adli hizmetleri aksatacak biçimde ve kanuna aykırı olarak adliye binası içinde, üstelik içerisinde avukatların da olduğu bir grup tarafından gerçekleştirilen bu eylemin kendisi, yargıya ve adli hizmetlerin işleyişine yönelik üzüntü verici bir müdahale niteliğindedir” denildi.

“Zorunlu Müdahale”

Demokratik bir hakkın kullanımı amacıyla meşru sınırlar içinde kaldığı sürece hiç bir vatandaşın barışçıl gösterilere katılması ve düşüncelerini ifade etmesinin, müdahale konusu oluşturmadığı vurgulanan açıklamada,  toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin usul ve şartlarının, 2911 sayılı kanunda ayrıntılı olarak gösterildiği ve bu kanunun 22. maddesinde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde, bunun eklentilerinde toplantı ve gösteri yapılamayacağının açıkça hükme bağlandığı aktarıldı. Bu konuda avukatlara istisna tanınmadığı belirtilen açıklamada, “Zorunlu müdahalenin, avukatlarımızca da bilindiği düşünülen ve her vatandaş için bağlayıcı olan bu kanun hükmüne dayandığı çok açıktır” denildi.

Yeni Akit