Özel yetkili savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında mağdur başörtülü avukatlar tanık olarak ifade veriyor. Ayrımcılığa tabi tutulduklarını, derse ve tez sunumlarına giremediklerini belirten avukatlar, barodan şikâyetçi oldu.

İstanbul Barosu, staj merkezine gelen başörtülü avukatları derse almamış, yasağı da kapıya astığı bir yazıyla duyurmuştu.

Zaman muhabiri Abdulkadir Argıllı'nın bildirdiğine göre söz konusu yazıda avukatların derslere ‘kirli kıyafet’, ‘türban-başörtüsü’ ile gelmemeleri istenmişti. Uygulamaya tepki gösteren hukukçular ise yasak ifadelerini meslek ilke ve kurallarına uygun bulmamıştı. Sivil toplum örgütleri de yasağı ısrarla devam ettirmesi üzerine İstanbul Barosu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Staj Eğitim Merkezi’nin kapısına konulan yazıda ‘kirli kıyafet’ ile ‘başörtüsünün aynı kategoride değerlendirildiğine dikkat çekildi. Bu yolla başörtüsü takanların aşağılandığı vurgulandı. Yasal olmayan bu uygulamayla ayrımcılık yapıldığı belirtilerek baronun suç işlediği ve savcılıktan kamu davası açılması istendi. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve Staj Eğitim Merkezi Başkanı Mustafa Şeref Kısacık başta olmak üzere 12 yönetim kurulu üyesinin de ‘ayrımcılık, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçlarından yargılanması talep edildi.

Şikâyetlerin ardından harekete geçen savcılık, Adalet Bakanlığı’nın izni üzerine soruşturmayı başlattı. Müşteki olarak ifade veren Mazlum-Der’in ardından savcı başörtülü avukatların tanık olarak dinlenmesine karar verdi. İfade veren avukatlardan Ş.D., baroda yapılan tez sunumunda başörtülü olmasından dolayı ayrımcılığa uğradığını anlattı. Baro yönetim kararına dayanarak hakkında tutanak tutulduğunu belirten başörtülü avukat, “Bana sunumdan önce özel hayatımı hatta gittiğim dershaneyi bile sorgulamışlardır. Aynı sunumda başka bir arkadaşım başını açmak zorunda kalmıştır.” ifadelerini kullandı.